English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / My knees

My knees translate Turkish

1,257 parallel translation
Look at me - l'm on my knees.
bak önünde diz çöküyorum.
I'm up to my knees in the original cast of M * A * S * H.
Tıpkı M * A * S * H dizisindeki gibi dizlerime kadar batmış durumdayım.
You mean on my knees?
Dizlerimimi kastediyorsun?
Something happens when I talk to a beautiful woman. My knees turn to jelly.
güzel bir kadınla konuştuğumda bana birşeyler oluyor.dizlerim jöleye dönüyor.
I'm on my knees, where you always wanted me to be.
Dizlerimin üstüne çöktüm işte, her zaman olmamı istediğin gibi.
Well, I got up on my knees, and just slapped his dentures half out of his face.
Şey, ayağa kalktım suratına takma dişlerine doğru bir tokat attım.
I'II get down on my knees. I'II beg you in front of all these people.
Diz çöktüm ve insanların önünde, sana yalvarıyorum.
I'm down on my knees!
Dizlerimin üzerine çöktüm!
I'd like to, but I have to ice down my knees right away, okay?
İsterdim, ama terimi soğutmam lazım.
On my knees.
Dizlerimin üstüne.
I swim very well up to my knees.
Dizlerime kadar çok güzel yüzüyorum.
You want me to get down on my knees?
Dizlerimin üstüne çökmemi mi istiyorsun?
But I apologize to myself for all those times I got down on my knees... and begged to God to bring you home safe.
Ama dizlerimin üzerine çöküp tanrıya... seni eve sağ salim göndermesi için yalvardığım tüm o zamana üzülüyorum.
My knees won't move!
Bacaklarım kımıldamıyor!
I am here, on my knees holding up these couch cushions as a symbol of my sorrow and regret.
Burada, dizlerimin üzerinde bu koltuk minderlerini tutarak üzüntümü ve pişmanlığımı sembolleştiriyorum.
I didn't wanna get my knees dirty.
- Neden? Dizlerimin üstüne çökmedim de ondan.
Look, my darling I wanted to show you how well my hands fit on my knees and to give you a little kiss.
Bak sevgilim... sana ellerimin dizlerime nasıl oturduğunu göstermek... ve küçük bir öpücük kondurmak istedim.
But now, as you sit there... holding forth on your living, talking film and all that we are going to do together I just want to cry and fall to my knees and even kiss your hands.
Ve şimdi, burada oturmuş... Gelecekten bahsediyor, filmden bahsediyor ve bunları hepsini birlikte yapıyoruz Sadece ağlamak ve dizlerimin üstüne düşüp seni ellerinden öpmek istiyorum.
I'm on my knees in a $ 000 suit!
900 $'lık kıyafetimle, dizlerimin üzerindeyim.
But my knees start knocking when you turn on the charm full blast.
Ama cazibenin sesini sonuna kadar açtığında, dizlerim titremeye başlıyor.
I wanted to fall to my knees and beg for her hand.
dizlerimin üstüne çöküp bana elini uzatması için yalvarasım geldi.
I was on my knees and I was hallucinating.
Diz çökmüştüm ve halüsinasyon görüyordum.
tied it with string below my knees and filled it up with sandwiches, with oranges, all this food.
Ve içini sandviç, portakal, ne varsa doldurdum.
♪ I'm one step away from crashing'to my knees
# Dizlerimin üstüne çökmeme ramak kaldı #
My knees are - Seventeen miles. We got 17 miles till we get there.
Dizlerim... 27 km Oraya varmamıza 27 km kalmış.
I don't know what happened. My knees never buckled like that before.
Dizlerimin bağı çözüldü.
I thought I'd sit in my cavernous apartment, rocking back and forth while hugging my knees.
Mağaraya benzeyen dairemde oturup ileri geri sallanırken dizimi ovuşturacağım.
My knees are all skinned.
Dizlerim soyuldu bütün.
" I'm down on my knees
" Dizlerimin üstünde
And I have this weak feeling in my knees.
Mmm. ve... dizlerimin titrediğini hissediyorum.
You look like the kind of girl that can make my knees buckle.
Sen dizlerimin bağını çözecek tipte bir kıza benziyorsun.
Get down on my knees?
Diz mi çökeyim?
Year after year, I've been on my knees... groveling to the alumnae for handouts, five dollars here, ten dollars there... big spenders...
Güzelmiş! Ben de doğa fotoğrafları çekerim.
Did you think I'd get down on my knees? Like the girl, and say sorry?
Şu kız gibi diz çöküp özür dileyeceğimi mi sandın?
I'm on my knees.
Dizlerimin üzerine çöktüm.
I got down on my knees, and I asked God... to let Tech University be the throne of Jesus.
Diz çöküp Tanrı'dan Tech Üniversitesi'nin Jesus'un tahtı olmasını istedim.
I was on my knees praying for that shot.
O şut için için dizlerimin üstünde dua ettim
I can't eat off my knees.
Burada yemek yiyemem.
But here I feel like, for the first time in a long time I'm walking at a steady pace and I'm afraid that if I kiss you my knees may buckle and I may stumble and I don't know if I can handle it now.
Burda cok uzun zamandan sonra ilk defa ayagım yere basacak sekilde yürümeye basladım ve eger seni öpersem dizlerimin cözülüp ve ayagımın kayacagından ve bu sefer bununla basa cıkamayacagımdan korkuyorum.
Do you want me on my knees to you for his life?
- Onu nasıl olsa asacağım.
Rise to your knees. Kiss the royal emblem on my cloak and you will feel no more.
Dizlerinin üzerinde doğrul, pelerinimdeki Kraliyet armasını öp ve artık birşey hissetme!
However, if you're not presently in love, then I will continue my rhapsody, because if I may so, Dagney, you are most definitely the bee's knees.
Ama eğer kimseyi sevmiyorsan böyle rapsodiye devam edeceğim Dagney. Yoksa sen tam benim için yaratılmışsın.
I'll spend the rest of the day on my hands and knees.
Tüm gün ellerim ve dizlerim üstünde geçireceğim.
My lord, as I was sewing in my chamber Lord Hamlet, with his doublet all unbraced no hat upon his head, his stockings fouled ungartered, and down-gyved to his ankle pale as his shirt, his knees knocking each other and with a look so piteous in purport as if he had been loosed out of hell to speak of horrors he comes before me.
Odamda oturmuş dikiş dikiyordum. Prens Hamlet çıka geldi birden, gömleği çözük, başı bağrı açık bağsız, düşük çorapları çamur içinde. Benzi uçmuş dizleri birbirine vurasıya titrek.
My husband and I have been down on our knees praying for 2 months.
Kocamla birlikte iki aydır, Tanrı'ya dua ediyoruz.
I was on my hands and knees scrubbing floors.
Dizlerimin üzerinde, ellerimle yerleri fırçaladım.
I'll follow her around the house... on my hands and knees.
Evde ellerim dizlerimin üzerinde peşinden dolaşırım.
When I heard... that you were coming to visit, on my hands and knees... and I prayed to God.
Ziyarete geleceğini duyunca diz çöküp Tanrı'ya dua ettim.
I'm not gonna get down on my knees for that jerk-off.
O pisliğe asla yalvarmam.
* Don't try to save me, mama Don't kiss my wounded knees *
§ Beni kurtarmaya çalışma anne Yaralı dizlerimi öpme §
I was sitting on his knees... when he taught me my first word.
Bana konuşmayı öğretirken onun dizleri dibindeydim!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]