English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ N ] / Nabbing

Nabbing translate Turkish

44 parallel translation
In a spy film, nabbing de Georges would suffice.
Bir casusluk filmi olsaydı Georges'u yok etmek yeterdi.
Proclaim a high reward for nabbing Jade Raksha alive
İlan ver bakalım ; Yeşim Hayaleti yakalayana büyük ödül vereceğiz, diye
Well, sometimes nabbing the bad guy is the easy part.
Bazen kötü adamı enselemek işin en kolay kısmıdır.
Nabbing'em in the act's dumb.
İş üstündeyken yakaIarız.
I figure they got her after nabbing the scheming prince. - Speaking of which...
Evet, şu düzenbaz prensi enseledikten hemen sonra, onun da dersini vermiş olmalılar.
Nabbing all the recipes was phase one.
Tarifleri çalmak, birinci aşamaydı.
Remember when we missed nabbing the guy in the restaurant?
Restaurantta elimizden kaçan adamı hatırlıyor musun?
Now that I am Oprah rich, and back on the dating scene, I plan on nabbing my own Stedman within one year.
Deli gibi zengin olduğum ve flört sahnesine tekrar çıktığım için, yeni erkeğimi 1 yıl içinde bulmayı planlıyorum.
Hey, Listen, We Got To Make One Little Pit Stop Before We Go Soul Nabbing, All Right?
Hey, dinle, ruhu yakalamaya gitmeden önce ufak bir pit-stop yapmamız lazım, tamam mı?
Georgia Nicolson is a lad-nabbing letch who can't keep her slutty minx hands off other people's boyfriends!
Georgia Nicolson, fingirdek ellerini başkalarının erkek arkadaşlarından uzak tutamayan bir hırsızdır!
You ever feel like you're this close to nabbing somebody?
Birini yakalamaya şu kadarcık kaldığını hissettin mi hiç?
There's a reason you're telling me this Instead of just nabbing me.
Beni zorlamak yerine bunları anlatmanın bir nedeni var.
It's an animal-nabbing epidemic!
Hayvan kaçırılma salgını var.
By nice I mean by you finally nabbing yourself a rich boy and all of his riches.
İyi derken sonunda kendine zengin bir çocuk ve bunca serveti bulmanı kastediyorum.
Got a hot date, Or are you just planning on nabbing the entire gilbert family?
Harika bir randevun var, ya da tüm Gilbert ailesini ele geçirmeyi planlıyorsun?
What, nabbing all the sun loungers?
- Güneşin altında pinekliyor musun böyle?
I, uh, twisted it nabbing the Griffin, which I put on Artie's desk.
Griffin'i enselerken incittim onu da Artie'nin masasına koydum hemen.
Getting close to nabbing him?
- Onu enselemeye yaklaştınız, öyle mi?
They got into trouble after nabbing her stuff.
O'nun eşyalarını aldıktan sonra başları belaya girmiş.
They take turns shuttling to the sea daily, nabbing tidbits of krill to feed their growing chicks.
Büyüyen yavrularını beslemek için sırayla her gün denize açılıp kril avlıyorlar.
Do you think someone spotted us nabbing Dixon?
Sence Dixon'ı yakaladığımız sırada biri bizi görmüş müdür?
No, there's no nabbing.
Hayır, enselemek yok.
My wife is pregnant, and you don't see me out there nabbing purses.
Benim karım da hamile, sen beni dışarda cüzdan çalarken gördün mü?
Lower-level demons nabbing heavy-duty cargo.
Düşük seviye şeytanlar böyle düzeyde bir şeyi yakalıyorlar.
Usually nabbing a high profile criminal would mean a promotion.
Böyle üst düzey bir suçluyu enselemek genellikle terfi anlamına gelir.
Maybe he wanted you to think that so he'd get off the hook for nabbing humans and...
Belki desenin böyle düşünmeni istiyordu ki oradan kurtulup insanları yakalasın...
Newcastle's nabbing Victor and Sarah's being brought in.
Newcastle'dakiler Victor ve Sarah'yı yakalamışlar buraya getiriyorlar.
Why go beat up a civilian instead of nabbing Mundo?
Mundo'yu yakalamak yerine neden bir sivili dövüyorsun?
'With more clues regarding their whereabouts...''... the police are confident of nabbing the culprits within the next 48 hours
'Ortaya çıkan detaylarla, yaşadıkları semte göre...''... polis 48 içinde yakalanmalarının an meselesi olduğunu duyurdu'
If we have a shot at nabbing this guy, I don't want to miss it.
Bu adamı enselemek için tek şansımız var, kaçırmak istemiyorum.
You know, Greg and Mike came this close to nabbing that grey-haired queen bitch who killed my mom.
Greg'le Mike'ın annemi öldüren o ak saçlı kaltağı enselemesine ramak kalmıştı.
While I've been out running around, nabbing villains and generally playing silly buggers...
Biz ortalıkta koşuşturup... Kötü adamları yakalayıp ortalığı berbat ederken...
You know, Greg and Mike came this close to nabbing that grey-haired queen bitch who killed my mom.
Greg'le Mike'in annemi olduren o ak sacli kaltagi enselemesine ramak kalmisti.
And probably nabbing the smugglers, as advisers.
Ve büyük ihtimalle kaçakçıları da asistanlar olarak biz enseleyeceğiz.
And probably nabbing the smugglers as advisors.
Ve büyük ihtimalle kaçakçıları da asistanlar olarak biz enseleyeceğiz.
But the brass ring... nabbing a coveted spot in Professor Holland's senior-thesis seminar.
Lisans tezi için Profesör Holland'ın seminerinde yer almış.
You've still got a crack at nabbing her before she reaches the sacrificial clearing.
Kurban temizlemeye gitmeden önce hala onu yakalama şansınız var.
Hey, I bet nabbing just one of those could score us a ton of cash!
Şunlardan birini çalsak bahse girerim tonlarca para olarak bize döner!
Ford, good work nabbing this beautiful woman.
Ford, bu güzel kızı tavlayarak iyi iş çıkarmışsın.
Nabbing Blackie was a huge deal for us.
Kara'yı yakalamak bizim için büyük bir olaydı.
Congrats on nabbing Queen Tequila.
- Hey. Tekila kraliçesini yakalamışsın.
Congrats on nabbing Queen Tequila.
Kraliçe Tekila hazırlamak için tebrikler.
You been nabbing snacks again?
Yine mi yiyecek aşırıyorsun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]