Nada translate Turkish
1,461 parallel translation
A man must learn to sail in all winds.
Bir insan her türlü fırtınada yelken açmayı öğrenmeli.
Nada.
Yok.
- Anything upstairs? - Nada.
- Yukarida baska birsey?
But I see today, that you're a coward too! Moron!
Ama bugün ben senin korkaklığınada tanık oldum.
Then one day in a thunder storm he recovered completely.
Sonra birgün bir fırtınada tamamen iyileşti.
We danced naked in the storm all night.
Fırtınada bütün gece çıplak dans ettik.
They say what kind of boat Fleet lands in a shit-storm?
Kötü bir fırtınada filonun nasıl bir gemiye ineceği de öğretilir mi?
Nada.
Hiç yok.
To use a timely reference : "We'll storm the beaches together. Shoulder to shoulder."
Deyim yerindeyse... fırtınada omuz omuza olacağız.
- That's the wind. Never go there!
- Bu fırtınada hiçbir yere gidilmez!
Nada.
Hiç.
"Nada."
Hiç
DANNY : Registered using a San Diego PO Box and a disconnected phone number.
Posta adresi San Diego'ya kayıtlı ve telefon numarasınada ulaşılamıyor.
- Nada. Everyone was asleep.
Herkes uyuyormuş.
- I got nada. Looks like the gun's a virgin, but I'll keep searching
Silah, el değmemiş gibi görünüyor, ama araştırmaya devam ederim.
Thank you, Jethro. De nada.
Teşekkürler Jethro.
Nada.
Sonuç yok.
We got pinned down for two hours there in a storm.
Orada fırtınada iki saat hareket edemedik.
A 4 hour drive into a storm?
Fırtınada 4 saatlik yol mu?
Dr. Sandstrom from going public on this prion thing.
Dr. Sandstrom şu prion olayını açıklamasınada engel olmanızada. 41 00 : 02 : 59,258 - - 00 : 03 : 02,119 Umalım olanları kısa sürede durdurabiliriz.
Nada.
Bomboş.
- Power. And what does a mega-storm from hell have lots of?
Ve cehennemden gelen mega-fırtınada en çok ne olur?
- Nada.
- Yok.
- port in a storm. - Mmm.
Fırtınada sığınabileceğin bir limana.
Nothing. Nada.
Hiçbir şey.
You'll get pitched off your mount in a storm like this. You'll wish you hadn't tried it!
Böyle bir fırtınada orada sağ kalamazsın iyi ki gitmemişsin.
Well, any port in a fucking storm.
Pekala. Lanet olası bir fırtınada, bir liman.
Oh, Nada had a party.
Nada da bir parti verdi.
Your man Nada?
Nada senin adamındı değil mi?
My man Nada.
Evet, Nada benim adamım.
There was a blizzard and my dad lost control of the car.
Bir fırtınada babam arabanın kontrolünü kaybetmiş.
Even after puking, falling overboard, spending the night in a raft... and almost dying in a storm, you still look really good.
Hatta kusmadan, tekneden düşmeden bir geceyi bir botta geçirmeden... ve neredeyse bir fırtınada ölmekten sonra Sen hala çok iyi görünüyorsun.
Nothing. Nada!
Hiçbir şey!
The yearning, the suffering, a woman you'll pursue through blizzards, across continents.
Özlem, acı, kıtanın bir ucundan öbür ucuna kadar... fırtınada peşine düşeceğin bir kadın.
- I almost died in a blizzard once.
- Az kalsın ben de bir fırtınada ölüyordum.
Nada, eh.
Nada.
On one of his return voyages, he lost 500 men... and more than 6 of his 30 ships to a freak hurricane.
Dönüş yolculuklarından birinde 500 adamını ve... 30 gemisinden altısını büyük bir fırtınada kaybetmiştir.
A big misconception about the Nigga Moment is that it can be avoided by simply moving away from niggas.
Bu senin hayatını mahvetmek için mükemmel bir an. Zenci anı hakkınada anlaşımayan şey basit bir şekilde zencilerin yanından uzaklaşmaktır.
Nosotros no hicimos nada.
Nosotros no hicimos nada.
Es que usted no me puede decir nada?
Es que usted no me puede decir nada?
Nothing. Nada.
- Sıfır.
The judge drives a black'94 Mercedes. We checked the lots and swept the streets within a half mile. Nada.
- Yargıç 94 model siyah Mercedes kullanıyormuş 700 metrelik çaptaki otoparkları ve sokakları taradık.
None, nada.
Eser yok.
Nada. they didn't find a body or signs of anything. [Sighs] she didn't leave her apartment for 2 months. Wow.
Hiç bir şey.Ardından ne bir şey ne de vücudunu buldular 2 ay dairesinden çıkmadı.
De nada.
Bir şey değil.
I think I lost my wedding ring in the storm.
Sanırım fırtınada alyansımı kaybettim.
He was electrocuted in the storm.
Fırtınada elektrik çarptı.
OH, DE NADA, BABY.
Bir şey değil, bebeğim.
They're just waiting for two AM when the hookers use the coffee machine there. Nada.
Hiçbir şey.
Nada.
Nada.
- De nada.
Afiyet olsun.