English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ N ] / Nah

Nah translate Turkish

10,272 parallel translation
Nah, I quit.
Yok, bıraktım.
- Nah, I just wanna take it easy.
- Hayır, sadece sakin bir gece istiyorum.
Nah.
Hayır.
Nah, they wouldn't, boss.
- Yapmış olamazlar, patron.
Did I get you? Nah.
- Sana da geldi mi?
Nah, I'm good.
Yok sağ olasın.
Nah. We're good here.
Yok yok, iyiyiz biz.
- Nah. You got him mixed up with the Pied Piper.
Fareli köyün kavalcısıyla karıştırıyorsun.
Nah, it's great.
- Yok be, çok iyi.
Nah.
- Hayır.
Hey-hey do the voice again, but this time say, "I love you, son." Nah. Oh.
Gene aynı sesi yapsana, ama bu sefer "seni seviyorum oğlum" de.
Nah, we're already dead.
- Hayır, çoktan öldük.
Nah. My girl Justine records everything.
Yok. benim kız Justine herşeyi kaydediyor.
- Nah.
- Hayır.
Ah, nah.
- Olmaz.
Nah, you're Baskets the clown now, belly.
- Artık Palyaço Baskets'sın tombiş.
Nah, I'll leave her out there a bit longer.
Biraz daha dışarıda kalsın.
Nah, it's okay.
Ben almayayım.
Nah, I don't have a minute.
Olmaz, zamanım yok.
- Nah, used to a while back.
- Hayır, eskiden gelirdi.
Nah, I was just trying to give those people a voice the only way I know how... through art.
Ben sadece o insanlara bildiğim tek yol olan resimle seslenmeye çalışıyordum.
Nah, I'll leave it.
Hayır kalsın.
Ye... nah, I'd rather you didn't, actually.
Sen yakmasan daha iyi.
Nah, trust me you don't.
- Güven bana istemezsin.
Nah. It's none of these guys.
Hayır, bunlardan biri değil.
- Nah. Did you see anybody put bags down or...
Birilerini gördünüz mü?
Across the street, the Mandarin... The Mandarin? Nah, their cameras face the wrong direction.
Bu taraftan gitse, hayır orada kamera var.
- Nah, I don't want any.
Istemıyorum.
- Nah, I don't hear ya. - What?
Senı duymuyorum Ne?
Nah, just my little sister.
- Yok ya, kardeşim var sadece.
Nah, man, I think you're mistaken.
Başkasıyla karıştırıyorsun, dostum.
- Nah, Shoshanna!
- Hayır, Shoshanna!
Nah, he wants to do big things.
Büyük şeyler yapmak istiyor.
- Diplomatic intervention. - Nah.
Diplomatik bir müdahale.
Nah. Chief, you copy?
Şef, duyuyor musun?
Nah, I've found my calling.
- Yok, ben amacımı buldum.
Nah, man, this ain't fleet, we roll low profile here.
- Hayır, dostum. Donanmada değiliz, dikkat çekmeyeceğiz burada.
- Oh, nah, I'm good, man.
Hayır, ben almayayım, dostum.
Nah, let's play it cool.
Hayır, olmamış gibi yapalım.
"Nah," what?
"Hayır," ne?
♪ Think fast, while I resort To a life of crime and fast cash, nah ♪
Hızlı düşün, suç hayatına ve hızlı paraya mı sığınacağım, hayır
Nah, we go for Zeke.
Zeke olur.
Nah, I was just playing a little ping-pong.
Yok ya sadece masa tenisi oynuyordum biraz.
Nah, she wasn't really.
Hayır, o kadar da değildi aslında.
Nah... nah, nah.
Yok be.
Nah, I was just kidding.
Hayır, şakaydı.
Nah, i'm messing with you.
Sadece seni sınıyordum.
Nah.
- Etmez miydin?
- Nah.
Kes artık.
Nah, not me.
Ben hariç.
That's for sure, but... nah. I mean, he was lookin'forward to it.
Yani iple çekiyordu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]