English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ N ] / Nala

Nala translate Turkish

211 parallel translation
Well, it's kind of hard to tell about them, but... ... if you kids could see 300 of them on galloping ponies... ... with feathers flying, you'd never forget it.
Onları anlatmak biraz zordur, ama 300 tanesini dört nala giden midilliler üstünde uçuşan tüyleriyle görseniz, asla unutmazsınız.
The men gallop by and try to catch a head.
Her atlı dört nala koşarak bu horozun kafasını koparacaktır.
Arizona Jim killed one or two of them... and rode off at a gallop... with the black man leaving a cloud of dust behind him
Arizona Jim onlardan birini ya da ikisini öldürdü ve arkasında bir toz bulutu bırakarak kara adamla birlikte dört nala uzaklaştı.
Now, take your little horse and run along.
Şimdi küçük atınızı alın ve dört nala koşturun.
Ramona is out ahead.
Ramona dört nala geliyor.
The gauchos and horses were all on their toes.
Gaucho'lar ve atları dört nala koşmaya hazırdılar.
And sir tristan rode forth into the forest, seeking his only love.
Ve Sir Tristan tek aşkını bulmak için ormana doğru dört nala gidiyor.
Titinius is enclosed at round about with horsemen that make to him on the spur. Yet he spurs on.
Doludizgin atlılar sardı Titinius'u, o atını sürüyor hâlâ dört nala.
Hey, Jed, take a look at his left hind shoe, will you?
Hey Jed, sol arka nala bir bakar mısın?
And if I can't gallop into the homestretch with this case, it may be my last race.
Bu davada son parkura dört nala giremezsem, benim son yarışım olabilir.
He was in a full run, I hit him smack in the middle, near tore him in two.
Dört nala koşuyordu, sırtından öyle bir vurdum ki, nerdeyse hayvan ikiye ayrıldı.
He's riding at full gallop.
Dört nala koşuyor.
I rode full gallop for Crazy Woman River.
Dört nala Crazy Woman nehrine sürdüm.
They're hustling.
Dört nala.
So he took the first bus and is racing to your bedside.
Böylece ilk otobüse atladı ve yatağınızın başucuna doğru dört nala koşturuyor.
Me galloping up to the old corral with my sleeping bag.
Ben, yanımda uyku tulumumla ağılda dört nala gidiyorum.
Bunch of gung-ho volunteers, they give me the galloping trots.
Bir avuç savaş düşkünü gönüllü, bana dört nala koşan atları hatırlatıyor.
If you don't like our company why don't you gallop off into the sunset?
Müessesemizin hizmetlerini beğenmediysen, neden dört nala, gün batımına gitmiyorsun?
He's riding his horse very fast.
Atını 4 nala sürüyor.
Time gallop, sometimes fighting, stab times.
Dört nala at sürme, kavgalar, saldırılar.
Gal-loped?
- Döt nala?
Galloped...
- Dört nala...
A quick kiss at full gallop, and the romance is over.
Dört nala giderken seri bir öpücük, ve romantizm sona erer.
I don't see any chance of any cancer developing. Not like you're describing.
Fakat bahsettiğiniz şekilde, dört nala ilerleyen bir kanser vakasına rastlamadım.
# But his horse keeps #
♪ Fakat atı dört nala koşuyor. ♪
I've a small appointment! Did you see Ayse?
Birden atlılar çocukların üzerine dört nala gelmeye başladılar.
Well, I took aid Seaton, I went over those jumps three times at full gallop.
Şey, yaşlı Seaton'u aldım, o engellerden üç kez dört nala geçtim.
Let us see you gallop up the drive in true cavalry fashion.
Seni at üzerinde gerçek süvari tarzında dört nala giderken seyredelim.
I was telling you about where the bad guy is galloping along on his horse.
Hani şu kötü adamın atıyla dört nala gittiği bölüm.
I'm a stuntman. Oh. When they need a guy to fall off a galloping horse or to drive a burning car off a cliff, who do they call?
Ne zaman sürücüsü olmayan bir "posta arabası" nın atları dört nala koşuyorsa, veya uçurumun kenarında yanan bir araba varsa...
Still, it keeps the galloping cockroaches at bay.
Yine de dört nala koşan hamam böceklerine engel oluyor.
today we're going to watch the gray ghost gallop.
Bugün Gri hayaletin dört nala koşusunu izleyeceğiz.
It's not the point of letting anybody get the idea of beer and mosquito not for a gallop shoot a tire and expecting a medal is not a bloody picnic
Konu kimseden bira ve yemek izni almak değil dört nala koştururken bir tekerleğe ateş açıp madalya beklenen lanet bir piknikte değil
I have no desire to hang around With a bunch of upper-class delinquents, do twenty minutes work, and then spend the rest of the day loafing about in Paris, drinking gallons of champagne and having dozens of moist, pink, highly-experienced young French peasant girls galloping up and down my...
Bir sürü üst seviye cani ile takılıp, yirmi dakika görev yapmaya, günün geri kalanda da Paris'te aylak aylak gezip, litrelerce şampanya içerek, düzinelerce sulu gözlü, pembe, hayli tecrübeli, çıtır Fransız köylü kızlarıyla dört nala geçirmeye, hiç niyetim- -
a royal summons, his very words... official business no questions asked up, we get and off at the gallop, fearful lest we come too late!
kraliyet celbi, kendi emirleri... Resmi bir görev, soru sormak yok, dört nala gidiyoruz, çok geç kalmayalım diye endişe içinde!
She panicked, reared up, and galloped around the store dragging me on the floor behind her.
Kadın paniğe kapıldı, şaha kalktı ve mağaza içinde dört nala koştu Ve beni de arkasında yere sürükledi.
Well, he spurred his steed forward and galloped on until he saw... a beautiful lady standing in a meadow.
Çalılığın ortasında duran güzel kadını görene kadar elinde kılıcı dört nala at sürüyor.
Let's go for a gallop!
Dört nala gidelim!
Like, dream about sporran-clad, caber-tossing haggis... galloping over porridge-covered glens?
Hani, oynaşan kilt çantaları, dört nala giden haggis'ler ( bumbar )... yulaf lapası kaplanmış vadicikler?
He left it dead, and with its head He went galumphing back
Gebertti düşmanı, sonra bizimki Beş nala nayrıldı neşil normandan.
And, uh, Mr. Natural comes galloping in... riding the girl around the room.
Bay Doğal, dört nala gibi içeri girer kızı odanın içinde sürmeye başlar.
Nala!
Nala!
Take Nala home.
Nala'yı eve götür.
Come, Nala.
Gel Nala.
You deliberately disobeyed me, and what's worse, you put Nala in danger.
Bilerek bana karşı çıktın, daha kötüsü Nala'yı tehlikeye attın.
She's my best friend.
Timon, bu Nala.
Got it?
Dört nala gitmeye başladığımda, bana ateş et!
- Hey, Nala.
- Merhaba Nala.
Nala?
Nala?
Timon, this is Nala.
Burada ne oluyor? !
Nala, this is Pumbaa. Pumbaa, Nala.
Nala, bu Pumbaa.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]