English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ N ] / Nanny's

Nanny's translate Turkish

970 parallel translation
He had a nanny since he was born, up until six months ago, then George decided to send her away :
Doğumundan bu yana dadısı vardı. Altı ay önce George artık dadıya gerek... olmadığına karar verdi ve onu kovdu. Belki ondan bu kadar gergindir.
Making the effort to congratulate me, telling me that you'll move into the basement of my sweet home... and since you're also saying you'll be my son's ( little hideout ) nanny ;
Beni tebrik etmek için çaba sarf ettiğin tatlı evinin bodrum katına taşınacağım dediğin ve de doğacak olan küçük sığınağın dadısı olacağını söylediğin için utanmana lüzum yok.
Nanny's terribly sick.
Nanny çok hasta.
How's nanny?
- Nanny nasıl?
Nanny insisted on locking it and she's got the key.
Dadı orayı kitleme konusunda ısrar etti. Anahtarlar onda.
- Meet your new nanny, Mrs Watson.
Yeni dadınla tanış, Bayan Watson.
Nanny's waiting.
Bakıcın bekliyor.
Let's go to the school and then to her nanny's.
İlkokula gidelim sonra da süt annesine.
How far to the nanny's?
Orası nerde?
Get in. Let's go to the nanny's.
Bin haydi, süt annenin evine bakalım.
I think we'll find her at the nanny's. I'm sure of it.
Onu süt annesinde bulacakmışız gibi geliyor.
But Sandra wasn't at the nanny's either.
Ama Sandra süt annesinin yanında da yoktu.
I certainly don't want to speak disrespectfully of the dead... but that Nanny was strictly a purpose girl.
Ben bir ölünün arkasından saygısızlık etmek istemem ama... Nanny çok içten pazarlıklı bir kızdı.
She told him that I was Nanny's uncle.
Onlara Nanny'nin dayısı olduğumu söylemiş.
- You're Nanny's uncle?
- Sen Nanny'nin dayısı mısın?
- She's my sister's child.
- Nanny kız kardeşimin kızıydı.
- That's right, killed her. She was murdered.
- Doğru, o'nu öldürdü, Nanny öldürüldü.
He's with a nanny in Ponte San Fedele.
Ponte San Fedele'deki dadısıyla.
Oh, that's Nanny, a wonderful cook and housekeeper.
Oh, bu dadı, harika bir aşçı ve hizmetçi.
Nanny, Claudio wet himself!
Dadı, Claudio altına yapmış!
She left her child in the care of her nanny
Çocuğunu dadısına bırakmış durumda.
You're too skinny to be a nanny, Barrett.
Dadım olmak için çok sıskasın, Barrett.
Nanny's worked so hard getting it ready for you.
Dadı, odanı hazırlamak için çok uğraştı.
He doesn't need his old nanny any more.
Artık yaşlı dadısına ihtiyacı yok.
Don't forget that she was your mother's and Aunt Pen's nanny once upon a time. - I know.
Unutma, bir zamanlar annenin ve teyzenin de dadısıydı.
Nanny went out today to buy that, specially for you.
Dadı bugün sırf sana bunu almak için dışarı çıktı.
I'm going to see if Nanny's all right.
Dadı iyi mi, bir bakacağım.
- Where's yours, Nanny?
- Seninki nerede dadı?
- I think it's humiliating, Nanny.
Bu çok onur kırıcı dadı. Gerçekten öyle.
- It's all right, Nanny, I can manage.
- Tamam dadı, ben halledebilirim.
For heaven's sake, don't wake him up, Nanny.
Tanrı aşkına uyandırma onu dadı.
Master Joey wants to get rid of his old nanny.
Küçük Bey yaşlı dadısından kurtulmak istiyor.
Without Nanny, she'd be helpless.
Dadısız eli kolu bağlanır.
I can't have Master Joey tell on his old nanny, can I?
Küçük Bey'in ihtiyar dadısını gammazlamasına izin veremem, değil mi?
You must have had an English nanny!
Sana bir İngiliz dadı bakmış olmalı!
Nanny's bed wetter!
Yatağını ıslatan!
For two months, Alejandro's been working on the nanny.
Alejandro iki aydır dadıyı ikna etmeye uğraşıyor.
It's the nanny's quarters, the AC unit, which is broken.
Bozuk olan klima dadının kaldığı bölümde.
There's a room it will share with a nanny, but right now it's uninhabitable.
Dadısıyla kalmaları için bir oda ayarlayacağız ancak şu an o oda kalınamaz bir durumda.
Meet Olympia, my nanny.
Olympia'la tanış, dadım.
The nanny took her as usual.
Dadısı her zamanki gibi onu almıştı.
What's going on nanny?
N'oluyor dadı?
There's Nanny.
- Bak, Dadı.
In his case it began when a nanny he hated died of measles.
Onun olayı kızamıktan ölen nefret ettiği dadısıyla başlıyor.
But it's hard to believe he could give measles to his nanny in that way,... or induce a heart attack on Judge McKinley.
Yine de dadısına bu yolla kızamık geçirdiğine inanmak oldukça zor. Ya da Yargıç McKinley'in kalp krizi geçirmesine sebep olmak.
The fake nanny who looks so old is in fact the female killer
Yaşlı dadı kılığına giren... kişi de o kadınmış
Nanny, do you know any secrets of these 2 families?
Dadı, bu 2 aile arasında.. ne tür bir sır saklı acaba?
That would be Madame de Tourzel, the nanny of the children in France.
Çocukların Fransa'daki dadısı.
- Amy's nanny.
Benden nefret eder.
What are you, my nanny?
Dadım mısın sen benim?
He had an English nanny?
İngiliz bir dadısı mı varmış?
nanny 164

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]