Nanotech translate Turkish
54 parallel translation
Suggest nanotech and phase one cell reconstruction.
Nanoteknoloji ve birinci evre hücre yenilemesi öneriyorum.
It's nanotech.
Nanotech.
Listen. I need you to get me into that nanotech IPO. I want 10 blocks.
Dinle. bana şu nanotech hisselerinden lazım. 10 blok istiyorum.
The beam carried a nanotech payload that inserted a microscopic holistic copy of my program inside your body.
O ışın bedeninin içine yerleştirebileceğim düzeyde nano mikroskobik bir tür program barındırıyordu.
Sure, he's all nanotech now, right?
Şu anda nano teknolojik, değil mi?
What's the most advanced nanotech on the planet?
Gezegenin en iyi nano teknolojisi kimde?
Maybe you dug up that Cadmus nanotech, and rewrote my genes to match yours. That technology's been illegal for over 40 years.
Bilmiyorum... belki de o eski Cadmus nano teknolojisini kullandın... kendininkilere eşleştirmek için benim genlerimle oynadın.
Your father thought he was getting a flu shot. Actually, it was a nanotech solution programmed to rewrite his reproductive material into an exact copy of Bruce Wayne's.
Baban sadece grip aşısı olduğunu sanmıştı... aslında DNA sını baştan sona Bruce Wayne'in kine göre... değiştirecek olan programlı bir nanosolisyon'du.
As you can see, the nanotech composite has limited... Limitless capabilities for replication.
Sizin de gördüğünüz gibi, bu nanoçip bileşimi, sınırlı sınırsız kopyalama yeteneğine sahip.
I'm taking Cloud City to a whole new level with nanotech hydration.
Nanoteknoloji hidratlama ile yeni bir düzeyde Bulut Şehri yaratıyorum.
Gentlemen, I'm pleased to announce that tomorrow morning, your first order of nanotech warheads ships from my factory in Kyrgyzstan.
Baylar, memnuniyetle belirtirim ki yarın sabah nano teknolojik başlıkların ilk siparişleri Kırgızistan'daki fabrikamdan yola çıkacak.
It's got thermal nanotech inside - Like RFID chips,... but ones that heat up and allow me to redistribute the energy upon impact from the club head.
İçinde termal nanoçip var... tıpkı RFID çipleri gibi, ama bu sıcaklığı yükseltiyor ve yönlendirmeme izin veriyor.
From now on, I'll call you Nanotech Man.
Bundan sonra sana "mini-pipi" diyeceğim.
Good bye, Nanotech Man!
Görüşürüz mini-pipi!
Bloomin'Lovely is going nanotech.
Sevgi Çiçekçilik nanoteknolojiye gidiyor.
Nanotech running amok.
Nanoteknoloji çılgınlığı.
she has these Nanotech circuits that can make her evolve.
Onun gelişmesini sağlayan nanoteknolojik bir devresi var.
This the place where nanotech...
Burası nano teknolojinin...
Priorities will be power plant, water system and nanotech centre.
Öncelikler güç kaynağı, su sistemi ve nanotek merkezi olucak.
What? You sold a nanotech start-up to Google for $ 12 million, but you can't understand the mechanics of a hookup.
Nanoteknoloji fikrini Google'a 12 milyon dolara sattın ama sevişmenin mantığını anlayamıyorsun.
Nanotech infiltrators
Nano-teknolojik casuslar.
Technovore is a nanotech A.I.
Technovore. bir nano teknolojisi G.F.
The nanotech that Jones used on the escalator,
Jones'un merdivende kullandığı nanoteknolojiyi inceledim.
The nanotech doesn't exist to make that into a circuit.
Bunu daire haline dönüştürecek nanoteknoloji mevcut değil.
The capsule is first-generation nanotech.
Kapsül birinci nesil nanotek.
Nanotech, maybe?
Belki de nano teknolojidir?
I mean... It's the nanotech that did this, right?
Yani nanoteknoloji sayesinde oldu, değil mi?
I'd like to pick your brain about the nanotech.
Nanoteknolojiyle ilgili bilginize danışmak istiyorum.
This is impossible. It's the nanotech that did this, right?
Nanoteknoloji sayesinde oldu, değil mi?
It's the nanotech that did this, right?
Bu nanoteknoloji sayesinde oldu, değil mi?
- You think it's the nanotech?
- Sence nanoteknoloji sayesinde mi?
I'd like to pick your brain about the nanotech.
Beynindeki nanoteknoloji ile ilgili olan kısmı alacağım
You're the nanotech, aren't you?
Sen nanotech'sin, değil mi?
Yes, and a powerful nanotech explosive.
Evet ve güçlü bir nanoteknolojik patlayıcı.
Nanotech?
Nanoteknoloji mi?
So you're telling me that this whole thing is nanotech'!
Yani tüm bu olanların nanoteknoloji yüzünden mi olduğunu söylüyorsunuz?
I'd like to pick your brain about the nanotech.
Beynindeki nanotek'i çıkarmak istiyorum.
- You're the nanotech.
- Sen nanoteksin.
Nanotech. Smart cars.
Nanoteknoloji, akıllı arabalar.
- Nanotech?
- Nanoteknoloji mi?
It's the Nanotech.
- Nanoteknoloji.
You went out to find more about the nanotech.
Nanoteknoloji hakkında daha fazla şey öğrenmeye gitmiştin.
Nanotech, set to time release.
Zaman ayarlaması olan nano teknolojisi.
'Nanotech.'
- Nanoteknoloji.
Nanotech is the new black.
Nanoteknoloji yeni moda.
Your nanotech.
Nanotek.
I'm uploading the operating code to the nanotech.
Hâlâ işletim kodunu nanoteke yüklemekle meşgulüm.
If I can't get the nanotech to disperse the inoculant thousands of people in this city will die.
Felicity, nanotekle aşıyı yayamazsam şehirdeki binlerce insan ölür. Ne? Hayır!
With the proper modifications the nanotech can be applied to the miniaturization of key components of the suit.
Gerekli düzenlemeler ile nanotekin kıyafetin ana parçalarını küçültmek için kullanabileceğini keşfettim.
I can't say that I understand it all, but I see what you mean about using nanotech.
Tam olarak anladığımı söyleyemem ama nanoteknoloji hakkında ne demek istediğini anladım.
I don't know. I don't know. Maybe you dug up that Cadmus nanotech, and rewrote my genes to match yours.
Annenle ilk tanıştığımda sen genç bir delikanlıydın!