Narc translate Turkish
390 parallel translation
Some people would narc on their own mother.
Bazı insanlar öz annelerini bile ihbar ederler.
No, I'm a narc.
Hayır, narkotiktenim.
He might be a narc.
Narkotikten olabilir.
Are you a narc?
Narkotikçi misin?
Do I look like a narc?
Narkotikçiye benziyor muyum?
I am a narc.
Narkotikçiyim.
You got narc written all over you.
Narkotik polisi olduğun besbelli.
I'm not a narc.
Ben narkotik polisi değilim.
I'm not a narc.
Narkotikten değilim.
In my book, an insurance agent and a narc are the same thing.
Benim kitabımda, sigortacı ve narkotik polisi aynı şeydir.
You look like a training poster from the narc squad.
Narkotik ekibi için eğitim posteri gibisin.
I happen to know Glenda is seriously involved with a narc from Palm Beach.
Glenda Palm Beach'lı bir narkotikçi polisle çıkıyor.
- Guy's a fuckin'narc!
- Herif lanet bir narkotikçiymiş!
- The guy is a narc.
- Herif narkotikçiymiş.
That's the narc.
Narkotikçi olan.
- A narc, huh?
- Narkotikçi ha?
Oh, also, Gina, uh, could you, uh, gimme a little file computer readout on a New York narc named Rafael Tubbs?
Ha, bir de, Gina, şey, yani, şey... New York narkotikten Rafael Tubbs adlı polis hakkında ufacık bir dosya lazım.
And if anything is missing, I will give your names to every narc in this city.
Ve eğer bir şey kaybolduysa, isimlerinizi bu şehirdeki tüm polislere vereceğim.
Looks like a narc.
Polise benziyor.
She's a narc, right?
O narkotik polisi değil mi?
Tell me, you think you'll be able to talk our narc friend into this little proposition?
Peki narkotikteki dostunu bu anlaşmaya katıImaya ikna edebilecekmisin?
You're a narc. Why can't you get it?
- Sen narkotiksin, neden bulamıyorsun?
You know, a dentist, a glider pilot, a narc, a janitor, a preacher, all that.
Bilirsin, dişçi, planör pilotu, narkotik, kapıcı, vaiz filan.
You a narc? No.
Sen polis misin?
I'm not anybody's narc, you know?
Ben narkotik polisi değilim, biliyorsun.
Hey, you're not a narc, are you?
Hey, narkotikten değilsin, değil mi?
Four years ago when you was a narc at Long Beach you were getting too close, so we put a contract out on you.
Dört yıl önce Long Beach'de narkotik bölümündeydin bize çok yaklaştın. Seninle ilgili bir kontrat yaptık.
These days, I mostly do, like, drug... narc...
Şimdilerde, çoğunlukla, mesela, uyuşturucu- - narkotik- -
Two motors pulled over a truck, stumbled right in the middle of a narc stakeout.
İki narkotik polisi bir cipi yolun ortasında durdurup uyuşturucu araması yapmış.
Christ, who can trust a narc, Chappie?
Narkotik polisine güven olur mu Chappie?
Fuckin'guy's a narc, man.
Kahrolası adam narkotikten.
Were you a narc up there, too?
Orada da narkotikte miydin?
- Galactic narc duty? - Uh-uh.
Galaktik uyuşturucu görevi?
You're a narc or what?
Sen nesin yoksa narkotik misin?
The super cops of the narc squad!
Narkotiğin süper polisleri gelmiş!
Narc cases can be held for up to 4 days.
Uyuşturucuyla ilgili durumlar 4 güne kadar sürebilir.
I'm the one who narc'ed on your kissing.
Öpüşmenizi ihbar eden kişi benim.
You got yourself a narc.
Sen kendine aşıksın.
You're a narc?
Narkotik misin?
Well, if you was narc- -
Ee, eğer sen bir narkotiksen -
If you came up to me and tried to buy dope, I'd peg you for a narc.
Eğer bana gelip uyuştucu almaya çalışsaydın, Senin narkotik olduğunu hemen anlardım.
If I was a narc and I wanted to get into some serious drugs,
Eğer ben narkotik olsaydım ve bazı ciddi uyuşturuculara ulaşmak isteseydim -
I'm the narc.
Narkotik olan benim.
- Paco's a narc, homes.
- Paco narkotikte adamım.
People would ask, "Are you a narc"?
İnsanlar narkotikten misin diye sorarlardı.
- Maybe he's a narc.
- Belki narkotiktendir.
- Maybe you're a narc.
- Belki sen öylesindir.
I'm not trying to narc, but tomorrow's the first day of class.
İhbar etmek istemem, ama yarın derslerin ilk günü.
He's either a narc or a dealer trying to muscle in.
Ya narkotikten biri, ya da boy ölçüşmek isteyen bir satıcı.
- You're going to narc her out?
- Onu ihbar mı edeceksin?
I'm a visiting narc on rotation.
Rotasyondaki bir narkotik memuruyum.