English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ N ] / Nave

Nave translate Turkish

67 parallel translation
Please come to nave.
Büyük tapınağa geçelim, lütfen.
Right there in the center of the nave.
Tam burada, nefin tam ortasında.
And in the center of the nave, under the dome?
Hem de nefin tam ortasında, kubbenin altında?
Just the thing for the nave of St. Peter's... in the center under the dome.
Tam da San Pietro'ya yaraşacak bir anıt. Nefin ortasında, kubbenin altında.
And ne'er shook hands nor bade farewell till he unseamed him from the nave to the chops.
Onunla ne el sıkıştı ne de veda etti karnından daldırdığı kılıcı çenesinin altından çıkardı.
It goes right through to the nave.
Doğruca orta nefe kadar gider.
It's nave here, isn't it?
Burası güzel değil mi?
What ho nave!
- Dur yolcu!
We nave no more questions. Do we, Mr. Quinn?
Başka sorumuz yok, değil mi Bay Quinn?
Out... out thou strumpet Fortune, all you gods, in general Synod take away her power, break all the spokes and fellies from her wheel, and bowl the round nave down the hill of Heaven, as low as to the fiends.
Dışarı... dışarı seni talih denen fahişe... Ey tanrılar toplanın, gücünü elinden alın şunun... Sökün çivilerini, kırın çarkını tekerinin yuvarlayın dingilini cennetin bayırlarından cehennem zebanilerinin çukuruna kadar.
Kind of nave.
Biraz neyf.
Nave.
Neyf... - Neyf mi?
All you gods, in general synod, take away her power break all the spokes and fellies from her wheel and bowl the round nave down the hill of heaven as low as to the fiends!
Ey tanrılar, birleşin, alın elinden gücünü! Kırın çarkın tekerini! Atın dingilini yüce gök katlarından cehennem zebanilerinin çukuruna! "
See if he can do the nave and leave the vaults for us.
Bak bakalım kilisenin sahınını yapabiliyor mu ; kubbeyi bize bırakacak mı.
How about that one with Matt Dillon where he has that really outstanding threesome with Neve Campbell and that chick from Starship Troopers?
Matt Dillon'ın, Nave Campbell ve Starship Troopers'da oynayan kadınla gerçekten şahane bir üçlü yaptığı filme ne dersin?
It has only one nave and stands on a Latin cross.
Bir haçın üzerinde tek destek ve dayanağı var.
I nave tried.
Denedim.
And then we nave this
ve sonra bunu bulduk
I... I... I thought she would just nave an allergic reaction and then she wouldn't be able to make her date.
Ben.Ben. Ben sadece alerjik reaksiyon göstereceğini düşünmüştüm.
We nave a visual Baker One Stand by for eastern approach
Doğudan inecek, hazır olun.
We nave the basket Copy that
- Sepeti çekiyoruz. - Anlaşıldı.
- Did you ever rent a.44 calibre? I'm sorry I nave to keep people out
- Hiç bir 44'lük kiraladın mı?
Oxidation Dennis had to nave swiped the paint within seconds of Barry putting it on his locker for his print to take.
Oksitlenme. Dennis'in parmak izinin çıkması için Barry boyayı sıktıktan birkaç saniye sonra oraya dokunmuş olması gerekirdi.
Well aromas nave fingerprints
Kokuların da parmak izi vardır.
I nave more work to do "
İşlerim var. "
- "You could nave killed me bitch!"
Şey diye bağırdı - - "Beni öldürecektin kaltak."
Must nave grabbed the bottle upside down to pour
Dökmek için, şişeyi ters tutmuş olmalı.
Well yean but he would nave you know
Evet pek bir şeyi yoktu
Looks like the killer may nave stepped in Donna's blood
Katil Donna'nın kanına basmış olabilir.
But you didn't nave a car
Ama araban yoktu.
He restored it from nave to narthex!
Her köşesini yeniledi!
I had people working on a window for the nave up St. Casmir's since Easter... you know that?
Paskalya'dan beridir St. Casmir'in ortasında bir sürü adamımın bir pencere... için çalıştıklarını biliyor musun?
We ordered up a window for where you renovated the nave.
Kilisenin orta camı için yeni bir pencere ısmarladık.
- For the nave?
- Orta bölüm için mi?
- Yeah, for the nave.
- Evet, orta bölüm için.
- You nave birds there?
- Kuşlar mı var sizin köyde? - H ı.
Looks a bit nave like someone so she's probably nice
Saf birine benziyor muhtemelen iyi bir kızdır.
She told me that Reich Germans long for Slavic blood. that they nave been trying for thousands of years to marry it.
Bana söylediği, Almanların Slavlarla evlenmesinde sakınca olmadığı hatta uzun yıllardır halk arasında böyle bir şeye özlem duyulduğuydu.
Nave / Thates ; we'd best arm ourselves.
Yine de, en iyisi kendimizi hazırlayalım.
That's what you said when you snaked my atm card or when you bailed on my graduation or when you hooked up with rachel nave.
Bunu ATM kartımı aldığında, mezuniyetimde kefil olduğunda yada Rachel Nave ile takıldığında söylediğin birşey.
I went inside, all excited, and I leant over the nave and saw that a huge ceremony was taking place in Notre Dame.
İçeri gittim, tamamen heyecanlıydım kilisenin orta kısmına eğildim ve Notre Dam'da gerçekleşen çok büyük bir ayin gördüm.
They could nave been careful.
Daha dikkatli olabilirlerdi.
He didn't nave to obey her.
Onun sözüne uymak zorunda değildi.
But being nave and didn't know any better.
Ama artık kiliseye gidip, daha iyi olmak istiyorum.
So that's the famous nave of the lunatics?
Demek akıl hastanesinin merkezi burası?
You decide where the nave and the pulpit goes, but you don't actually paint stained glass windows.
Her boyanın, çanın nereye konulacağına sen karar veriyorsun. Ama bunları yapmak için ustalar gerek.
We begin, οf cοurse, at the West dοοr intο the nave.
Batı kapısından başlayıp koridordan ilerleyeceğiz.
Nave, columns, heavenly light.
Kemer, kolonlar, harika bir ışık.
Also, it's hard to find long pieces of timber, so the nave will have to be only 32-feet wide.
Ayrıca, uzun ağaç bulmakta zorlanıyorum bu yüzden şahın, 10 metre genişliğinde olacak.
This is the nave.
Burası da, şahın.
She doesn't even nave pierced ears
Kulakları bile delik değil.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]