English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ N ] / Nco

Nco translate Turkish

73 parallel translation
But less so when an NCO tried to pick me up.
Evet ama bundan daha tuhaf bir şey var efendim. O da bir astsubayın beni gerçekten kadın sanması.
I'm duty NCO today.
Bugünün görevli astsubayı benim.
You know it's not permissible for an NCO to strike a man?
Astsubayın askerine vurma izni yoktur, bilmiyor musun?
Typical NCO, always on the make.
Tipik onbaşı işte, sadece kendini düşünür.
Tell the NCO on duty or Warrant Officer Hino that I'll do it alone.
Görevli astsubayla, Uzm. Çvş. Hino'ya söyle işi tek başıma yapacağım.
I'm still an NCO.
Hâlâ bir astsubayım.
" An officer will not reprove a warrant officer or an NCO in the presence
" Bir subay, astsubayı veya gedikli erbaşı...
You used to be an NCO.
Eskiden gedikli erbaştın.
4 officers, 4 NCO's, 40 enlisted men, 1 medic and one sergent major who'll be in charge of training and discipline.
4 subay, 4 astsubay, 40 asker, bir doktor eğitim ve disiplin için de, bir başçavuş.
20,000 for NCO's and the RSM.
Astsubaylar ve Başçavuşların her biri için 20. 000...
You and me, we used to heat up that NCO club down at the base pretty good. - Bygone days.
Sen ve ben, NCO club'ın zemin katında güzel şeyler yaşadık.
It must have been difficult for the Barclays at first, NCO, promoted from the ranks, married to a regimental Sergeant Major's daughter?
Barclay için ilk başlarda zor olmuş olmalı, NCO, rütbesinin yükselmesi, alayın başçavuşunun kızı ile evlenmek?
Until then, Cobb you're barrack's NCO.
O zamana kadar Cobb... kışlanın astsubayı sensin. Sorusu olan?
I don't think it's a good idea to have a coloured NCO mixed up with your officers, sir.
Siyah bir astsubayın subaylarınızın işine karışmasının... iyi bir fikir olduğunu sanmam komutanım.
You're senior NCO.
Manga başı sensin.
Work hard and you'll be an NCO yourself before you know it.
Daha çok çalışırsan seni tatbikatlara da alırım. Yavaş yavaş yükselirsin.
Find out, you're an NCO.
Gidip sorsana, sen bir subaysın.
Tell the duty NCO l`m stuck in a bunker near 223 north, outside lKarbala.
Subaya söyle, 223 Kuzey'de, Kerbela yakınında bir sığınaktayım.
My father's got 26 years in as an NCO.
Babam 26 yıl rütbesiz askerlik yaptı.
Father an NCO, 23rd Middlesex Rifles.
Babası NCO'dan, 23. Middlesex Rifles.
I was on a business trip to berlin to deliver english pounds and American dollars and just at that time they raided the quarters of the NCO`s and other ranks.
"Subay ve astsubay lojmanlarına baskın düzenlediği sırada..." "... ben, İngiliz sterlini ve Amerikan dolarlarını teslim etmek üzere... " "...
NCO has done him a favor.
Ama komutan onlara bir kıyak yapmak istedi.
I was a decorated NCO in the French army.
Ben Fransız ordusunun madalyalı bir muharibiydim.
Officer sleeps with an NCO's wife, army'd kick him out.
Bir subay rütbece altındaki bir astsubay'ın karısıyla yatarsa ordu da onu görevden atar.
You will move until further notice into the bachelors'NCO quarters, where you will reside -
Bir sonraki emre kadar Astsubay orduevinde kalacaksın.
NCO quarters, where you will reside until I consider a more permanent action.
Ben kesin bir karara varana kadar Astsubay Orduevinde ikamet edeceksin.
Sgt. Gerhardt, you will move into the bachelors'NCO quarters.
Çavuş Gerhardt ikinci bir emre kadar Astsubay orduevine taşınacaksın.
You will move into the bachelors'NCO quarters.
İkinci bir emire kadar bekar misafirhanesinde kalıcaksın.
Nobody calls an NCO "sir,"
Kimse bir subaya "bayım" demez.
I had a few drinks at the NCO club.
NCO kulübünde birkaç içki içtim.
He was a highly trained NCO...
Çok iyi eğitim almış bir erbaştı- -
Okay, the Staff NCO in charge is Gunnery Sergeant Jerrold Mulhearn.
NCO çalışanlarının başında Topçu Çavuşu Jerrold Mulhearn var.
The NCO who was stationed here.
Burada görevlendirilen bir Astsubay.
- Were you with NCO Olla?
- Teğmen Olla ile mi birlikteydin?
What's an "NCO"?
"Astsubay" kim oluyor?
Well, his staff NCO said he was one hell of a fighter.
Destek astsubayı Danny'nin çok iyi dövüşçü olduğunu söylemişti.
I was fighting alongside this NCO called Richard... something.
Komutan Richard bilmem ne ile beraber çarpışıyorduk.
And the boy says, "I'm building an NCO".
Çocuk "bir Uzman Çavuş" yapıyorum " der.
Ogura...
Sevgili kayınço!
You're my brother-in-law, I love you, man.
- Sağ ol kayınço.
That's no way to treat your brother-in-law... but I suppose you'd follow me... to the ends of the earth if I asked.
Bir kayınço için önemli değil. Beni tereddütsüz takip etmelisin.
IF NEAL MARRIES YOUR SISTER, THEN HE'D BE YOUR BROTHER-IN-LAW.
Eğer Neal ablanla evlenirse, kayınço olur.
We're gonna be brothers-in-law!
Enişte-kayınço olacağız!
We... we could have been brothers-in-law, you know that?
Biz... enişte-kayınço, olabilirdik. biliyor musun?
NASA? S going to record? N?
Nasıl gidiyor kayınço?
By the way, "El Cunado" just means "brother-in-law" in Spanish.
- Hayvanın teki. "El Cunado" İspanyolca'da sadece "kayınço" demek.
Brother, I'm sorry to hear bailiff's writ's been put on the goods in your shop.
Kayınço geçmiş olsun, dükkana haciz gelmiş.
You couldn't manage to succeed the revolution you'd better be skillful in selling whiteware, at least!
Devrimi beceremediniz, bari beyaz eşya satmayı becerseydin kayınço yahu!
- May it do the job for you. - You've landed upon both feet again, brother.
Hadi gene iyisin kayınço yahu!
What have you done, brother!
- N'apıyorsunuz? - Kayınço, ne yaptın yahu!
'Cause my brother-in-law is one.
- Çünkü benim kayınço onlardan biri.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]