English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ N ] / Needle in a haystack

Needle in a haystack translate Turkish

307 parallel translation
Oh, it's like looking for a needle In a haystack
Samanlıkta iğne aramak gibi
It's just like looking for a needle In a haystack
Samanlıkta iğne aramak gibi
Though it's like looking for a needle In a haystack
Samanlıkta iğne aramak gibi olsada
I've got some boys that can find a needle in a haystack.
Samanlıkta iğne bulabilecek adamlarım var.
If he was in rangoon or valparaiso, i'd find him, but in london it's like looking for a needle in a haystack.
Eğer Rangoon veya Valparaiso'da olsaydı, onu bulabilirdim, ama Londra'da aramak samanlıkta iğne aramak gibi.
However, with a million refugees from China in Hong Kong now, and more arriving each day, it is like looking for a needle in a haystack. And more arriving each day, it is like looking for a needle in a haystack.
Ancak, Hong Kong'da şu an Çin'den gelen bir milyon mülteci ve hergün daha çok ulaşanlarla, bu iş samanlıkta iğne aramaya benziyor.
- Be like looking for a needle in a haystack.
- Bu samanlıkta iğne aramak gibi olur.
Let's go find us a needle in a haystack.
Hadi samanlıkta iğne arayalım.
Needle in a haystack.
Samanlıkta iğne aramak gibi.
Finding a needle in a haystack would be child's play.
Bunun yanında samanlıkta iğne bulması çocuk oyunu kalır.
Might as well look for a needle in a haystack.
Samanlıkta iğne aramak gibi.
Listen, that kid could find a needle in a haystack and sell it for a profit.
Dinle, o çocuk para için saman yığınında iğne bulur.
Talk about a needle in a haystack...
Samanlıkta iğne aramak gibi.
This is like searching a needle in a haystack.
Samanlıkta iğne aramak gibi!
There has got to be a million, like a needle in a haystack.
Tıpkı samanlıkta bir iğne gibi, milyonlarca olmalı.
Needle in a haystack.
Samanlıkta iğne arıyoruz.
- Like looking for a needle in a haystack
- Samanlıkta iğne aramak gibi.
It's like looking for a needle in a haystack.
Biliyorum, samanlıkta iğne aramak gibi.
I should've said proverbial needle in a haystack.
Düzeltme Data. Deyimlerde geçen bir samanlık iğnesi demeliydim.
- A needle in a haystack.
- Samanlıkta iğne.
- Looks like a needle in a haystack.
- Samanlıktaki iğne.
I realize that, ma'am, but you're looking for a needle in a haystack.
Biliyorum, ama siz samanlıkta iğne arıyorsunuz.
Does "needle in a haystack" mean anything to you?
"Samanlıkta iğne aramak" ne demek bilir misin?
Bloody needle in a haystack.
Samanlıkta kanlı iğne.
A needle in a haystack.
Samanlıkta bir iğne.
A needle in a haystack.
- Samanlıkta iğne.
A needle in a haystack!
Samanlıkta iğne aramak gibi olur!
It'd be like looking for a needle in a haystack.
Samanlıkta iğne aramak gibi.
Might as well look for a needle in a haystack... of needles.
Samanlıkta iğne aramak gibi bir şey.
It's like looking for a needle in a haystack.
Tıpkı samanlıkta iğne aramak gibi olacak.
You're looking for a needle in a haystack.
Korkarım samanlıkta iğne arıyorsun.
A needle in a haystack.
- Katılıyorum. Samanlıkta iğne aramak zorunda kalırsın.
It's like trying to find a needle in a haystack in the middle of a tornado.
Kasırganın ortasındaki bir samanlıkta iğne aramak gibidir.
- Without a position he's a needle in a haystack.
- Samanlıkta iğne aramak gibi.
Searching for a cat in the Outback is like looking for a needle in a haystack.
Avustralya'nın kırsal kesiminde kedi aramak... samanlıkta iğne aramaya benzer.
It's like looking for a needle in a haystack.
Samanlıkta iğne aramaya benziyor.
Better luck finding a needle in a haystack.
Samanlıkta iğne arama işinde size bol şans dilerim.
This is not a needle in a haystack.
Samanlıkta iğne aramak gibi değil.
Kinda gives "needle in a haystack" a whole new meaning.
"Samanlıkta iğne aramak" lafına yeni bir anlam katıyoruz sanki.
Alvin Sanders is a needle in a haystack.
Alvin Sanders samanlıkta bir iğne oldu.
With a woman, it's like finding a needle in a haystack.
Ama bir kadına bunu yapabilmek samanlıkta iğne aramaya benzer.
For my next trick, a needle in a haystack.
Sonraki hilem için, samanlıkta iğne.
When I'm done, we'll be looking for a needle in a haystack... but if we stop now it'll be a hundred thousand haystacks.
bitirdiğimde samanlıkta iğne arıyor olacağız... ama şimdi durursak binlerce samanlıkta iğne arıyor olacağız.
Needle in a haystack.
- Samanlıkta iğne aramak gibi.
To find the needle in this haystack requires a dedicated and systematic search.
Samanlıktaki bu iğneyi bulmak için istekli ve sistematik bir tarama gerekir.
Like looking for a needle in a haystack.
Samanlıkta iğne aramak gibi.
You're looking for a needle in a haystack.
Korkarım samanlıkta iğne arıyorsun. Patlama o kadar yok ediciydi ki... bir araya getirilecek fazla birşey kalmadı.
Talk about a needle in a soft haystack. BERNIE : You make me want to vomit.
"Arkadaşlarıma, çocuklarıma dostluğun anlamını anlatıyorum." Bende kusma isteği uyandırıyorsun.
It's a needle in a haystack.
Samanlıkta iğne aramak bu.
You'd be searching for a needle in a very large haystack.
Büyük bir samanlıkta iğne aramak gibi.
Mulder, this is a needle in a haystack.
Mulder, samanlıkta iğne aramak gibi bir şey bu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]