Neelix translate Turkish
852 parallel translation
Not if, Mr. Neelix. When we leave them behind.
Onları geride bıraktığımızda, eğer diye bir şey olmayacak, Bay Neelix.
Have a seat, Neelix.
Bir sandalye çek, Neelix.
Neelix.
Neelix.
Do you know this area of space well, Mr. Neelix?
Bu bölgede ki uzayı, iyi bilir misiniz, Bay Neelix?
Don't blame Neelix...
Neelix'i suçlamayın...
Neelix, these people rescued me.
Neelix, bu insanlar beni kurtardı.
Mr. Paris, you and Neelix go with her and start checking them out.
Bay Paris, sen ve Neelix onunla beraber gidip kontrol edin.
Neelix, get out your phaser.
Neelix, fazerini çıkart.
Neelix, help me with Tuvok.
Neelix, Tuvok için yardım et.
We've supplied your ship with water, Neelix.
Geminizin su ikmalini yaptık, Bay Neelix.
Mr. Neelix, just because a man changes his drink order, doesn't mean he's possessed by an alien.
Bay Neelix, bir kişi içecek alışkanlıklarını değiştirdi diye o kişinin yabancı varlık tarafından kontrol edildiği anlamına gelmez.
All I'm suggesting, Mr. Neelix, is that paranoia is only going to aggravate your already precarious emotional condition.
Bay Neelix, bütün belirtmek istediğim, paranoyanın sadece o güvenilmez duyguları daha da artıracağıdır.
Neelix to Bridge.
Neelix'den Köprü'ye.
It's Neelix!
Bu Neelix!
I can hear Neelix's thoughts.
Neelix'in düşüncelerini duyabiliyorum.
Of course, Neelix.
Elbette, Neelix.
Neelix!
Neelix!
Oh, Neelix.
Oh Neelix.
Neelix, this is getting ridiculous.
Neelix, bu giderek çok saçma bir hal alıyor.
Neelix to Sick Bay.
Neelix'den, Revir'e.
What is it, Neelix?
Konu nedir, Neelix?
She's going to discuss it with Neelix, but... there are so many unknowns.
Bunu Neelix ile konuşacak... ama bilinmeyen çık şey var.
And of course there's no guarantee they're genetically compatible, or that Neelix has any interest in becoming a father.
Ve elbette, genetik olarak uyuşma garantilerinin olmadığı yada Neelix'in baba olmaya hazır olup, olmadığı.
Mr. Neelix, I am aware of your situation.
Bay Neelix, durumunuzun farkındayım.
As long as Neelix was opposed to the idea, trying to get out of it, I was certain that I wanted to have a child, but when he said that he wanted one, too, suddenly, I was very frightened.
Neelix, uzun bir süre çocuk sahibi olmaya direndi, ama bana, o da çocuk istediğini söylediğinde, birden, bire korkmaya başladım.
Neelix...
Neelix...
Mr. Neelix?
Bay Neelix?
Kes, do you and Neelix feel that your needs are being ignored?
Kes, sen ve Neelix ihtiyaçlarınızın ret edildiğini mi düşünüyorsunuz?
As I have told you, Mr. Neelix, this is an unnecessary indulgence.
Size dediğim gibi, Bay Neelix, bu gerekli olmayan bir zevk.
Call it plomeek soup à la Neelix.
Buna Neelix'in çorbası da diyebilirsiniz.
You're making significant contributions, Neelix.
Çok değerli hizmetlerin oluyor, Neelix.
And now, Mr. Neelix, please... join me on the Bridge.
Ve şimdi, Bay Neelix, lütfen bana Köprü de katılın.
Neelix, Kes, you are our two Kazon experts.
Neelix, Kes, siz ikiniz bizim Kazon uzmanlarımızsınız.
Neelix, you said you wanted more to do.
Neelix, daha fazlasını yapmak istediğini söylüyordun.
The shot may be difficult, Mr. Neelix, but to say that it is impossible is an exaggeration.
Atış belik zor olabilir, Bay Neelix, ama imkansız demek birazcık iddialı bir söz oluyor.
Janeway to Mr. Neelix.
Janeway'den Bay Neelix'e.
Yes, Neelix.
Evet, Neelix.
As I stated in my message, Captain, I understand you have a Talaxian called Neelix aboard your vessel.
Mesajımda belirttiğim gibi, Kaptan, anladığım kadarıyla geminizde ismi Neelix olan bir Talaxianlı var.
I'm Neelix.
Ben Neelix.
Mr. Neelix has declined to meet with you.
Bay Neelix, sizinle görüşmek istemiyor.
Mr. Neelix has given me permission to speak on his behalf.
Bay Neelix, kendisi hakkında bana, görüş bildirme izini verdi.
May I ask, Doctor, why you've taken it upon yourself to examine Mr. Neelix?
Sakıncası yoksa Doktor, neden sadece Neelix üzerinde bunu denemek istediğiniz sorabilir miyim?
Please, try to persuade Mr. Neelix to see me.
Lütfen, Neelix'in benimle görüşmesini sağlayın.
Neelix, why didn't you ever tell me about the war?
Neelix, bana savaş dan neden hiç bahsetmedin?
You have nothing to be sorry about, Neelix.
Üzgün olmanı gerektirebilecek hiçbir şey yok, Neelix.
disturbing news, Neelix.
bazı haberlerim var, Neelix.
Neelix, if there's something wrong with you, we should find out.
Neelix, seninle ilgili bir sorun varsa, bunu bulmak zorundayız.
Maybe he's trying to undo some of the damage his weapon caused, but he seems sincere, Neelix, and at this point, I have no reason to doubt him.
Belki de yaptığı silahın neden olduğu zararları geriye döndürmeye çalışıyor, fakat çok içten görünüyor, Neelix, ve bu noktada, kuşku duymam için hiç bir neden yok.
Neelix, I think what Dr. Jetrel is trying...
Neelix, sanırım Dr Jetrel'in yapmaya çalıştığı...
We are here to talk about Neelix's condition.
Neelix'in durumu hakkında, burada bulunuyoruz.
I do not expect you to like me, Mr. Neelix, nor do I hope to allay your obvious pain with moral arguments, but I do believe I can help you- - if not you, others of your race.
Benden hoşlanmanızı beklemiyorum, Bay Neelix, yada apaçık olan bu acını dindirmek için moral tartışmasında bulunmayı. Ama, sana yardım edebileceğime inanıyorum- - sen olmazsan senin ırkından birisine.