Nels translate Turkish
23 parallel translation
Right here.
Burada. Değil mi, Nels?
Nels saw him there this morning. Heading for the agency.
Nels bu sabah onun temsilciye gittiğini görmüş.
For God's sake, Nels, are you gonna take a police escort to her place?
Tanrı aşkına, Nels, onun yerine polis eşliğinde mi gideceksin?
Nels, this is crazy.
Nels, bu çılgınca.
Nels told us all to all be there at 8 : 30 at the back, so we could come in with him when he came home.
Nels saat 20 : 30'da hepimizin burada arka tarafta olmamızı söyledi, böyle biz o eve geldiğinde birlikte girecektik.
Oh, Nels.
Oh, Nels.
Nels, Nels, we just got a break.
Nels, Nels, şimdilik ara verdik.
Got a cigarette, Nels?
Sigaran var mı Nels?
- Got a cigarette, Nels?
- Sigaran var mı Nels?
Nels explained that to you?
Nels size anlattı mı?
We're going to Nell's.
Biz Nels'e gidiyoruz. Bir parti varmış.
The Newport. Harry's. Flutie's.
New Port Harrris, Flutes, İndo Chin, Nels, Cornel Klubü...
It's true, but that was back when all we had to offer was franco and nels and those 8 spastic giants from the engine, ok? - Yeah.
Ama o zamanlar sadece Franco, Nels ve araçtaki sekiz spastik dev vardı.
You say "eyes", Nels, but she's only really got one, and it's all bulgy and this funny red colour.
Eee, sağdıç konuşması için neler hissediyorsun? Heyecanlı aslında... 15 dakikalık som altın.
Yo, Nels, I found some of that sparkly, silver, glitter glue
Hadi ama. * Menopoz'unu taa buradan koklayabiliyorum.
I love you, Nels!
Ah, Penny.
I dated a Finnish doctor, Nels Jarvey.
Finlandiyalı bir doktorla çıkmıştım, Nels Jarvey.
That's our head bartender, Nels.
Baş barmenimiz Nels.
I'll question Nels.
Nels'i ben sorgularım.
Nels, you seem very perceptive.
Nels, çok anlayışlı görünüyorsun.
Nels, we're dry.
Nels, bitti bu.
Alright, Nels.
Tamam, Nels.
Like his great-grandma's buried in the Blue Peter garden (! ) Well, look on the bright side, Nels - now he's out the way, you could be the dad.
Gelin ve damat dedi ki, eğer midenizi kazınmış hissediyorsanız..