English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ N ] / Nepotism

Nepotism translate Turkish

105 parallel translation
And it's not nepotism that makes me laud his ability and effectiveness.
ve bu adam kayırma değil onun yeteneklerini ve etkinliğini bana methediyorlar.
Look, I know it sounds like nepotism, but Jim's really a fine actor.
Akrabaya ayrıcalık gibi görünüyor ama Jim gerçkten iyi bir aktör.
The city contractors are the most classic example of incest and nepotism I've seen to date.
Müteahhitler, bugüne kadar gördüğüm akraba kayırma ve akraba arası ilişki olaylarının klasik birer örneği.
Incest and nepotism.
Akraba kayırma ve akraba arası ilişki.
Talk about your nepotism.
Torpiline bakar mısın?
Well, I'd love to talk about my nepotism, but I don't know what that is.
Torpilime bakmayı çok isterdim ama o nedir bilmiyorum.
I don't want to trade on nepotism.
Akraba torpilinden yararlanmam.
Nepotism, huh?
Akraba tutuculuğu mu?
I don't want to be accused of nepotism.
Akraba kayırmayacasıyla suçlanmak istemiyorum.
Normally I oppose nepotism.
Aslında kayırmacılığa karşıyımdır.
That's when a little thing called "nepotism" kicks in.
Hayır. Bu önemsiz görünen şeyin adı adam kayırmadır.
Nepotism!
Akrabaları kayırma!
- Well, Junior is a nice fellow but nepotism got him the job.
Oğlu iyi bir çocuk ama akrabaya ayrıcalık yapıldığı için işe alındı.
- I hate nepotism.
- İnsan kayırmaktan nefret ederim.
When I first came here people assumed I was just another glaring example of nepotism unskilled and promoted over the heads of the more competent and deserving.
Buraya ilk geldiğim zaman insanlar benim, bilindik bir atasözünün güzel bir örneği olduğumu düşündüler. "Acemi ve düşüncesizce hareket eden kişi, sonuçlarına katlanır"
Nepotism belongs in the arts, not in plumbing.
Nepotism sanat dalıdır, tesisat değil.
Mmm. I don't need nepotism to get ahead, thank you very much.
Akraba kayırımcılığına ihtiyacım yok.
Father Gregorio... do not take this personally However... However you are the very incarnation of blind fanaticism and nepotism.
Peder Gregorio bunu kişisel olarak algılamayın.
I can't tell you how much I need this job, but I-I just would feel really weird if you gave it to me because of nepotism.
Bu işe ne kadar ihtiyacım var, anlatamam ama bunu sadece ayrıcalık yüzünden verdiyseniz kendimi gerçekten garip hissederim.
"The new nepotism in Hollywood."
"Hollywood'taki yeni Nepotizm."
- What's wrong with nepotism?
- Nepotizmin nesi kötü?
- Doesn't say much for nepotism.
- Bunun adam kayırma olduğunu söylemedim.
Isn't it also true Wilhelmina put in twenty years of hard work while you got your job through nepotism?
Babanızın size devrettiği yere gelmek için Wilhelmina'nın yirmi sene çalıştığı doğru mu?
- No, it wasn't nepotism.
- Hayır, işimi bana babam devretmedi.
And proving that nepotism and merit are not mutually exclusive... my daughter... taylor wethersby.
Ve akrabalık ve yeteneği ayrı tutmayı kanıtlayan Kızım... Taylor Wethersby.
You're the product of flagrant nepotism, and you're a tosser.
Sen alenen akraba kayrıldığının göstergesisin ve aşağılıksın.
It's good to see that nepotism's alive and well.
Akraba kayırma anlayışının hala yaşadığını görmek güzel.
It's nepotism.
Bu torpile giriyor.
Hmm, well, first of all let me say I like that you're playing the nepotism card.
İlk olarak şunu söyleyeyim, akrabalık kozunu oynamanı sevdim.
I was qualified. It's not like it was nepotism.
Torpil filan değildi.
Crap on a stick. Okay, technically, yes, it was nepotism.
Allah kahretsin, tamam teknik olarak torpildi, evet.
Are you accusing me of nepotism?
Beni adam kayırmakla mı suçluyorsun?
.. and nepotism against the party leadership.
.. ve yolsuzluk suçlamalarından dolayı birçok istifa gerçekleşti.
Smarts versus nepotism for the keynote speaker.
Konuşmacı olmak için, zekâ akraba kayırmaya karşı.
Nepotism sucks.
Akraba kayırmaktan nefret ediyorum.
Ah. Nepotism.
Adam kayırma.
Anyone ever heard of nepotism?
Akraba kayırmayı duydunuz mu hiç?
Yeah, it was kind of a blatant nepotism thing.
Evet, bu apaçık bir çeşit akraba kayırması.
Michael, that's nepotism. Luke is getting special treatment because he's your nephew.
Luke, yeğenin olduğu için özel muamele görüyor.
That's reverse nepotism.
İşte bu tersine adam kayırma.
No, but it's hard for us to give you increased home rule - when nepotism, trade blunders and corruption abound here.
Hayır ama burada bu kadar adam kayırma, kötü yönetim ve rüşvet olayı varken size özerklik vermemiz zor.
He interviewed a lot of people, so... It's not like it's nepotism or anything.
Birçok kişiyle mülâkat yaptı, yani torpil gibi bir şey yoktu.
I think the press is gonna say, uh, it's nepotism, it's a-a co-presidency.
Bence basın buna "akraba kayırma" veya "başkan yardımcılığı" diyecek.
It's important for people to know that nepotism is alive and well at Rezza Capital.
İnsanların Rezze Capital'de akraba kayırması olduğunu bilmesi önemli.
I can plant it in a nepotism angle at the next gaggle.
Sonraki sürüdeki adamlarımıza bu bilgiyi sızdırabilirim.
I didn't get this job'cause of nepotism.
Buraya torpille gelmedim.
- To say the least, it smacks of high-level nepotism.
üst düzey adam kayırmaçılığı
You're thinking nepotism.
KıskançIıktan böyle konuştuğunu biliyorum.
I'm sure it's nepotism.
Dediğim gibi bunu arkamda bırakmaya çalışıyorum.
Nepotism?
Kız kardeşine ayrımcılık mı yapıyorsun?
CREED : I couldn't care less about nepotism.
Adam kayırmayı bundan az umursayamazdım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]