Nerus translate Turkish

We received a communiqué from a Goa'uld named Nerus.

Nerus adında bir Goa'uld'dan mesaj geldi.

Nerus defines avarice and gluttony.

Nerus açgözlülük ve oburluğu tanımlar.

Nerus is not to be trusted.

Nerus'a güvenilmez.

Hello, I am Nerus.

- Merhaba, ben Nerus.

Nerus, if you'd follow me to our Briefing Room. We have much to discuss.

Nerus, toplantı odasına doğru gitsek, konuşacak çok şeyimiz var.

Nerus, this arrangement is only going to work if you actually do something to help with this problem.

Nerus bu anlaşma ancak yardım edersen geçerli olacak.

Thanks to Nerus.

Nerus sayesinde.

If Nerus is correct, we should be able to punch through with a transport beam.

Nerus haklıysa, aktarım ışınıyla içeri girebilmeliyiz.

And Nerus made certain we'd join in.

Nerus bizim de katılmamızı sağladı.

You're not a condemned prisoner, Nerus.

Sen idam mahkumu değilsin, Nerus.

- I'm losing patience, Nerus.

- Sabrım tükeniyor, Nerus.

Nerus did work for Ba'al for centuries.

Nerus asırlarca Ba'al'a çalıştı.

Nerus, you have the most atrocious table manners of any person I've ever met.

Nerus, sen gördüğüm en iğrenç sofra adabına sahip insansın.

Nerus?

Nerus?

Your freedom just isn't on the table, Nerus, but I'm sure there is something else we could offer.

Özgürlüğün masada değil, Nerus. Ama eminim, verebileceğimiz başka bir şey vardır.

If I've learned one thing in this command, it's never to trust a Goa'uld, especially if his name is Nerus.

Bu görevde bir şey öğrendiysem, o da bir Goa'uld'a asla güvenmemek. Özellikle de adı Nerus ise.

How did we plant the beacon on Nerus?

Cihazı Nerus'a nasıl taktık?

If you wish to return to my court, Nerus, you shall have to prove yourself. - Well, first I must recover from my... harrowing ordeal. - How?

Maiyetime dönmek istiyorsan, Nerus, kendini ispat etmek zorundasın.

It would be wise not to defy me, Nerus.

Bana karşı gelmemen akıllıca olur, Nerus.

General Landry had Dr. Lee program a virus into several of Nerus'devices.

General Landry, Dr. Lee'ye Nerus'un cihazlarına girecek bir virüs yazdırdı.

Nerus didn't waste time for a change.

Nerus bu kez zaman kaybetmemiş.

Nerus.

Nerus'tan.