English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ N ] / Newsflash

Newsflash translate Turkish

146 parallel translation
This broadcast will bring you a special newsflash.
Bu yayın size yepyeni bir haber verecek.
I was told I couId transmit a newsflash on your radio.
Radyonuzdan haber geçebileceğim söylendi.
I was told I couId transmit a newsflash on your- -
Radyonuzdan haber geçebileceğim...
We interrupt this program to bring you a newsflash.
Önemli bir haberi duyurmak için yayınımıza ara veriyoruz.
Martin's driverheard a newsflash on his carradio.
Martin'in şoförü arabanın radyosundan dinlemiş.
A newsflash has this moment arrived from the Malabar Front.
Şu anda Malabar cephesinden gelen bir haberflaş var.
Newsflash : the little lady had a habit.
Gazete küpürleri : küçük hanımefendinin hobisi varmış.
Thanks for the newsflash, brillo-head.
Flaş haber için sağ ol, kıvırcık kafa. - Sus be.
Newsflash, Kimberly : you are not the center of everyone's universe.
Önemli haber Kimberly : sen evrenin merkezi değilsin.
Newsflash : campaigns play hardball.
Flaş, flaş, flaş. Kampanyalar sert olur.
- Why? Newsflash.
Aklını kaçırıyorsun.
Well, here's a newsflash.
Son dakika haberini dinle öyleyse.
- Dawson, newsflash.
Dawson, flaş haberler!
Newsflash, everybody...
Millet...
Newsflash
Flaş Haberler
Newsflash, Will.
Haberin olsun, Will.
Newsflash, hairdo : it's not always about you.
Saç ne büyük bir dert, biliyor musun? Derdi olan tek kişi sen değilsin.
Newsflash, the world does not revolve around Phoebe.
Flaş haber, dünya Phoebe'nin etrafında dönmüyor.
Hey, newsflash, Pacey :
Hey son dakika haberi Pacey :
Newsflash, sweetheart.
Sana bir haberim var güzelim.
Well, I got a newsflash for you Maxwell.
Sana flaş haberlerim var, Maxwell.
Newsflash to me, so I called some of Kyle's friends.
Önemlidir diye Kyle'ın arkadaşlarından birkaçını aradım.
newsflash.
Flaş haber.
Newsflash : It's high school.
Flaş haber ; orası yüksek okul.
Hey, newsflash :
Hey, yeni haber :
Hey... Newsflash : Clancy loves the shoe cover idea.
Hey... haberin olsun, Clancy ayakkabı kılıfı fikrine bayıldı.
- Newsflash : she's an idiot.
- Haberin olsun : Kız aptalın teki.
- Newsflash :
- Haberin olsun :
Newsflash : it'll be as successful as all your other ideas.
Haberin olsun : Bütün diğer fikirlerin kadar başarılı olur.
Here's the newsflash there, Skeech, it was a fluke.
İşte sana flaş haber, Skeech, şanslıydın.
Newsflash!
Haberin olsun!
There's a hot newsflash for you, huh?
Senin için yeni bir haber olsa gerek?
Well, newsflash, asshole!
Flaşhaber göt herif!
Yeah, thanks for the newsflash, Captain Obvious.
Evet, haberler için sağol.
Newsflash - there's not gonna be a slayer gang any more.
Haberin olsun, Avcı'nın arkadaşları artık yaşamıyor olacak.
Newsflash Joan, you don't need to let me in on your thinking process, I'm omniscient.
Flaş haber Joan, düşünme sürecine beni dahil etmek zorunda değilsin. Ben herşeyi bilenim.
Got a newsflash for you- -
Size bir son dakika haberim var...
Newsflash, I'm sterile.
Yeni bir haber var, ben temizim.
Newsflash : you can't drink and then come to work.
Önemli haber : İçtikten sonra işe gelemezsiniz.
Big newsflash there.
büyük haber.
Here's a newsflash :
Şunu anla artık.
Here's a newsflash, genius.
Bu bir flaşhaber, dahi.
- Newsflash.
- ŞOK ŞOK ŞOK FLAŞ FLAŞ.
Newsflash, Perry.
Flaş haber, Perry.
Newsflash.
Flaş haber.
Here's a newsflash for you.
Sana bir son dakika haberi vereyim.
Newsflash for ya.
Size son dakika haberi çıktı.
Well, that newsflash tells it all.
Flas haberler hepsini veriyor.
- I've got a newsflash for you, brain trust.
- Ölümsüz olacağım.
newsflash.
Yeni haber.
Thanks for the fucking newsflash.
Hatırlattığın için sağ ol.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]