Nibbly translate Turkish

That cute nibbly noise she makes when she eats.

Yemek yerken çıkardığı o şirin şıpırtılar.

Hey, dogs, you got any edibles, any nibbly-dibblies?

Hey, köpekler, yenilebilir herhangi birşey var mı?

Thomas, we'd love some more nibbly cheese things.

Thomas, bu peynirlerden biraz daha olsa çok iyi olurdu.

Nibbly Pig Got On A Bus.

Obur domuz otobüse bindi.

She's playing with fire - he's not ready for Nibbly Pig.

Ateşle oynuyor. Obur domuz'a hazır değil henüz.

Let me go and search for your nibbly cheese bits.

Gidip sizin peynirli şeylerinizle ilgileneyim.

I'm also a little "nibbly nib." You wanna grab some brunch?

Bazen kalem ucu gibiyim. Kahvaltı almak istermisin?

Who's got fresh kale, so nibbly, so delicious?

Kimin taze marulu varmış? Çok taze, çok lezzetli.

Nibbly-face. "

Şirin yüzlüm. *

They stand about with nibbly bits getting stuck in their teeth and that's what we've to do.

Dişlerinde kalan parçaları bile ayakta temizlerlermiş. Biz de öyle yapmak zorundayız.