English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ N ] / Niblet

Niblet translate Turkish

29 parallel translation
I do nothing for you, niblet.
Senin için hiçbir şey yapmam, mısır koçanı.
And over there's our pal Niblet.
Ve bu da dostumuz Nibblet.
Hey, where'd Niblet go?
Hey, Nibblet nereye gitti?
Mm, mm! Niblet likes potato chips.
— Nibblet patates cipsi sever.
Niblet!
Nibblet!
Hee-hee! Look what Niblet sees!
Hey, bakın Nibblet ne gördü.
I guess that's you, niblet.
Sanırım bu sensin, ufaklık.
Evil, niblet fuck.
Aşağılık herif.
What's your point, niblet?
Derdin nedir ufaklık?
It's complicated, Niblet.
O durum biraz karışık, ufaklık.
I clocked the niblet pretty fierce.
Ufaklığa istemeden bayaa bir zarar vermişim.
I would've thought you two would've been happy to have a brand new little niblet to bat around a yarn ball with.
Yepyeni minik bir kuzucuğun elinde yün topağıyla ortalarda gezinmesine ikinizin de çok sevineceğini sanmıştım.
"Keep that fucking gross niblet away from me."
"O iğrenç küçücük bamyayı benden uzak tut!"
You have two women that you have great sex with, and I haven't been laid since the niblet incident.
Harika seks yaşadığın iki kadının var ben ise mısır tanesi olayından beri kimseyle yatmadım.
And I'm his Private Niblet.
Ben de Er Koçan oldum.
Okay, Niblet, time to hit the festival!
- Pekala Koçan, festivale uygun adım marş!
Look, my wife and the niblet are going to a movie.
Karımla ufaklık sinemaya gidecekler.
- Okay. I'm Niblet.
Ben Niblet.
I'm sorry, Nib, uh, Niblet?
- Anlamadım. Nib... Niblet mı?
- Ah. Like niblet corn.
Niblet mısırı gibi.
- Is that a niblet I see, Chandler?
- Konserve mısır mı yedin Chandler?
The victim was dragged to the woods and tied to a tree, Niblet.
Kurban, ormanlığa sürüklenip bir ağaca bağlanmış Niblet.
Funk, you and Niblet head over to Emmett's, see if we can find out who our victim was with - and if he left alone. - Drowned in a lake?
Funk, Niblet'la Emmett'e gidin, orada kiminleymiş ya da yalnız mı ayrılmış oradan, bir bakın.
Niblet... coordinate with the unis, canvass the neighborhood, see if anyone saw anyone coming or going with a dog.
Niblet, üniversitelerle iş birliği yap, mahalleyi gözden geçir. Köpeğiyle gelen yada giden birini görmüşler mi, bak.
How old is that little niblet, anyway?
Hem bu ufaklık kaç yaşında ki?
Niblet!
— Nibblet!
You did it, Niblet!
— Başardın Nibblet!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]