English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ N ] / Nike's

Nike's translate Turkish

58 parallel translation
He's going to be carrying a black Nike duffel bag.
Siyah bir Nike spor çanta taşıyor olacak.
The guy he's got a black Nike duffel bag on wheels.
Adamın elinde siyah bir Nike spor çanta var.
And it's got a Nike store, and a Barnes and Noble's, and I can show you Aladdin's Castle which is this arcade where I first saw Johnny.
Bir Nike mağazası, bir Barnes Noble var. Sana Johnny'yi ilk gördüğüm yer olan Alaaddin'in Kalesi'ni de gösteririm.
And when I see a Nike swoosh On a baseball player's mitt Hah It makes me bawl 'Cause the world is all
Ne zaman beyzbol oyuncularinin eldivenlerinde nike logosu görsem "bunun sebebi sizsiniz"... diye bagirasim geliyor.
The old Nike site's about a mile from here.
Eski Nike fabrikası buraya 1,5 km uzakta.
That's not the version I heard when I came to Nike sure did not want anyone to know that was the genesis of the phrase
Benim duyduğum hikaye böyle değildi ve aslında kimsenin ifadenin kaynağının bu olduğunu bilmesini istemiyorlardı.
♪ Black Nike sales after Heaven's Gate ♪
# Cennet Kapısı'na katıldıktan sonra siyah Nike satışları #
- He's wearing Nikes.
- Ayağında Nike var.
That's like saying those people stitching'Nikes in Panama are in the N.B.A.
Bu sanki Nike ayakkabıları Panama'da diken insanların N.B. A'de oynadığını söylemek gibi.
Set meeting, Nike, women's division.
Nike'nin kadın bölümünden toplantı ayarla.
Um, Nike- - women's division?
Um, Nike.. kadın bölümü mü?
It's about the Nike meeting.
Nike toplantısı hakkında.
If he's so weird, how come he's wearing Nikes?
Eğer o kadar garipse, nasıl oluyor da Nike giyiyor?
- Does Nike make a pool shoe?
- Nike bilardo ayakkabısı yapıyor mu?
would place the original movement notion that you were perfectly free to create an identity.
= PHIL KNIGHT = Nike Başkanı... yani, bu hareketin asıl çıkış noktası olan kendimize özgürce bir kimlik yaratma düşüncesi yerine,... bir kimliği satın alabilme düşüncesi geldi.
Here it is, here it is! If you wish joining us for this military operation, then meet up wearing your camouflage and your combat gear. The venue is outside John Nike Lesiure Center, at 9 o'clock tomorrow morning.
O burda, o burda Eğer bizi seçersen bu askeri operasyon için, sonra comufulaj giyilerine bakarsın ve seni savaş eşyaların.olay yeri John Nike Lesiure Center'ın dışında,
We saw Tiger Woods on TV with a hat with a Nike logo on it and we figured you know he probably gets like millions of dollars just to wear the hat on a press conference.
Tiger Woods'u TV'de izledik üzerinde Nike logosu olan bir şapka ile ve düşündük ki yani herhalde milyonlarca dolar kazanmaktadır sadece basın toplantısında bu şapkayı giydiği için.
I don't... Well, I wonder if he was wearing Nike's also.
Acaba Nike ayakkabıları da var mıydı?
The streets are old-timey and there's an anthropology and a Nike goddess.
Sokaklar eski zamanlardaki gibi. Anthropologie ve Nike Goddess var.
Why haven't you bought him Nikes, like all the other parents?
Neden ona Nike almadınız? Diğer ailelerin tamamı ondan almış.
- Not now, Turtle. - It's for Mary at Nike.
- Şimdi değil, Tosbağa.
It's so nice here with you, Nike.
Burada seninle olmak çok güzel, Nike.
Come here, Nike!
- Nike, bir bakar mısın? - Efendim?
Nike, it's so nice.
Nike, öyle güzel ki!
They all wrote "Nike" with a green felt-tip.
Düşünsene, hepsinin çükünde yeşil keçeli kalemle yazılmış "Nike"!
Boy, Nike makes some good shoes.
Şu na "Yeni ayakkabılar" şarkısını söylüyorum.
Hey! What's goin'on, man? Damn!
Çocuklar, Nike harika bir ayakkabı yapmış.
Anyway, Nike's memorial service is on Friday.
Neyse Nike Cuma günü hastanede olacak.
It's a beautiful day here in London... for the first annual Nike River Run.
Birinci Geleneksel Nike Nehir Koşusu için Londra'da güzel bir hava var.
- Maybe it's Nike.
- Belki Nike'dır.
Two Nike bags, 8 ki's of Maui Wowee.
O iki çantanın içinde sekiz kilo mal bulunuyordu.
Well, here we are at the make-out point. Yeah. You want to go all the way?
Nike'ta ya da Microsoft'da ya da General Motors'da.... ya da Ford'da ya da Boeing'de ya da Coca-Cola'da ya da Kellogg's'da
No blood will be shed... as long as you Spartan men build his pyramids... your women become his sex slaves... and your children... work at sweatshops... making Nikes.
Spartalı erkekler ona bir piramit inşa ederse, kadınlar onun seks kölesi olurlarsa ve cocuklar az maaşla Nike fabrikasında çalışırsa kimse ölmeyecek.
It's implanted in my mind to, like, go get a good deal at, like, Nike and...
Ben de kafamda bazı şeyleri kurgularım, mesela gidip Nike'la iyi bir anlaşma yapmak gibi ve...
My agent's just set me up to direct a Nike commercial.
Ajansım az önce bana bir Nike reklamı ayarladı.
- But it's Nike. "Just do it."
- Ama Nike'ın "Sadece yap.".
He's been on lunchboxes and thermoses, and I think he was in a Nike commercial.
Beslenme çantaları ve termosların üzerinde yer alıyor. Ve sanırım bir Nike reklamında da vardı.
It was clear that the mission # 1 of Nike athletes was to provide but it was late 80's that the definition of athlete, expanded beyond the sponsored pros
Nike'ın bir numaralı misyonun atletlere hizmet vermesi açıkca ortadaydı. Fakat 1980 sonlarında atletin tanımı lisanslı profesyonelleri aşarak genişlemişti.
They are rare in the cannon - bronze-colored Nike Dunk sneakers.
Bunlar sınırlı sayıdaki Gunmetal Nike Dunk.
The site for Nike nuclear missiles.
Buraya Nike nükler füzeleri konumlandırılmış.
Nike's swoosh is based on a triangle.
Nike'ın logosu üçgen teorisine dayanıyor.
It's a men's nike athletic shoe set in Meredith's blood.
Meridith'in kanıyla oluşmuş erkek spor ayakkabısı izi.
Women's Nike.
Bayan Nike'ı.
A pink Nike's.
Pembe Nike.
Are you ready for your Nike commercial?
Nike reklamında oynamaya hazır mısın?
The next thing I new I had a Nike commercial.
Bir bakmışım Nike reklamında oynuyorum.
New Nike's for you.
Sana yeni Nike'lar.
Nike's pregnant.
Nike hamileymiş.
And you are home to...
Sense Nike'ın yuvasısın.
Not surprised, I'm one of a kind, just like the custom Nikes I designed that say "Tommy's Tootsies" across the toes.
Şaşırmadım, türümün tek örneğiyim. Tasarladığım özel Nike'ler gibi. Önlerinde "Tommy'nin Ayacıkları" yazıyordu.
We do the big Nike ad. Everything's looking good.
Büyük Nike reklamını yaptık.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]