English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ N ] / Nipping

Nipping translate Turkish

117 parallel translation
- It is a nipping and an eager air.
Azgın, acı bir hava.
- Imagine a parrot nipping a man?
- Bana erkek bir papağan gibi geldi?
" and it was nipping cold.
" Hava buz gibiydi.
After three or four hours nipping away at that bottle to keep the dew off, I swore I could hear it, too.
Üç dört saat boyunca şişeyi durmadan kafaya dikince, yemin ediyorum ben de duyabiliyordum.
You been nipping saurian brandy?
Sauri kanyağı falan mı içtin sen?
I'm nipping this romance in the bud.
Filizlenen bu aşkı budayacağım.
The real point of what I'm saying is, when I appear not to be talking, don't go nipping out to the kitchen, putting the kettle on, buttering scones, or getting crumbs and bits of food
Söylediklerimin asıl ana fikri şu, konuşmadığım zaman hemen mutfağa kaçıp çayı koymayın böreği yağlamayın, üstüne çaydanlık konan şu yuvarlak, kahverengi hasır nihaleden ekmek kırıntılarını çıkarmayın.
Hope none of you are nipping out into the kitchen, getting food out of those round, brown mats which the...
Umarım hiçbiriniz mutfağa kaçıp üstüne çaydanlık konan şu yuvarlak, kahverengi nihalelerden...
Sprinting up to Zambia for the afternoon, then nipping back...
Öğleden sonra Zambiya'ya geçip çabucak geri döndüğünü...
One minute you're flying 30,000 feet in the air next you are splattered all over the ground somebody's dachshund nipping at your pancreas.
850 metre yüksekte uçarken birden toprağa seriliverirsin ve birilerinin polis köpekleri gelip pankreasını çimdikler.
With powerful nipping claws and poisoned stings on their tails, scorpions are well-armed and ferocious, actively seeking out their prey wherever it may be hiding.
Güçlü kıskaçları ve kuyruklarındaki zehirli iğnelerle iyi silahlanmış ve yırtıcı olan akrepler aktif olarak avlarını saklandıkları yerde ararlar.
I had my ass done. I got some procaine and silicone, some nipping and tucking.
Silikon filan koydurdum, sağdan soldan azıcık kestirdim.
Jack Frost nipping at your nose
Kardan adamın burnu donuyor,
Gary's play all the way and he made it, just nipping McGee.
Gary'nin sırası ve başardı, McGee'yi atlattı.
♪ Jack frost nipping at your nose ♪
Şiddetli ayaz burnunu dondurur
The kidnappers will not harm your daughter not while I'm nipping at their heels.
Kızınıza zarar veremeyecekler. Ben onların tepesinde oldukça.
My colleagues from Columbia are nipping and tucking... their way up Park Avenue to Westchester.
Colombiya meslektaşlarım New York'ta gerilmedik yüz bırakmıyor.
- Jack Frost nipping at your nose - Come here, sweetie.
- Buraya gel tatlım.
It is nipping and an eager air.
Azgın, acı bir hava.
But the big surprise is young Happy Gilmore... nipping at his heels, trailing by only one stroke.
Fakat büyük süpriz genç Happy Gilmore ayaklarının üzerinde dikiliyor, ve sadece 1 vuruş geride.
When i was nipping out to get a condom, i asked out susan.
Prezervatif almak için çıktım ve Susan'a çıkma teklif ettim.
I expect they're always nipping off together for a cuddle.
Her zaman birbirleriyle oynaşmalarını beklerim.
Nothing propels you into adulthood faster than the next generation nipping at your heels.
Hiçbir şey, peşinden gelen yeni nesilden daha hızlı seni yetişkinliğe itemez.
On the other hand, perhaps he's been nipping at the sacramental wine.
Diğer taraftan, belki de kutsal şaraptan yudumlamıştır.
The problem with reaching the top is, sooner or later, someone starts nipping at your heels.
Zirveye ulaşmanızla alakalı sorun, er ya da geç birileri sizi topuklarınızdan yakalamasıdır.
There wasn't no Jack Frost nipping'at anybody's nose that day.
Yazarken hava hiçte öyle soğuk değildi.
I don't do my best work with him nipping at my heels.
O ayağımın altında dolaşırken iyi iş çıkaramam.
Sir Harry has been nipping away at LuthorCorp for months.
Sir Harry aylardır Luthor Şirketini kemiriyor.
I'm nipping this in the bud right now.
bunları hemen yerine götüreceğim.
They don't have nipping teeth like sheep, so they have to collect their grass by hand.
Koyun veya tavşan gibi kesici dişleri olmadığı için çimenleri elleriyle toplamak zorundadırlar.
Besides, I need those men all 30,000 of them, to keep nipping at the Krauts'heels.
Üstelik o adamlara ihtiyacım var 30.000'ine de. Almanları kovalamak için.
I fear the blueberries really took a nipping from the heavy frost not so long ago.
Yakın zamanda gerçekleşen on nedeniyle bitkilerin zarar görmüş olmasından korkuyordum.
- I don't even know. - Nipping it in the bud?
Konusu açılırsa diye kendini korumak istemiştir.
You been nipping at me all night, son.
Bütün gece beni yoluyordun, evlat.
Puppies nipping'at each other. That's a good sign.
Enikler birbirini ısırıyor.
OK, here's a bud clearly in need of nipping.
Cehenneme geri yolladınız. Yılanın başı küçükken ezilmeli.
Dogs show their dominance by nipping each other on the neck but it works equally well on a child.
Köpekler baskın olduklarını birbirlerinin boyunlarını çimdikleyerek gösterirler, ama bu durum çocukta da aynı etkiyi gösterir.
They're like little dogs nipping at your heels.
Onlar, paçanıza takılan ufak köpekler gibiler.
I'm just nipping next door for some milk.
Süt almak için yan tarafa gidip geleceğim.
Will and Djaq nipping off together. You two going for long walks in the forest.
Will ve Djag kaçıp gidiyorlar, siz ikiniz ormanda saatlerce yürüyorsunuz...
Well, we need him because maybe that neurotic little elf nipping at your heels will make you understand that we are in a major crisis situation here.
Ona ihtiyacımız var, belki o küçük nevrotik elf topuklarına dokunup sana büyük bir kriz durumu içinde olduğumuzu anlatabilir.
- I'm not nipping of round the back.
- Arka tarafa falan geçmiyorum.
Something that doesn't involve any biting, or nipping, or running up and down my body with your little rat feet.
Beni ısırmadan, çimdiklemeden ya da küçük pençelerinle üzerimde gezinip durmadan yapabileceğimiz bir şey olmalı.
Yeah, I was just... Funny little rabbit girl I dreamed up was nipping at my toes and then you were at the door.
Evet, ben de tam rüyamda bir tavşan kızın ayaklarımı çimdiklediğini görüyordum ki sen geldin.
* Jack Frost nipping ayour nose *
"Ayaz burnunu donduruyor."
Jack Frost nipping at your nose
Soğuk hava burnunuzu donduruyor.
Why are you not nipping them in the bud?
Neden onları daha en başından ezmiyorsunuz?
It is a nipping and an eager air.
Azgın, acı bir hava.
These young bulldogs from UTK came up nipping at my heels, saying they could put my face on a salad-dressing bottle and sell millions for charity.
UTK'den genç buldoglar sürekli gelip yüzümü salata sosu şişesine koyup hayır işleri için milyonlar kazanılabileceğini söylüyorlar.
The Blur has an imposter nipping at his heels?
Görüntü'nün bir sahtesi mi var?
I got some nipping cider.
Sert bir elma suyum var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]