English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ N ] / Nits

Nits translate Turkish

71 parallel translation
Well, I want to settle this squalid little mess with the department once and for all to my own satisfaction, and not to the satisfaction of a bunch of selfish, sanctimonious, bureaucratic nits!
Şubeyle aramdaki bu adi meseleyi... kökünden halletmek istiyorum. Hem de kendi tatminim için... bir avuç ikiyüzlü aptal bürokratı... memnun etmek için değil!
They'll all be as dead as nits if they bain't be gut out and cured.
Karınları delinip tedavi edilmezlerse bit yavruları gibi ölecekler.
I've enough nits picking at me.
- Derdim başımdan aşkın zaten.
I could have just been picking nits.
Aptallık yapıyor da olabilirim.
- Would you prefer having nits?
- Kafan sirkelerle dolsun mu istersin?
They're worse than the nits back home.
Oradaki bitlerden daha beterler. Yumurtalarını pantolonunun astarına bırakıyorlar ve onlardan kurtulamıyorsun. Seni delirtiyorlar.
- I haven't got nits.
- Kafamda bit falan yok benim.
While the kids are out getting their nits picked, we can have our own private "cootie call."
Çocuklar sirkelerinden kurtulurken, bizde burada dertlerimizden kurtulabiliriz.
We only told Dad, and then, at night, so you wouldn't see, he washed it with a special shampoo and cut the nits out.
Babama söyledik ve o da sen görmeyesin diye gece saçlarımızı özel bir şampuan ile yıkadı ve saçlarımızdaki bit yumurtalarını temizledi.
- Why he cut the nits out?
- Neden bit yavrularını temizlediğini mi?
That kills any nits.
Bu bütün sirkeleri öldürür.
One of the signs that a female gorilla is in love... is that she can be seen picking nits off her male companion.
Dişi bir gorilin aşık oluşunun ilk belirtilerinden biri erkek arkadaşının pirelerini ayıklarken görülmesidir.
We daren't let him grow his hair for two reasons -'one, it stands on end and makes him look like Toyah, two, nits love him.
İki nedenden dolayı saçlarını uzatmasına izin vermiyoruz. Birincisi, hep baş kaldırıda olduğu için Toyah'a benziyor. İkincisi, bitlerle arası iyi.
Two, nits love him.
İkincisi, bitlerle arası iyi.
Didn't mention anything about the plague of muff nits being thrown into the deal.
Hastalıklı ve bitli ibnelerden bahsetmemişti.
I'm boil-washing my belongings to kill the muff nits contracted from a platonic night of frustration with a girl of my lesbian dreams.
Lezbiyen düşlerimdeki kızla platonik bir gece sonunda bulaşan bitlerden kurtulmak için çamaşırlarımı yıkıyorum.
They're like nits.
Zararsız şeyler.
No, when Dr. Australia Birdbath-Vaseline came home from the gorillas, she didn't run around picking nits out of people's hair and-and throwing feces.
Dr. Avustralya Birdirbir-Vazelin gorillerin yanından geldiği zaman etrafta koşup, milletin kafasından bit toplayıp gübre fırlatmıyordu.
The nurse sent Josh home full of nits.
Hemşire Josh'u eve göndermiş, saçı sirke ( bit yumurtası ) dolu.
The girls have just been sent home from schoolwith nits...
Kızları okuldan yolladılar, bitlenmişler.
Mummy, I've found the nits. Ugh!
- Anne, bitleri buldum!
It'll be all over this place like a case of nits.
Bir anda herkes bunu konuşmaya başlayacak.
Man is such nits, that 20 % of it is not suitable even for soup. I will not ¿ ar ³ people.
İnsanoğlu aslında öyle bir yavşak ki % 20'si çorba bile pişiremeyeceğin şeylerden oluşur...
Do you want to pick nits or do you want to go talk to a beautiful woman who's extremely vulnerable and may very well be looking for revenge sex?
Olayı didiklemek mi istiyorsun yoksa gidip aşırı hassas ve muhtemelen intikam seksi arayan o güzel kadınla konuşmak mı?
Nits, nits, nits, nits, nits.
Bitler, bitler, bitler.
Who here has had nits?
Burada kimin biti var?
Dad, I've got nits.
bunu alacağım.
Oh, and, yeah, I've also got nits.
Evet, ayrıca bunu aldım.
We've all got nits!
Hepimiz bundan aldık!
I don't think nits like lettuce.
Marulla beslendiğini sanmıyorum.
No, you don't keep nits.
Hayır, sende duramaz. Bit yumurtaları.
What do you mean, nits?
Bit yumurtaları da ne demek? !
! I think he means... nits!
Sanırım bit yumurtaları demek oluyor!
I'm going to Stuart's this weekend, how can I have nits?
Bu hafta sonu Stuart'a gideceğim. Bitlerle nasıl olacak bu?
What if I give them nits?
- Ya bitlenirsem, ne olacak?
I can't give them nits!
Bitleri taşıyamam ben!
I can't have nits!
- Üzerimde bit olmaz!
I can't have nits!
Üzerimde bit taşıyamam!
But you won't do it carefully enough and I'm going to Edinburgh and I can't have nits!
Sen dikkatlice bakmazsan, Edinburgh'a saçımda bitlerle gideceğim!
Lucy, only people with clean hair have nits.
Lucy, insanların saçlarında, temiz bitler vardır.
I get nits about five times a year and it's really good stuff.
Bitleri beş dakikada dökmek için yılın ilacı seçilmiş.
To pick the nits out of each other's hair.
Gidip birbirimizin saçından bit ayıklayacakmışız.
They're riddled with nits.
- Her yerinde bit vardır onun!
I got nits, man.
Bitlenmişim, adamım.
What are nits?
Bitler de ne?
Eh, eh, egh. We both got nits.
İkimiz de bitlendik.
I can't believe you gave me nits, Russ.
Bana bit bulaştırdığına inanamıyorum Russ.
Nits make lice. " All right?
Anladınız mı?
Dead as nits.
ÖIü beden.
Nits?
Bit yumurtaları mı?
We can't have nits!
Bit olmaz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]