English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ N ] / Nitwit

Nitwit translate Turkish

223 parallel translation
That nitwit.
O kuş beyinli.
Hand me that telephone, you nitwit.
Telefonu ver hemen seni sersem.
Hurry up, you nitwit!
Acele et sersem!
Put them in the icebox, nitwit.
Buzdolabına koy onları, sersem.
- He must be a nitwit.
- Sersemin teki olmalı.
Play saloon with me, and I'll introduce you to every wit, nitwit and halfwit in New York.
Benimle dolaşırsan, New York'taki akıllı, yarımakıllı, akılsızlarla tanıştırırım.
I'm not gonna miss it just because some nitwit fell off her horse.
Sersemce bir attan düşme vakası yüzünden bu fırsatı kaçıramam.
If you must be a nitwit, don't go around with a megaphone.
- Bir megafonla yaymadığın kaldı.
- I haven't got her, you nitwit.
- Bulmadım kuş beyinli.
Lying on the couch like some dreary nitwit, telling all.
Bir salak gibi orada, kanepede yatmak ve her şeyi anlatmak.
You nitwit. In Marseilles, don't we sing with our hands?
Şapşal herif, Marsilya'da insanlar elleriyle şarkı söylemez mi?
You keep out of this, nitwit!
- Sen bunu al, sünepe.
Where do you think you're going? You nitwit!
Ne yapıyorsun uyanık?
Sometimes even a mercenary nitwit like you has a decent impulse.
Bazen senin gibi paragöz bir aptal bile duygulu olabilir.
You mean saying someone important is a nitwit or something. Yes, sir.
Yani, bazı önemli kişilerin aslında budalanın teki olduğu falan gibi mi?
Well, listen, nitwit, if it wasn't for me...
Pekâlâ, dinle, sersem, eğer ben olmasaydım...
You nitwit.
Seni sersem.
You nitwit, that's dynamite!
Seni kuş beyinli, bu dinamit!
Least of all an ingenuous nitwit.
Özellikle de kanağan bir şapşala.
- Infant, idiot, nitwit!
- Çocuk! Aptal! Kuş beyinli!
- He's a nitwit.
- Bu herif kuş beyinli.
What is it, you nitwit?
Ne yapıyorsun sen, tırlattın mı yoksa?
Leave me alone, nitwit!
Rahat bırak beni, kuş beyinli!
He and his nitwit wife were in hock to a loan association for $ 3,000.
Kuş beyinli karısıyla birlikte bir kredi şirketinden 3,000 dolarlık kredi çekmişler.
Because you write kids'tales, you think everyone else is a nitwit?
Çünkü sen çocuk hikayeleri yazıyorsun, diğer herkesin ahmak olduğunu sanıyorsun?
Oh, that nitwit.
Bir şeyi de doğru yapsa şaşacağım.
Because, Charlie, she's a nitwit.
Çünkü, Charlie, o bir ahmak.
Fork it over, nitwit.
Onunla ödesene, sersem.
You nitwit...
Seni kuş beyinli...
He's a nitwit
Yüzünüz birden değişti.
You must have heard of your reputation... as being the nitwit
Yoksa onunla aranızda bir irtibat mı var? . Kuş beyinli sensin..
Nitwit.
Sersem.
Lauren Hanky's nitwit cousin painted them.
Lauren Hanky'nin şapşal kuzeni boyadı onları.
It's "N" as in "Neanderthal" "nincompoop," "nitwit," and "L" as in "ladder."
"Neandertal" in ve... "nadan" ın "N" si veya "merdiven" in "M" si.
You, you nitwit!
Seni sersem!
My horse, nitwit!
Benim atı şapşal!
Your horse, nitwit?
Atınız, Şapşal mı?
Uh... Nitwit or Dragonfly?
Şapşal mı, Ejderhasineği mi?
You're the nitwit!
Şapşal sensin!
You're going to forget everything you know about Nitwit.
Şapşal hakkında tüm bildiklerini unutacaksın.
That's a nitwit idea.
Çok aptalca bir fikir.
We're lost because of that nitwit Meyer... and his theories on bad luck.
Kaybolmamizin sebebi o kus beyinli Meyer ve... onun kötü sans üzerine olan teorileri.
Well, I guess I'll be seeing you, ya nitwit.
Umarım tekrar görüşürüz şapşalım.
Watch out, you nitwit!
Önüne bak beyinsiz!
Nitwit!
Beyinsiz!
You think I'm a nitwit?
Kuş beyinli olduğumu mu sanıyorsun?
You're a nitwit!
Sen bir ahmaksın!
- Answer, nitwit!
- Cevap ver kuş beyinli!
Fool, dolt, nitwit, dumbbell.
Aptal, ahmak, salak, enayiyim.
Look at the nitwit!
Şu kuş beyinliye bakın!
Hey, is that your nitwit mayor?
Şu trampetçi Tazaemon değil mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]