English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ N ] / Nitwits

Nitwits translate Turkish

71 parallel translation
Hear that, nitwits?
Duyuyor musunuz şapşallar?
Secondly, I was curious to see... how a bunch empty-headed nitwits conducted themselves.
İkinci olarak da boş kafalı budalaların... nasıl davrandıklarını merak ediyordum.
How can I maintain discipline if I keep my troops on the alert... ... just because a pair of nitwits in berlin intercept a poem?
Berlin'de birkaç kuş beyinli bir şiir yakaladı diye birliklerimi teyakkuza geçirirsem nasıl disiplin sağlarım?
I want rustlers, cutthroats, murderers, bounty hunters desperados, mugs, pugs, thugs, nitwits, half-wits, dimwits vipers, snipers, con men, Indian agents, Mexican bandits muggers, buggerers, bushwackers, hornswagglers horse thieves, bull dykes, train robbers, bank robbers, ass kickers shit kickers and Methodists!
Davar hırsızlarını, boğaz kesenleri, katilleri, servet avcılarını... haydutları, kiralık katilleri, geri zekalıları... esrarkeşleri, canileri, dolandırıcıları, kızıIderili ajanları, Meksikalı haydutları... hırsızları, çetecileri, soyguncuları, eşkıyaları... at hırsızlarını, lezbiyenleri, tren soyguncularını... bok karıştırıcılarını ve Metodistleri istiyorum!
- A bunch of nitwits!
- Bir avuç ahmak, deliler çemberi!
What are ya, a couple of nitwits?
Nesiniz siz, mankafa mı?
The two nitwits!
Ahmaklar!
The two nitwits! The two nitwits!
Ahmaklar!
I have a lawyer on call 24 hours to take care of nitwits like you.
Senin gibilerle ilgilenmesi için 24 saat hazır bekleyen avukatım var.
How demeaning to be set upon by nitwits.
Ahmaklar tarafından kovalanmak ne kadar da küçük düşürücü.
Because they think the American public is a bunch of trusting nitwits...
Çünkü onlara göre Amerikan halkı, şikayette bulunmak yerine lazım olmayan şeylere para veren ahmaklardan ibaret.
Frankly, I prefer the company of nitwits.
Aslında, bana daha çok bir budalanın eşlik etmesini yeğlerim.
You must be feeling a right bunch of Nitwits.
Eminim bir avuç ahmak gibi hissediyorsunuzdur.
I'm on the run, you nitwits.
Kaçağım, sizi şapşallar!
Finster, those stupid Putties are getting beaten by a bunch of pimple-faced nitwits!
Finster, şu aptal kuklalar bir grup sivilceli ahmak tarafından yeniliyorlar!
- You coward! - All the bad guys in the universe and I had to get stuck with these nitwits!
Şu dünyada onca kötü adam var bense şu ahmaklara katlanmak zorundayım.
How can anyone conquer a world with these nitwits?
Bu ahmaklarla kim bir dünyayı fethedebilir ki?
You think that those nitwits in zombie-land remember anything?
Bu aptal insanlar birşey hatırlarlar mı sanıyorsun?
Don't you listen to these nitwits, you hear me?
O salakları dinleme, beni duyuyor musun?
Well, what about these nitwits that get on a plane with nothing to read?
Uçağa binerken yanına bir şey almayan kazkafalılara ne demeli?
Does he bring home nitwits and make you talk?
Eve aptalları getirip seninle konuşturmaya çalışıyor mu?
Then I became a sentimental schmuck like those flighty nitwits I'd always pitied.
Daha sonra sürekli acıdığım aşktan başı dönmüş şapşallar gibi duygusal olduğumu gördüm..
I lied through my teeth, but they knew. Fucking nitwits.
Yalan söylüyorum ama farkındalar.
Housewives... Bloody nitwits, these young criminal wannabes... spunky ladies with lingerie...
Ev hanimlari... salaklar, katiller... ic camasirli seksi kadinlar...
We don't have to act like militia nitwits.
Askerlik budalaları gibi davranmamıza gerek yok.
You should realize that our school is not all nitwits and Nelsons.
Okulumuzun sersemler ve Nelson'lardan ibaret olmadığını anlamalısınız.
Only nitwits get nabbed.
Sadece budalalar enselenir.
Damn! I told those nitwits to leave, but they're still here.
- Gerçekten mi?
I'm sorry, my dear, but I refuse to suffer any further humiliation at the hands of these blundering nitwits.
Üzgünüm hayatım, ama bu budalaların insancıllıklarına daha fazla katlanamayacağım.
This country is full of nitwits and assholes! Did you ever notice that?
bu ülke sersemlerle ve götlerle dolu!
Nitwits, assholes, fuck-ups, scumbags, jerk-offs and dipshits!
sersemler, götler, düdüklenmişler, terbiyesizler, tembeller ve bokherifler!
Hey. Get these nitwits back to the cell block.
Hey.Sapsallari hücrelerine götür.
They're for a bunch of nitwits who don't want to admit that we're all just a bunch of slimy fish who grew legs ;
Din dediğin, hepimizin bacakları çıkmış birer balık olduğunu. kabul etmeye yanaşmayan yarım akıllıların işidir.
Bonsoir, nitwits.
Selam budalalar
Oh, no, exactly, Jen, no offence, but I object to the whole idea that we even need management, like we're a pair of nitwits that don't know how to take care of ourselves.
Çok haklısın, Jen. Alınma ama başımıza bir müdürün gelmesine ta en başından itiraz etmiştim. Sanki biz, başımızın çaresine bakamayacak kadar şapşal insanlarız.
We`re getting punked you nitwits!
Kekleniyoruz, sizi kuş beyinliler!
{ \ pos ( 192,210 ) } The nitwits are running the goofhouse.
Zamsalaklar iş başında.
Yeah, something like, uh, "When you stop fighting like a couple of nitwits and grow up, I'll give you the ball back."
"İki beyinsiz gibi kavga etmeyi bıraktığınızda ve büyüdüğünüzde, topu size geri vereceğim."
"When you stop fighting like a couple of nitwits and grow up, I'll give you the ball back."
"İki beyinsiz gibi kavga etmeyi bıraktığınızda ve büyüdüğünüzde, topu size geri vereceğim."
Because they're nitwits - - fighting ones - - which I believe has bearing on our verbal contract.
Beyinsiz oldukları ve kavga ettikleri için, bunun da sözleşmede aynı derecede geçerli olduğunu düşünüyorum.
I'm gonna agree. The jury is free to consider Mr. Morrow and Mr. Morrow "fighting like nitwits."
Jüri üyeleri, Bay Morrow ve Bay Morrow'un "İki beyinsiz gibi kavga ettiğini" hesaba katabilirler.
But when I'm here hanging out with those nitwits, I'm the winner.
Ama ne zaman bu sersemlerle takılsam, galip gelen benim.
Come on, face it. They're nitwits.
Onlar kuş beyinli.
You mean like four nitwits... standing around on my lawn in the middle of the night?
Gecenin bir yarısı bahçemde dikilen dört denyo gibi mi?
This is all your fault, nitwits!
Bu sizin hatanız, sersemler!
All right, listen up, nitwits.
Pekâlâ, beni dinleyin kuşbeyinliler!
Stress, exhaustion, presence of you two nitwits.
Stres, yorgunluk, siz iki angutun varlığı.
Yo, we should call ourselves the Nitwits.
Hey, kendimize "Bitliler" demeliyiz.
We're not calling ourselves the Nitwits, Russ.
Kendimize "Bitliler" demeyeceğiz, Russ.
- Nitwits. - Nitwits?
- Budala mı?
Bunch of nitwits.
Aptallar sizi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]