No fever translate Turkish
238 parallel translation
So how can New Orleans keep from being the greatest city in America,... fever or no fever?
Öyleyse humma olsa da olmasa da... New Orleans'ın Amerika'da en büyük şehir olmasının önüne ne geçebilir ki?
I ain't talking out of no fever sweat, Bob, honest I ain't.
Size eski bir hikayeyi anlatıyor değilim, Bob.
No combat fatigue, no fever cases.
Ruhsal çöküntü, ya da yüksek ateşi kabul etmezler.
- There's no fever, at any rate.
- Her nasılsa ateşin yok.
There's no fever
Ateşin yok.
No fever
Ateşin yok.
I have no fever.
Ateşim yok.
Mommy, I have no fever.
Anne, ateşim yok.
No fever.
Ateş yok.
You got no fever, you had only 97 °.
sadece 36,5 derece.
No calls, no fever.
Ne çığlık var, ne ateş.
You have no fever, no symptoms of anything serious.
Ne ateş ne de başka bir belirti.
If you have no fever by Friday, you're leaving.
Cuma'ya kadar hasta olmazsan, taburcusun.
- No fever.
- Hayır.
If you spend a good night's and has no fever early in the morning it climbed into the room.
Bu gece ateşi falan çıkmazsa yarın sabah odasına alırız.
No fever.
Ateşin yok.
It's just a slight fever, but you know the rules, no fevers or infections.
Hafif ateş, ama kuralı biliyorsun. Ateş ve enfeksiyon yasak.
There be no fever nor wound and yet she sleeps.
Ateş yok yara yok ama yine de uyuyor.
No fever, a little tachy at 100.
Ateş yok, kalp atışı biraz yüksek, 100.
You know he's got a fever, and no umbrella.
Ateşi var ve üstelik şemsiyesi de yok.
When you're sick with gold fever you have no patience with caution.
Altın hummasına tutulduğunuzda tedbir almaya sabrınız olmaz.
No, it's all right. The fever's broken.
hayır, hepsi doğru. ateşi düştü.
- No sign of any fever.
Ateşi varmış gibi görünmüyor.
You sure, no fever?
- Biraz APC alsan iyi olur.
No form or reason except when viewed through a veil of fever.
Biçim ya da mantık yok ta ki bir hararet perdesinden bakıncaya kadar.
Yes, like all those men on the road. Mine came at yellow tavern with a bullet, and yours came here with a fever. No, jud, no.
ve orada o sadece dairenin diğer tarafında değil ondan uzağa da bakıyor.
Clearly, this drug was no cure for septic fever, but Stroud persisted, trying different combinations.
"Kesinlikle bu ilaç septik ateşi tedavi etmiyordu..." "... ama Stroud inat edip farklı karışımlar denedi. "
No time, the fever will be over by itself.
Zaman yok, ateş kendiliğinden bitecek.
Don't think we have no pneumonia here, or you'll find yourself in bed with a fever.
Burada zatürre olunmaz sanma yoksa ateşlenip kendini yatakta bulursun.
Well, there's no trace of medicine or fever on these sweet lips.
Bu tatlı dudaklarda bir ilacın ya da ateşin hiç izi yok.
♪ No rompin', rollin girl-and-fellow stuff ♪ Can cure the gold fever
Ne oynama, zıplama, ne de kız ve arkadaşlar, iyileştirebilir... altın ateşini...
♪ No rompin', rollin girl-and-fellow stuff ♪ Can cure the ♪ Gold fever
Ne oynama, zıplama, ne de kız ve arkadaşlar, iyileştirebilir... altın ateşini...
You've got your fever back... - No...
- senin ateşin var - hayır
No, I couldn't blame her on the fever...
Hayır, ateş yüzünden değildi. Ateşim yoktu.
Erwin was seized by a fever that no doctor could cure.
Erwin, hiçbir doktorun tedavi edemediği bir şekilde ateşlendi.
No, it gives you a fever.
- Hayır, bilakis heyecan veriyor.
It would be no good if I leave, because I got the swamp fever... a lot of them got a rash, different things like that.
Gitmem gerekiyor çünkü astımlısı var, kurdeşenlisi var, var da var.
No, he's sick with a fever!
Hayır, çok ateşli bir hastalık!
? No, I don't have a fever!
Hayır, ateşim yok!
The whole state is suddenly in the grip of lottery fever... and Springfield is no exception.
Bütün ülke piyango ateşiyle birden grip oldu ve Springfield`da bunun dışında kalamadı.
Doug, I got a three-year-old with a fever in 2, a six-month-old in 4.
Doug, 2 no'da üç yaşında ateşli bir çocuk, 4'te de bir 6 aylık var.
- No, darling, what you have is... a fever.
- Hayır, canım. Senin ateşin var.
There wasn't anything you could do. The fever... No.
Hummaya karşı yapabileceğin hiçbir şey yoktu.
We've got cabin fever. - No ifs, ands or buts.
- Kamara Humması olduk.
No, you've Got a fever. You're warm.
Hayır, senin ateşin var.
Given that you don't have a fever or any other symptoms there's no way I can justify the expense.
Ateşiniz ve yeni semptomlarınız yokken bu masrafı gerekli göstermem imkansız.
- Fever? No, but I had an MRI yesterday on my shoulder.
Hayır, ama dün omzumun MRl'ı çekildi.
No, Mother, I did not catch dengue fever.
Hayır anne, iyiyim.
No. Catch the fever.
* Ateşi yakala. *
No trace of fever.
Ateşi düşmüştü.
I'm no doctor, but I know scarlet fever when I see it.
Ben doktor değilim, ama kızıl hastalığını gördüğümde tanırım.