Noah translate Turkish

Hello, Noah.

Merhaba Noah.

Noah, I'm so sorry.

Noah, üzgünüm.

Let's go, Noah.

Gidelim Noah.

Either way, it explains two Noah Bennets.

Bu neden iki tane Noah Bennet olduğunu açıklıyor.

And then you'll find Noah Bennet and encourage him... to tell you where that baby is.

Sonra da Noah Bennet'i bulup bebeğin yerini söylemesi için ikna edeceksin.

Noah, I don't regret the years I've committed to your plan, living without my powers.

Noah, güçlerim olmadan yıllarımı senin planına feda ettiğime pişman değilim.

Who else could that be but you, Noah?

Bu senden başka kim olabilirdi ki Noah?

It's the way the world ends, Noah- - under a burning Texas sky.

Dünya böyle yok olacak Noah. Ateşten bir Texas gökyüzünün altında.

Noah Bennet?

Noah Bennet mi?

It's pretty crazy that I had to kidnap Noah Bennet's grandson in order to save the world.

Dünyayı kurtarmak için Noah Bennet'in torununu kaçırmam epey çılgınca oldu.

Why don't you take a few minutes, give Noah and I some time to talk?

Sen çıkıp birkaç dakika hava al biz de Noah ile biraz konuşalım olur mu?

I'll do it, Noah.

Yaparım bunu Noah.

Noah died because of you.

Noah senin yüzünden öldü.

Somebody want to send Noah in here to protect me?

Beni koruması için biriniz Noah'yı gönderebilir mi?

He got Noah killed?

Noah onun yüzünden mi ölmüş?

He got Noah killed and he tried to kill Glenn?

Noah'nın ölümüne sebep olmuş ve Glenn'i öldürmeye mi çalışmış yani?

♪ I want to slay my demons ♪

# Noah Gundersen

I'm Noah, by the way.

Bu arada, ben Noah.

- Noah!

- Noah!

Hey, I'm Noah Solloway.

Merhaba, ben Noah Solloway.

Yes, Noah.

Evet, Noah.

Noah, I'm not gonna ask you again.

Noah, tekrar söylemeyeceğim.

Noah, get back here!

Noah, buraya gel!

Noah, your son hasn't been out of his room in a month.

Noah, oğlun bir aydır odasından çıkmıyor.

Congratulations, Noah.

Tebrikler, Noah.

He doesn't sleep, Noah.

Uyumuyor, Noah.

That's all I'm asking for, Noah.

Senden bütün istediğim bu, Noah.

15 years, Noah.

15 yıl, Noah.

And Noah was supposed to go with me, and now I have to go alone, and I'm dreading it.

Noah'nın da benimle gelmesi gerekiyordu. Şimdi yalnız gitmem gerekecek. Ödüm kopuyor.

- Noah.

- Noah.

He told her.

Noah söylemiş.

Actually, as I recall, Noah and I had our own...

Aslında hatırladım da, Noah ile kendi -

And when you came to me and told me you'd chosen Noah, I was shocked!

Bana gelip Noah'yı seçtiğini söylediğinde, çok şaşırdım.

Jon Gottlief, counselor to Noah Solloway.

Jon Gottlief, Noah Solloway'in avukatı.

Noah, stop talking.

Noah, konuşma.

Noah, listen to me.

Noah, beni dinle.

You know, Noah, I'm not gonna chain you to my couch.

Seni koltuğuma zincirlemeyeceğim, Noah.

You've done a tremendous amount, Noah.

Muazzam bir bedel ödedin, Noah.

I'm not judging, Noah.

Yargılamıyorum, Noah.

Noah, you do know I have heard it all.

Noah, bunların tamamını dinledim. Biliyorsun.

You know, Noah, we have never talked about your childhood in here.

Biliyorsun, Noah. Burada çocukluğun hakkında hiç konuşmadık.

It's one minute to three, Noah.

Üçe bir dakika var, Noah.

I think that's admirable, Noah.

Bence bu takdire şayan, Noah.

What, it's Noah's?

Ne, Noah'nın mı?

The renowned author, Noah Solloway, huh?

Meşhur yazar Noah Solloway, ha?

I-i-is, uh, Noah here?

Noah burada mı?

Uh, no, Noah's in the city working.

Hayır, Noah şehirde çalışıyor.

Noah, they offered me a job.

Noah, bana bir iş teklif ettiler.

What... what, did Noah call you?

Ne... Noah mı sizi aradı?

Noah?

Noah?

Noah Bennet.

Noah Bennet.