English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ N ] / Noisiest

Noisiest translate Turkish

10 parallel translation
Noisiest place I've ever known!
Daha gürültülü yer görmedim!
There's gonna be the biggest, noisiest, most devilish, glorious drinking and dancing wedding ever celebrated in this godforsaken part of the world.
Bu topraklar çok yakında bölgenin yıllardan beri görmediği kadar görkemli, gürültülü, dans dolu düğününe ev sahipliği yapacak. - Ve bütün herkes uzunca bir süre bu düğünü konuşacak.
Transmittir from KOW, spelt K-O-W, uh-huh, the noisiest, bounciest, fanciest radio station in the Far West!
KOW'den yayın yapıyoruz, K-O-W diye yazılıyor. Evvet! Uzak Batı'nın en süslü, en gürültülü, en kıpırtılı radyo istasyonundan!
No, India's all flies, smells, and beggars... and as for serenity, it's the noisiest place on earth.
Hindistan sineklerle, kokularla dilencilerle dolu. Huzura gelince, Hindistan dünyanın en gürültülü yeri.
Bart, your permanent record will one day disqualify you from all but the hottest and noisiest jobs.
Bildiğin gibi Bart, bir gün daimi kaydın kötü ve rahatsız edici olanlar haricinde diğer işlere girememene neden olacak.
You are the loudest, noisiest, rudest jerk on the planet!
Sen bu gezegenin en gürültücü en yaygaracı budalasısın!
Yeah, that's the noisiest damn dog in Ackerman's Field.
Evet, Ackerman's Field'daki en gürültücü hayvandır.
Just its noisiest passenger. "
Sadece ses çıkaran bir yolcuyum. "
This apartment's a stone's throw from Times Square, the noisiest part of the noisiest city in the world, and yet, Mr. Zheng still managed to rile his neighbors.
Bu apartman, Times Square'e bir taş atım uzaklığında, Dünyanın en gürültülü şehrinin en gürültülü bölgesi, ama yine de Mr. Zheng komşularını sinirlendirmeyi başarmış
The noisiest part of this car, however, is not the engine.
Yine de, bu arabanın en gürültülü yeri motoru değil.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]