English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ N ] / Nonchalance

Nonchalance translate Turkish

17 parallel translation
His nonchalance is studied and practiced.
Kayıtsızlığı çalışılmış ve alışkanlık haline gelmiş.
To advance to the muzzles of guns with perfect nonchalance. "
Silahların namlusuna doğru büyük bir kayıtsızlıkla yürümek.
Your delightful nonchalance belong only to God's most unfettered creatures.
Kayıtsız güzelliğiniz sadece Tanrı'nın özgür bıraktığı canlılarda vardır.
Shy cheetah just moves in total nonchalance a sec or two in his sexy, slow strut.
Çita ise seksi, ağır yürüyüşüyle ilgisiz bir tavırla yaklaşır.
that cold nonchalance.
Her şeyi böylesine hafife alman- -
I arrived at El Morro not as a political prisoner or writer, but with an infamous reputation as a rapist, a murderer, and a CIA agent. a supernatural air of nonchalance and gave me an aura of danger and respectability among the real murderers, real rapists, and common criminals who would kill each other for the slightest reason.
El Morro'ya siyasi bir suçlu... ya da bir yazar olarak değil, bir tecavüzcü, bir katil ve bir CIA ajanı olarak... çok kötü bir şöhretle geldiğimden, bu bana hapishanenin o her şeye kayıtsız doğaüstü havası içinde... gerçek katiller, gerçek tecavüzcüler,
I've been trying this whole time not to care, but nonchalance doesn't suit me.
Bütün yol boyunca umurumda değilmiş gibi yapmaya çalıştım ama soğukkanlılık bana göre değil.
She was very upset by your nonchalance.
Senin umursamazlığın onu çok rahatsız etmiş.
Hands in pockets indicate nonchalance, but I see very little sign of nonchalance here.
Ellerin cepte olması soğukkanlılığı gösterir. Ama ben burada fazla soğukkanlılık görmüyorum.
Nonchalance and coldness.
Kayıtsızlık ve duygusuzluk.
With Momo, I discovered nonchalance, a forced nihilism concept and the Vienna's alternative life.
Momo ile kayıtsızlığı, .. nihilizm kavramını ve alternatif Viyana hayatını keşfediyordum.
Drugs help you to gain this nonchalance ;
Uyuşturucu bu kayıtsızlığı sindirmemizi sağlar.
Your new found nonchalance in the face of cancer.
Kanserle yüzleştiğinde soğukkanlı kalma fikrine daha yenisin.
I'm finding your reckless nonchalance regarding the check-engine light to be very troubling.
Arıza ışığı konusundaki umursamaz soğukkanlılığın çok rahatsız edici.
I-I think what you're calling sad was actually a jovial nonchalance.
Senin üzgünlük dediğin şey aslında neşeli bir umursamazlık hâliydi.
We sit as Apostles at her table. And our nonchalance betrays her.
Havariler olarak onun karşısında oturup gerçek yüzünü ortaya çıkaracağız. "
I thought Kevin's nonchalance was very impressive. Mm.
Ama onunla birlikte durdurulamaz olursun.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]