None of your damn business translate Turkish
204 parallel translation
Let me tell you something, though it's really none of your damn business.
Hiç üstüne vazife... olmasa da sana bir şey anlatayım.
None of your damn business!
Bu seni hiç alakadar etmez!
- That's none of your damn business.
- Bu seni ilgilendirmez.
- That's none of your damn business!
O seni hiç ilgilendirmez!
That's none of your damn business!
Bu senin ilgilendiren bir şey değil!
What I have in the bank... is none of your damn business.
Bankada neyimin olduğu... seni hiç ilgilendirmez.
None of your damn business.
Seni ilgilendirmez.
None of your damn business.
Bu seni ilgilendirmez.
In the words of El Chamaco,'lt's none of your damn business.'
El Chamaco'nun dediği gibi, "Bu seni ilgilendirmez".
Even though it's none of your damn business,
Bu seni hiç ilgilendirmez.
- None of your damn business.
- Seni ilgilendirmez. - Lane!
What it is, is none of your damn business.
Bu sizi ilgilendirmez.
It's none of your damn business.
Seni hiç ilgilendirmez.
Mr Ferguson, I'm really grateful to you for your hospitality and everything, but my line of work is none of your damn business.
Misafirperverliğiniz ve her şey için gerçekten teşekkür ederim, fakat ne iş yaptığım sizi hiç ilgilendirmez!
None of your damn business, you moron.
Bu seni ilgilendirmez moron. Cüzdanım nerede?
None of your damn business!
- Sizi ilgilendirmez!
- lt's none of your damn business.
- Sizi alakadar etmez.
- None of your damn business.
- Sizi alakadar etmez.
- None of your damn business.
- Seni ilgilendirmez.
It's none of your damn business.
Bu senin işin değil.
None of your damn business.
Seni ilgilendirmez!
None of your damn business!
Seni ilgilendirmez!
That's none of your damn business!
Bu seni ilgilendirmez!
This is none of your damn business!
Bu seni hiç ama hiç ilgilendirmez!
Well, that's none of your damn business.
Bu seni alakadar etmez.
Maybe I am. But they're my reactions. and the hurt I feel is in my heart, and how I react is none of your damn business.
Belki de, ama tepkilerim de,... kalbimdeki acı da bana ait.
None of your damn business!
Bu senin lanet işin değil!
None of your damn business!
Bu seni hiç ilgilendirmez!
None of your damn business.
Seni hiç ilgilendirmez.
That's none of your damn business.
Bu seni ilgilendirmez.
I`m calling the organization of the it`s none of your damn business.
Evrensel kardeşlik üstüne vazife değil organizasyonunu arıyorum Lewis.
None of your damn business.
- Seni ilgilendirmez.
Well, first off, whatever he wears is none of your damn business.
Bak, birincisi ne giyerse giysin bu seni hiç ilgilendirmez.
I don't need a private detective and it is none of your damn business, anyway.
Dedektife falan ihtiyacım duymadım, alakası yok.
Actually, you know, it's none of your damn business.
- Aslında, bu seni hiç ilgilendirmez.
None of your damn business.
Sana ne bundan.
! - None of your damn business!
- Seni ilgilendirmez.
I didn't tell you because it's none of your damn business, just like it's none of your business who I marry or who I don't marry.
Size söylemedim çünkü üstünüze vazife değil. Kiminle evlenip evlenmeyeceğim de üstünüze vazife değil.
It's none of your damn business.
Seni ilgilendirmez.
None of your damn business.
Sanane.
None of your damn business.
Seni ilgilendirmez de o yüzden.
'Cause it's none of your damn business.
Çünkü bu seni hiç ilgilendirmiyor.
- None of your damn business!
- Seni ilgilendirmez.
How I run my command is none of your damn business.
Komutamı nasıl yöneteceğim sizi ilgilendirmez.
- None of your damn business!
- Seni alakadar etmez.
None of your damn business, soldier.
Seni ilgilendirmez, asker.
He's my brother, Mrs. Rey... and it's none of your damn business.
O benim ağabeyim Bayan Rey ve bu sizi hiç ilgilendirmez.
None of your damn business.
Seni ilgilendirmez. Tamam, tamam.
And none of your damn business.
Ve bu senin üstüne vazife değil!
NONE OF YOUR DAMN BUSINESS.
Adolf ve Boulevard ona saldırmışlar.
None of your god damn business who's eating it!
O kadar yemeği kimin yediği seni hiç mi hiç ilgilendirmez tamam mı!