English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ N ] / Nontraditional

Nontraditional translate Turkish

36 parallel translation
And pretty smart, in a nontraditional way,
Hampshire'dakiler, klasik anlamda olmasa da çok hoş ve zekilerdi.
This one says throw people in jail for being nontraditional.
Geleneklere uymayanı hapse atın, diyor.
Our law review article on nontraditional law enforcement.
Geleneksel olmayan kanun güçleri hakkında bir makale hazırlamıştık.
Well, it's not a nudie bar and it's not an abortion clinic, but it's kind of a nontraditional church.
Burası çıplaklar barı ya da kürtaj kliniği değil. Ama geleneksel bir kilise de sayılmaz.
I'd love to, randy, but I'm busy reading about nontraditional options for bridesmaids'boo-kets.
Çok isterdim, Randy ama meşgulüm. Bu dergiden sıra dışı düğün hazırlık önerilerini okuyordum.
Well, we can certainly explore the option of micro-lipo, although I have to say, having 2 kids of my own, the idea of a trim Santa seems nontraditional.
Tamam mikro-lipo opsiyonunu kesinlikle gözden geçireceğiz, fakat 2 çocuk sahibi bir baba olarak söylemeliyim ki, Zayıf bir Santa fikri geleneksel değil.
I think this nontraditional household just might make it.
Sanırım bu sıra dışı ev ahalisi bunun üstesinden gelebilir.
Nontraditional mother. Yes, you're right.
Gelenekçi olmayan anne, evet, haklısın.
As any nontraditional-remedy salesman knows, resistance to the novel and the unconventional is marbled through this country like gristle.
Geleneksel olmayan ilaçlar satan her pazarlamacının bildiği gibi yeni çıkmış ve alışılmadık şeylere olan direnç bir kıkırdak gibi bu ülkenin içine işlemiştir.
Liz, as a single woman with a demanding job working in such a... well, nontraditional environment
Liz, bu kadar emek harcayan bir işte bekar bir anne olarak çalışmak, hele ki, çok da geleneksel olmayan bir çevrede,
No, I was thinking something like nontraditional, you know?
Hayır, ben daha sıradışı bir şeyler düşünmüştüm.
I think that I've learned in a nontraditional way.
Bence bunu alışılmamış bir yolla öğrendim.
I know that it would be nontraditional casting but I think I could do it.
Biliyorum ki alıştığımız gibi bir oyun olmayacak ama yapabilirim.
The topic of discussion is first nontraditional sexual experience.
Bahis konumuz "Normal yollardan olmayan ilk seks tecrübemiz"
We have a nontraditional traditional ritual.
Geleneksel olmayan bir geleneğimiz var da.
Because he fell in love with this crazy, cool, nontraditional girl, and I don't want to disappoint him.
- Çünkü o, bu deli, havalı sıra dışı olan kıza aşık oldu. Onu hayal kırıklığına uğratmak istemiyorum.
I'm sorry I lied about liking this place, and I know you think that I'm some kind of, like, crazy, cool, nontraditional girl, but... but I'm not.
Burayı sevdiğim yalanını söylediğim için özür dilerim. Biliyorum, benim bir çeşit deli, havalı, sıra dışı bir kız olduğumu düşünüyorsun ama öyle değilim.
These nontraditional teams operate outside the bureaucracy and report solely to the director of the FBI.
Bu alışılmamış takımlar, bürokrasiye takılmadan çalışırlar ve sadece FBI Müdürüne rapor verirler.
I figured I'd try the nontraditional route.
Geleneksel olmayan yolu deneyeyim dedim.
It isn't too nontraditional.
Fazla yenilikçi de olmaz hem. - Bilmiyorum.
What I'm saying is, given your... nontraditional life choices, you are surprisingly well-adjusted.
Dediğim, alışılmadık hayat seçimlerinle, şaşırtıcı şekilde gayet iyi haldesin.
You really think it's such a good idea to bring a kid into the world with such a nontraditional family?
Sence, geleneksel olmayan bir ailede çocuk dünyaya getirmek iyi bir fikir mi?
I know somebody else from a nontraditional family.
Geleneksel olmayan ailesi olan başka birini tanıyorum.
He's... Nontraditional looking?
- Değişik bir tip mi?
Look, there are all kinds of nontraditional healing methods. That we frown on in western culture.
Batı kültürü olarak hiç hoş görmediğimiz geleneksel olmayan birçok tedavi yöntemleri var.
Look, guys, I'm all for nontraditional.
Bakın çocuklar, geleneksel olmayan şeylere kapım sonuna kadar açık.
Jonas did cost-benefit analysis on various nontraditional public transportation models in Europe.
Jonas, Avrupa'da geleneksel olmayan çeşitli toplu taşıma modellerinin maliyet-fayda analizleri üzerinde çalışırdı.
And we'll examine the sustainability of nontraditional relationships.
Ve burada geleneksel olmayan ilişkilerin sürdürebilirliğini inceleyeceğiz.
I'd like to tell you about a nontraditional method of therapy called EMDR.
Adı GHDY olan gelenek dışı bir terapi yolundan bahsetmek istiyorum.
not a lot of places are open, so this will be a multiethnic, nontraditional thanksgiving.
Çok yer açık değildi, bu yüzden birçok etnik yapılı, geleneksel olmayan bir Şükran Günü olacak.
With only one day to prepare and half of that spent buying matching sweat suits, Team U.S.A. embarks on a series of nontraditional training exercises set to up-tempo music.
Hazırlanmak için eldeki tek bir günün yarısını uygun üniformaları satın almakla geçiren Amerika takımı, müzik eşliğinde ve kendi yöntemleriyle antrenmanlara devam etti.
I regret my part in exposing minors to nontraditional sexual attitudes.
İnsanları alışılmadık cinsel yaklaşımlara maruz bırakmadaki rolümden pişmanlık duyuyorum.
What if I can get them to change the line about nontraditional sexual attitudes?
Peki ya bir kaç değişiklik yapmak için onlara ulaşırsam bu alışık olunmayan cinsel yaklaşımlar hakkında?
Talk to Austin P.D., see if they have anything on local cults and nontraditional religions.
Austin Polisiyle konuş bakalım.
'Cause, Ray, I worked very, very hard to overcome the challenges of my nontraditional body type and accept myself for who I am.
Çünkü, Ray, geleneksel olmayan vücudumu ve kendimi kabullenmeye çok çalışıyorum.
We can just, like, have a nontraditional thing.
Geleneklere bağlı kalmayan bir ilişkimiz olur bizim de.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]