English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ N ] / Noodling

Noodling translate Turkish

29 parallel translation
Oh, no, I'm just noodling around. The real pianist doesn't come till 9.
Öylesine oyalanıyorum Piyanist dokuzda geliyor.
I started fully out of love with that... some of that psychedelic noodling stuff.
Bu halüsinatif sersemletici müziğe aşık olmaya başlamıştım.
Was it jazz noodling?
Jazz konseri miydi?
Ya havin'a hard time... noodling the ending? Oan I help you? Is there anything I can help...
Sonundan mı memnun değilsin?
- Okay, have you ever heard of noodling?
- El avcılığı diye bir şey duydun mu?
Noodling is when a foolhardy bastard swims to the bottom of a muddy riverbed and he sticks his hand down into the deepest, darkest hole.
Gözü kara bir salak ırmağın çamurlu dibine dalar ve elini en karanlık çukura sokar.
And she's the Ladies Noodling Champion of'05.
Ayrıca 2005'in elle balık yakalama şampiyonu.
I'm going noodling tomorrow if you want to tag along.
Peşime takıImak istiyorsan yarın elle balık yakalamaya gidiyorum.
You know there's, there's rumored to be excellent noodling in the rivers around Boston.
Söylenen... Söylenenlere göre Boston çevresindeki nehirlerde çok iyi elle balık yakalanıyormuş.
Define "good hole" in regards to noodling.
Kepçeleme ile ilgili olarak "iyi deliği" açıkla.
( laughs ) classic noodling prank.
Benden bu kadar.
Hey, look, trav, I don't care about noodling.
Bak, Trav kepçeleme umurumda değil.
LUCINDA, STOP NOODLING AND START TINKERING.
Lucinda, uyuklamayı bırak çalışmaya başla.
Well, I was actually noodling around with the idea of attaching a pentacene crystal directly to a silicon substrate.
Aslında silikon katmanına doğrudan pentasen kristali * bağlamak fikri üzerinde düşünüyordum.
I've been noodling some new ways to overcome the Yukawa potential.
Yukawa potansiyelini * daha arttıracak bazı yöntemler üzerinde düşünüyorum.
Hey. Nothing. Just noodling with the song I started writing a hundred years ago and never finished.
Hiçbir şey. 100 yıl önce başladığım bir şarkıyı bitirmeye uğraşıyorum.
Could be fun... Noodling on ideas about what to do with Mr Hunter.
Bay Hunter'ı ne yapacağımız hakkında kafa yormak eğlenceli olabilir.
Love me some noodling'.
Şehriyeleme yapın biraz.
- Just a title. I'm still noodling.
Hâlâ uğraşıyorum.
You know, I was just noodling around with the idea of seeing the whole thing from the kids'perspective.
Bu fikirde her şeyi çocukların bakış açısından görmek daha yaratıcı olur bence.
You haven't been "noodling" with anything else, have you?
Bununla ilgili aptalca başka bir fikrin yok, değil mi?
Why don't you play that one you were noodling around with the other night at my place.
Benim evimde çaldığın parçayı çalmaz mısın? - Hatırlamıyorum.
Plus, I'm noodling around with a word that'll make a great short story.
Bir yandan tek kelimelik harika bir hikaye yazmak için kafa yoruyorum.
Yep, I've been noodling around on the ol'flyswatter for a couple of years now.
Bu ihtiyar avcının üzerinde birkaç senedir çalıştığım doğrudur.
Noodling. We noodle for catfish.
Noodlin'Yayın balığı için şehriyeri.
And you know, it's funny,'cause when we go noodling, my best friend Peanut and I, we go down there with a fifth of Crown and a lake.
Ve biliyorsun, komik Çünkü ne zaman gideceğiz En iyi arkadaşım Yer fıstığı ve ben, Oraya gidiyoruz Taç beşte biri ve bir göle.
I can't believe I got to spend a whole day Without noodling you like this.
Bütün günü sana böyle sırnaşmadan geçirmek zorunda olduğuma inanamıyorum.
We're noodling, baby.
Oltaya ihtiyacımız yok.
And for some reason, Rutledge thought I would be interested in learning about a type of fishing called "noodling"...
Ve birkaç sebepten ötürü, Rutledge sandı ki

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]