Notation translate Turkish

Here's a notation from the mailing department.

- Bu posta departmanının kayıtları.

On 16 December, 1941... the requisition was returned with stamped notation... "can not identify material required".

16 Aralık 1941 tarihinde talebimiz "İstenen malzeme tanımlanamadı" ibaresiyle bize geri döndü.

His last notation was made yesterday, Thursday - 5 : 00 p. m., Jardins des Champs-Élysées.

Bir ajanda, son not dün, yani perşembe yazılmış. 5 : 00 p.m., Jardin de Champs Elysees.

It looks like Lieutenant Hirschfeld didn't make any notation of the prescription or the nature of the condition it's supposed to treat.

Sanırım Yüzbaşı Hirschfeld bu reçetenin, veya tedavi etmesi gereken hastalığın kaydını tutmamış.

Lieutenant Commander Gary Mitchell same notation.

Teğmen Komutan Gary Mitchell. Aynı not eklensin.

Just a notation here that correspondence sent to him was returned with no forwarding address.

Sadece adreste bulunmadığı için geri gönderilmiş yazışmalar.

Only the murder victims have the "SL" notation.

Sadece cinayet kurbanlarında "SL" işareti var.

Take a look at this signal notation.

Sinyal göstergelerine bakın.

Rewriting 7,300 times 10... to the negative fifth in scientific notation.

7,300 çarpı... 10 üzeri - 5'in bilimsel yazımı.

If you look, there's a notation made on May 10 correcting the number of slaves on board, reducing their number by 50.

Bakarsanız, 10 Mayıs günü bir not olduğunu görürsün, gemideki köle sayısı düzeltilip, sayıları 50 kişi düşürülmüş.

He taught me theory and notation.

Bana teori ve nota öğretti.

Looks like some notation.

Bazı işaretlere benziyor. Bul onu.

In her file, you might find a notation with a man's name on it.

Dosyasında, üzerinde bir adamın adı yazılı olan bir not bulabilirsiniz.

A notation in Charles's date book...

- Charles'ın tarih defterinden bir not...

There's a notation in your medical file.

Sağlık dosyanızda vardı.

Notation regarding some criminal activity?

Okuldan kaçma. Gözaltına alınma?

Mr Brown, I have personally seen the back of the Declaration of Independence, and I promise you, the only thing there is a notation that reads,

Ben Bağımsızlık Bildirgesinin arkasını gördüm ve size yemin ederim ki oradaki tek şey

Danny, you made a notation of trace you found on Robin Prescott's panties.

Danny, Robin Prescott'ın külodunda bulduğun bir izi saptamıştın.

It's too bad you didn't make a notation in the chart.

Çizelgesinde belirtmemiş olman çok kötü.

This is a notation out of the black book from the day after she disappeared. - Okay?

3 : 00'ün yanındaki görüyor musun?

Clairborne Hotel records have you in room 4245 two days ago the exact date Dina had a notation in her planner to be at the same hotel in the same room!

Clairbome Oteli'ne göre iki gün önce 4245'te kalmışsın! Yani Dina'nın aynı otel ve aynı oda için not aldığı tarihte! - Açıklayabilirim...

It looks chemical but it seems to be done in the pre-collapse form of Western notation.

Kimya ile ilgili gibi ama görünüşe bakılırsa Batı notasyonuyla yazılmış gibi.

Very, very specific encrypted notation.

Çok özel bir şifreyle saklanıyor.

She had a session here with a Drew S., and, she made this notation next to it.

Üç gün önce "Drew S" diye biriyle bir seans yapmış. Hemen yanına bir not düşmüş.

Though the doctors said they'd be there, there is not a single notation on any of these charts indicating munchausen's by proxy.

Doktorlar not düştüklerini söylemişlerdi ama bu belgelerin hiçbirinde Munchausen sendromundan bahsedilmemiş.

A... a notation.

Bir not.

Either F9s ) or L9f ) are used as notation.

Sayı sistemi olarak ya F ( s ) ya da L ( f ) kullanılır.

yeah, see that notation?

- Evet, şuraya dikkat ettiniz mi?

Do you recall on this memo that you wrote a little notation on the bottom about standing more than four hours, - because you stand at your desk...

Bu belgenin üzerine, ben yapabiliyorsam, neden mahkumlar dört saat ayakta durmasın şeklinde bir not yazdığınızı hatırlıyor musunuz?

It's about asigning a numeric notation to any abstract thought.

Dokunduğun her sayıyı kendi içinde kabul eder gibi.

But there was a notation in the margin of his book.

Kitabının sayfasının kenarında bir işaret vardı.

What's this notation here in Dr. Auerbach's file from 2002?

Dr. Auerbach'ın 2002de hazırlanan dosyasındaki bu not nedir?

The usual base 2 system is a positional notation with a radix of 2.

Bildiğimiz ikilik düzen. Sadece iki numara.

The musical notation, you needed to be right on top of it.

Tabii nota sistemini yalayıp yutmuş olmak gerekiyor.

Can you convert that into standard musical notation?

Bunu standart müzik notalarına dönüştürebilir misin?

The day he disappeared, he listed an 8 : 30 p.m. meeting with the notation 43.

Ortadan kaybolduğu gece saat 20 : 30 için "43" ile görüşme diye kaydetmiş.

I don't have any notation of that tested under the same conditions today.

Burada öyle bir not yok, herkes aynı şekilde girecek.

To log these transactions, the Egyptians developed notation which recorded these new numbers.

Denklemler, bir nebze şifreli bulmacalara benzer. Size, bilinmeyen sayılar hakkında bir miktar bilgi verilir.

Leibniz's notation, his way of writing the calculus, captured its true spirit.

Leibniz'in rakam ve işaret sistemi, kalkülüsü yazıya dökme şekli, asıl ruhunu yakalamıştı.

Newton's notation was, for many mathematicians, clumsy and difficult to use and so while British mathematics loses its way a little, the story of maths switches to the very heart of Europe, Basel.

Newton'un rakam ve işaret sistemi çoğu matematikçiye göre kullanışsızdır. Bu yüzden Britanya'nın matematiği yolunu biraz kaybederken... matematiğin tarihi Avrupa'nın tam ortasındaki Basel'e geçer.

Much of the notation that I use today as a mathematician was created by Euler, numbers like e and i.

Bugün bir matematikçi olarak kullandığım rakam ve işaret sistemlerinin çoğu... Euler tarafından üretilmişti. Örneğin, e ve i gibi sayılar...

Uh, reporting officer made a notation that the attacker forced her to make breakfast.

Raporu yazan memur, kadının kahvaltı hazırlamaya zorlandığını yazmış.

If I'd eaten them, I would have made a notation in the bad carbs column.

Eğer onları yemiş olsaydım, kötü karbonhidrat basamağındaki yerini işaretlemiş olurdum.

She's got a notation in here for 3 : 00 p.m. yesterday.

Yarın 15 : 00 için bir not almış. Sadece "T.J." yazıyor.

Well, there was a notation in her calendar at 3 : 00.

Ajandasında saat 15 : 00 için bir not var.

No notation of fingermarks, no hair or fibre samples.

Parmak izi bulunamamış. Saç ya da kumaş örneği yok. Bırakılmış not yok.

I found a notation in one of Edwin's files.

Edwin'in dosyaları arasında bir not buldum.

To make a notation so he could remember something.

Bir şeyi hatırlamak için not almış.

You must be relieved that you could passing notation.

Yeni konumundan ötürü rahatlamış olmalısın.

Know you were someplace you left no trace of... except for a tiny notation in your calendar?

Başka hiçbir iz bırakmamışken, takvimine yazdığın minicik bir notu nasıl mı fark edebildim?

- We receive a routine report with a brief notation that next month, after visiting a local bomber command,

Biz mektupla gelen rutin bir rapor alıyoruz.