Notorious translate Turkish
1,162 parallel translation
Carlos Malfeitor was a fairly notorious mass murderer in his day.
- Carlos Malfeitor'un oldukça kötü bir ünü vardı. - Yaşarken bir seri katildi.
I appreciate you seeing me for dinner. They serve a notorious lobster bisque.
Benimle buluşmayı kabul ettiğiniz için teşekkürler. lstakozları çok meşhur.
That notorious dwarf!
Şu lanet cüce!
- You mean notorious.
- Hem de çok ünlü.
Evidently, the notorious gangster became locked in his car and ate himself to death
Kötülüğüyle ünlü gangster arabasında kilitli kalmış, kendini ölümüne yemiştir.
Charles Lee Ray, the notorious Lake Shore Strangler was shot and killed shortly before 3 : 00 a.m. this morning on Wabash Avenue.
Ünlü Lake Shore Katili Charles Lee Ray... bu sabah saat 3 civarlarında Wabash Avenue'de vurularak öldürüldü.
She was, after all, one of the most notorious young women in Paris.
Ne de olsa gençken Paris'in en dile düşmüş kadınlarından biriydi.
"Her body thrown to the waters below... " from the notorious Widow's Peak.
Cesedi kötü şöhrete sahip Widow Tepesi'nden denize atılmış.
I'm the mother of the notorious "Crossroads Killer."
Ben kötü "Dört yol Katili" nin annesiyim.
Quite, which is more than I can say for John Clay, one of London's least notorious thieves.
Oldukça. Londra'nın azılı hırsızı John Clay'e nazaran daha iyi.
He sees, but he does not observe, whereas I see AND observe and thus bring many notorious blackguards to justice.
Görüyor ancak gözlemlemiyor. Ben ise, görüyor VE gözlemliyorum. Azılı alçakları adalete, işte böyle teslim ediyorum.
Benevolent Father Murphy, the most notorious dope fiend on the Coast.
Hayırsever Peder Murphy. Sahil yakasındaki en ünlü esrarkeş.
I don't know what kind of shenanigans you've been pulling this time, but I just had to untie your baby-sitter and pay her off so that- - Are you saying to the world that you just aided and abetted... the escape of the notorious Baby-sitter Bandit? Excuse me.
Bu defa ne biçim bir numara çevirdiğini bilmiyorum ama az önce çocuk bakıcısını çözüp bize dava açmasın diye fazladan para vermek...
" Buford Tannen was a notorious gunman
" Buford Tannen kötü ün salmış bir silahşördü.
Ethyl degimesythal is notorious for producing acts of superhuman strength.
Etil dejimesital insan üstü güçler hissettirmesiyle ünlüdür.
An orphan and cousin to the notorious Cyrano.
Meşhur Cyrano'nun öksüz kuzini.
These young men are the notorious
Tüm bu mağrur görünümlü genç insanlar... -... bunlar demek şu meşhurlar...
- I object. Whose reputation is known far and wide... As a notorious Afar and drunkard?
adı çıkmış bir yalancı ve ayyaş olarak ünü... her yerde duyulmuş bu kadınla herhangi bir yere gitsin?
Lang spent last night at NYU hospital after a dangerous struggle with the notorious Party Crasher.
Dün geceyi hastane de geçiren yıldız Parti Sapığıyla tek başına mücadele etti.
Unfortunately, however, we are also notorious for a few bad things, for a few problems..
maalesef, birkaç kötü şey için adımızı çıkarmışlar, Bazı kötü isimler..
An organization based in Interzone... a notorious free port on the North African coast.
Kuzey Afrika sahilinde, kötü üne sahip bir limanda oluşturulmuş Interzone içerisinde bir organizasyon.
Peop / e ca / / me notorious
İnsanlar bana kötü diyor
That nearly crippled, this company, claiming that his good guy doll, Chucky, was possessed by... Charles Lee ray, the notorious lake-shore strangler.
"İyi Arkadaş Oyuncağı" Chucky'nin içine, namlı Lakeshore Katili Charles Lee Ray'in ruhunun girerek yaşadığını iddia etmesiyle... neredeyse bu şirketi mahvedecek... olan bir skandala karıştı.
Shelton's notorious for surprise what are you doing?
Shelton'un ünlü habersiz denetlemelerine hazırım. - Ne yapıyorsun? - Ne yapıyorum gibi gözüküyor?
What Mr. D'Arcy intends to do with the money is to make partial reparations to the aged and stupid people he defrauded in the notorious Lake Chicamocomico land scandal.
Bay Darcy bu parayla,.. ... ünlü Chicamakamoko arazi skandalında dolandırdığı yaşlı ve aptal insanlara tazminat ödeyecektir.
The notorious blue - haired cheese bandit.
Ünlü mavi saçlı peynir haydududur.
All the great chefs in the world were notorious womanizers, real skirt-chasers.
Dünyadaki tüm büyük şefler adı çıkmış zamparalardı, gerçek karı avcıları.
And the computer is notorious for not volunteering information.
Ve bilgisayarın kendi isteğiyle bilgi vermemek gibi kötü bir ünü vardır.
I'm going to end with the particular favorite of creationists, the notorious bombardier beetle.
Yaradılışçıların en sevdiklerinden birisi olan dillere destan "Topçu böceği" ne değinerek kapanışı yapacağım.
There are a number of very good professors who are notorious for seducing their female pupils.
Bayan öğrencilerini baştan çıkarmaktan dolayı adı çıkmış pek çok iyi profesör var.
Sleeping with you... may bring me a notorious name
Evlenmeden ilişki yaşamak, ırza tecavüz gibidir!
By marrying a notorious girl, don't blemish our family name. Do you know you're talking about the girl whom I'm going to marry?
bizim soy adimizda leke yok adi cikmis kizla evleniyor derler neyin hakkinda konustugunuzu biliyor musunuz kizdan kime ne ben evlenmeye gidiyorum?
The Notorious Evil : Asia the Invincible.
ŞANLI YENİLMEZ ASYA!
look at the corpse, these are what left by the notorious demon.
İşte ceseti! Bu o efsanevi şeytan!
What he has left the world is a notorious name.
Yada ondan geriye ne kalmışsa!
The Notorious Demon : Asia the Invincible.
İşte o çok merak ettiğiniz, Yenilmez Asya!
Koo will have a notorious name forever.
peşinizi asla bırakmam!
I am a notorious demon.
Ben merhametsiz bir tiranım!
Let me tell you I am the notorious rapist in the North
Bak ne diyeceğim ben kuzeyin ünlü tecavüzcüsüyüm
This is the notorious Paul Batho, fugitive, porn star.
Paul Batho adı çıkmış, kaçak bir porno yıldızı.
He is a notorious robber, he robbed and rapes.
O ünlü bir hırsız.O hırsız ve tecavüzcü.
I think you're the notorious Jinxs
Sanırın sen kötülüğüyle ün salmış "Jinx" sin.
I'm gonna cut me the trigger finger off the notorious Horace Philo.
Bu meşhur haydudun tetik çeken parmağını keseceğim.
This invisible guy... breaks into the safe of the city's most notorious slum lord... takes the cash, and hands it out to the tenants in one his buildings.
Görünmez adam... şehrin en kötü şöhretli kenar mahallesinin efendisinin kasasına giriyor... parayı alıyor, ve onun binalarından birinin kiracılarına veriyor.
- He's notorious but he is an expert.
Adı çıkmış olabilir ama türler arası çiftleşme konusunda gerçekten uzmandır.
They're notorious for their extraction of terrestrial human livers, due to iron depletion in the Reticulan galaxy.
Reticulan galaksisinde demir tüketiminden dolayı insanların karaciğerlerini... -... çıkarmalarıyla ün yapmışlardır.
They're notorious for their extraction of terrestrial human livers due to iron depletion in the Reticulum galaxy.
Reticulan galaksisinde demir tüketiminden dolayı insanların karaciğerlerini... -... çıkarmalarıyla ün yapmışlardır.
So you're the notorious Ha Ching Fa who's bad at kung fu, but good at seducing men.
Demek hep bahsettikleri o ünlü kaltak sensin Dediklerine göre dövüşte berbat ama sekstte iyimişsin!
She is most notorious porno actress in the world.
Dünyanın en ünlü porno aktrisi.
The famed Mafia lawyer was to defend the alleged hitman Barry "The Blade" Muldano in the notorious case of still-missing Louisiana senator Boyd Boyette, now presumed dead.
Ünlü mafya avukatının müvekkili Barry "jilet" Muldano'nun hala bulunamayan Senatör Boyette'i... öldürdüğü sanılıyor.
With those notorious psychos, your grandparents!
Psikopat büyükbabanlarla kalacaksın!