English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ N ] / Now's our chance

Now's our chance translate Turkish

149 parallel translation
Now's our chance.
Şans kapımızda.
Now's our chance.
Bu bizim için bir fırsat.
- Now's our chance.
- Fırsat bu fırsat.
I guess we've lost our chance, but there's nothing we can do about it now.
Şansımız buraya kadarmış artık elimizden bir şey gelmez.
If we want to get rid of him, now's our chance.
Ondan kurtulmak istiyorsak, işte aradığımız fırsat!
Chief... now's our chance.
Patron... şans kapımızda.
Now, my wonderful companions, you realize, I hope, that we're taking an enormous chance, but it's our only chance.
Yoldaşlarım farkındasınızdır ki,... çok büyük bir şansımız var ama bu tek şansımız.
Now's our chance.
İyi, haydi gidelim!
Now's our chance.
Tek şansımız.
By now, it's our only chance.
Şu anda tek şansımız o.
Now's our chance.
Şimdi şansımızı denemeliyiz.
Now's our chance!
Sıra bizde. Hadi.
Now's our chance.
Şansımıza.
Now's our chance.
İşte şansımız.
Now's our chance to get out of here.
İşte buradan çıkma şansımız.
- Now's our chance.
- Şimdi bizim şansımız.
NOW'S OUR CHANCE.
İşte bize şans.
Now's our chance!
Tam sırası!
- Now's our chance.
Artık kaçma fırsatımız var. - Gidelim.
Now, he's our last chance.
- İş bitirici. Şu anda, o son şansımız.
Now is our chance, Snowy.
Şimdi sıra bizde, Fıdık.
Now is our chance, Snowy.
Şansımız varmış, Milou.
Now's our chance to be bad.
İşte kötülük yapmak için bir şans.
Now's our chance to nail him and get to the bottom of what's going on.
Onu enselemek ve neler olduğunu anlamak için bir şansımız var.
Now, just give me a chance to get firsthand confirmation that Stoke's our man and a few juicy quotes for page one.
Şimdi, bana sadece Stoke'un bizim adamımız olduğunu birinci elden kanıtlamam için bir şans ver ve birinci sayfa için bir kaç satır.
Now's our chance to do it.
- Bu harika bir şey.. - Artık bunu yapma şansımız var.
Now's our chance!
İşte fırsatımız!
Now's our chance, Tsuyoshi-kun. Hurry up!
Fırsat bu fırsat, Suyoşi-kun.
Now's our chance.
Şimdi bizim şansımız.
Now's our chance to step out of it.
Artık kendimizi bundan kurtarma şansımız var.
Now's our chance!
Bu bizim şansımız!
- Now's our chance.
- İşte şansınız.
Now's our chance.
Şimdi bizim sıramız!
Now's our chance to tap the phones.
Telefonlara dinleme aleti takmanın tam sırası.
- Look, now's our chance!
- Şans ayağımıza geldi.
- Hey, now's our chance!
Hey, şimdi sıra bizde!
Now's our chance.
Şimdi kaçabiliriz.
Now's our chance.
Fırsatımız bu.
We've been through everything together and there's no chance we're turning our back on you now.
Her tehlikeye birlikte girdik. Artık geri dönemeyiz.
- Now it's our chance to spend it.
- Şimdi harcama şansı bizde.
Now's our chance.
Şansımız geldi.
Now's our chance.
Şansımız şimdi. Hadi.
Right now, this hostile's our best chance to find Secretary Heller.
Şu an, bu rehine Bakan Heller'ı bulmamız için elimizdeki en iyi şans.
The reason I'm telling you this is because right now, you are our best chance at seeing Gordon Dean pay for what he's done.
Bunu sana söylememin nedeni ; Gordon Dean'e yaptıklarının bedelini ödetmemiz için en iyi şansımız olman.
- Now's our chance, boys! Come on!
- İşte fırsat çocuklar, hadi!
Your Lordship! Now's our chance!
Adım Isaak Fernand von Kàmpfer.
Now's our chance.
Şimdi bir şansımız var.
Ellie, do you realise that now we have a chance to save our species?
Ellie, kendi soyumuzu kurtarma fırsatımız olduğunu farkında mısın?
So now's our chance to make it up.
Şimdi durumu düzeltmek için elimize fırsat geçti.
Now our care efforts will focus on types 2 and 3 as they have the greatest chance of recovery and I guess I'll just hand out individual assignments when we get downstairs.
Biz daha çok 2 ve 3 numaralı sınıflarla ilgileneceğiz. Çünkü onların iyileşme şansı daha yüksek. Aşağı inince her birinize... ayrı ayrı görevler de vereceğim.
Now's our chance.
İşte bu bir fırsat.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]