English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ N ] / Now that i think about it

Now that i think about it translate Turkish

358 parallel translation
Everything falls in place now that I think about it.
Bu şekilde düşününce şu ana kadarki her şey anlam kazanıyor.
Now that I think about it, Candy is much more of a romanticist than I am.
Şimdi fark ettim de Candy benden daha safmış.
Oh. Well, uh, now that I think about it, I'm inclined to go along with your dad.
Şimdi düşündüm de babanızla aynı fikirde olmaya karar verdim.
Now that I think about it, I think you were stringing me along the whole time.
Şimdi anlıyorum ki bu kadar zaman beni hep kandırmışsın.
No, now that I think about it.
Hayır, ama şimdi böyle bir şeyi düşünebilirim.
Except, now that I think about it, my father- - you interrupted him during The Feud, and he'd whip your butt.
Aslında, düşününce, babamı The Feud izlerken rahatsız edersen canına okurdu.
Now that I think about it, you're right.
Tekrar düşündüm de, kesinlikle haklısınız.
Now that I think about it, I'm not sure he's a doctor.
şimdi düşünüyorum da, onun doktor olduğundan emin değilim.
I'm sort of not really that hungry now that I think about it.
Düşündüm de pek aç sayılmam.
- Oh. - Now that I think about it, it may be a little confusing. Many have died needlessly.
Kafam biraz karışıktı ama konuyu düşündüm ve daha fazla insanın ölmesine gerek yok.
He did mention something odd, now that I think about it.
Tuhaf birşey den bahsetti, şimdi onu düşünüyorum da...
Now that I think about it, that does sound a little like a gay pride march.
Şimdi düşünüyorum da, anlatınca bu da biraz eşcinsel geçidine benziyor.
Now that I think about it, it might be fun to have a little guy around.
Artık, etrafta dolaşan küçük bir oğlan çocuğunun eğlenceli olabileceğini düşünüyorum.
Now that I think about it, I don't think I've ever seen Fun Bobby without a drink.
Şimdi düşünüyorum da Eğlenceli Bobby'yi elinde içki yokken hiç görmedim.
Now that I think about it, I am the bookkeeping department.
Düşündüm de, muhasebeci de benim.
Now that I think about it, what have I got to be happy about?
Şimdi düşünüyorum da, mutlu olacak neyim var ki?
Well, now that I think about it, it kind of upset my other wives too.
Şimdi durup bir düşündüm de diğer karılarım da bunu dert edebilir o zaman.
Well, you know, now that I think about it, I think she fries.
Benim fikrimse. Sanırım kızarmıştır.
Now that I think about it...
Şimdi, düşündüm de...
Now that I think about it, you must be some sort of damn fool.
- Hayır. Zırdeli olmalısınız.
- We can just take as long as it takes... to get 14,000 addresses and 14,000 phone numbers... and take 14,000 pictures, now that I think about it.
1 4 bin adres ve telefon numarası alana kadar onları tutarız. Ve 1 4 bin resim çekecek kadar. Bu şimdi aklıma geldi.
- Isn't it so? - Yeah, now that I think about it, I think I could be wrong.
Olamaz mı?
now that I think about it.
Şimdi düşünüyorum da, çok salakçaydı.
You know, I never figured you for a pre-op transsexual but now that I think about it, evening gowns, high heels- -
Transseksüel olabileceğin aklıma gelmezdi. Ama şimdi düşündüm de... - gece kıyafetleri, yüksek topuklar...
Now that I think about it I constantly find myself without 20s, and you always have lots.
Düşündüm de bende hiç 20'lik olmazken sende hep çok olur.
And now that I think about it, I never was with an italian.
Şimdi düşündüm de, Hiçbir İtalyan'la beraber olmadım.
Now that I think about it, we've been together for 7 years.
Düşündüm de yedi yıldır bir aradayız.
In fact, now that I think about it...
Düşünüyorum da...
Now that I think about it, it's a good thing that Admiral Paris is coming tomorrow.
Şimdi, düşünüyorum da, sabahleyin Amiral Paris'in buraya gelecek olması iyi bir şey.
Now that I think about it, you're pissing me off!
Artık fikrim böyle ve sen benim sinirlerimi bozuyorsun.
Now that I think about it, it does seem weird.
Şimdi düşünüyorum da, garip geliyor.
Now that I come to think about it, it's staggering.
Şimdi düşününce hayret ettim.
But when I think back about it now I realise that, all the time I was talking, the thing that was really in my mind was to remember not to ask what it was her boss Rappalo was so sorry for.
Ama şimdi düşününce fark ediyorum da tüm o konuştuğum süre boyunca aklımdaki tek şey, patronu Rappalo'nun ne için üzgün olduğunu sormamaktı.
- I think that about covers it for now.
- Sanırım konuları kapsamış olduk.
Once in a while, I think about it, but I like to think about the things that are happening right now to me.
Bir defasında bu durumu düşünmüştüm. Ama genelde ben sadece şu anda başıma gelenleri düşünmeyi severim.
Now that I think of it, if I'd thought about it, I wouldn't have done it.
Şimdi düşünüyorum da, eğer o zaman düşünmüş olsaydım, yapmazdım.
Now, I didn't talk with people about it, because they'd think I was weird... but I felt that this creature was somehow coming to comfort me... that somehow he was appearing to say...
Şimdi insanlara bundan bahsetmedim çünkü benim tuhaf olduğumu düşünürlerdi bir yandan da bu yaratık beni teselli etmeye geldi diye hissediyordum sanki şöyle söyleyecek gibiydi...
I find it difficult even now to think about that night over Chicago.
O gece Chicago semalarında olanları düşünmek bile bana zor geliyor.
All right, let's get to the White House now where I think veteran correspondent Frank Sesno can tell us a little bit about self-censorship. That internal guidance system's always going on, isn't it? - Is there any formal censorship there?
O da Chomsky gibi esas gündem belirleyici olarak basının örtbas edici etkisinden bahseder.
It's just that, well, you know, I've been in the radio game for some time now, and I think I've learned enough about broadcasting, as they say, to know what it is that makes my show a good show.
Bildiğin üzere bir süredir radyo işindeyim ve yayıncılık hakkında yeterince şey öğrendiğimi düşünüyorum. Dedikleri gibi, bilindiği üzere bu da programımı iyi bir program yapıyor.
Now that I think of it, I don't know anything about Eva.
Şimdi dikkat ediyorum da, Eva hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
Fuck these yuppies and fuck everybody now that I think about of it.
Sikeyim bu züppeleri ve herkesi sikeyim şimdi şöyle bir düşününce.
Now that I'm being ostracized by my friends, I've had plenty of time to think about it.
Özellikle arkadaşlarım tarafından dışlandıktan sonra düşünmek için zamanım oldu.
I made love to your mother about half an hour ago... and now I'm beginning to think that maybe it wasn't such a good idea.
Yaklaşık yarım saat önce annenle seviştim... ve şimdi bunun aslında çok da iyi bir fikir olmadığını düşünmeye başlıyorum.
Listen, I, I know that you're being hit with a lot now... and it's hard to think about anything else, but I have to talk to you about Pilgrim.
Dinle, ben, zor durumda olduğunu biliyorum. Başka birşey hakkında konuşmak zor, ama seninle Pilgrim hakkında konuşmam lazım.
I don't think about it much, but now that you mention it Yes, I'm very happy.
- Bununla ilgili fazla düşünmüyorum ama... şimdi sen buna değinden... evet, çok mutluyum.
Now, you'll hear later from Nick about how he does it, but I just want to drive home to you guys that if you could all think about Nick and perhaps come up with ideas to follow his footsteps, Barings will become one of the most successful operations in the derivatives business.
Neler yaptığını Nick'ten de duyacaksınız tabii ki, benim belirtmeye çalıştığımı şey şu... eğer Nick hakkında biraz düşünürseniz... veya onun adımlarından gidecek fikirler üretirseniz, o zaman Barings bu sektördeki en güçlü kurum olacaktır.
I think about it more now that she's staying in Sunnydale.
Buffy Sunnydale'de kalmaya karar verdiğinden beri bunu daha sık düşünüyorum.
Pacey, I think that if you really wanted to be having casual sex with someone right now you'd be doing it instead of sitting here having a hypothetical discussion about it.
Pacey, bence eğer gerçekten birisiyle sıradan bir seks yapmak istiyorsan burada oturup varsayım üzerine konuşacağına gidip onu yapsan daha iyi olur.
Hmm? I mean, now that I think about it, you're out there alone in your truck with her every day. Yeah.
Evet!
Now that I have a chance to think about it I take it all back, okay?
Şimdi düşünüyorum da, hepsini geri alıyorum tamam mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]