English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ N ] / Nubile

Nubile translate Turkish

60 parallel translation
Education in Britain is a nubile Cinderella... sparsely clad and much interfered with.
İngiltere'deki eğitim sistemi evlenecek yaşa gelmiş Külkedisidir yırtık pırtık giyinmiş ve burnunu her şeye sokan.
14 nubile maidens.
Zeki Müren kirpiği.
If a man who is susceptible to a type of para-Freudian syndrome like this encounters a nubile female, what happens? "
Eğer bir Freud tarzı bir sendromdan etkilenen bir adam hoş bir bayan görürse, ne olur?
Listen, we're very upwardly "nubile."
Biz yükselmekte olan bir işletmeyiz.
"trim, nubile body...."
"biçimli, çekici bir vücuda sahip...."
"Nubile," by the way, is spelled with a "u."
"Bu arada," vücuda "yazarken" t "harfi yumuşar."
"... nubile body that really knew how to move...
"... vücuda sahip, nasıl hareket edeceğini bilen...
Her breasts heaving as her supple, nubile young body...
Göğsü inip kalkıyor, yumuşak, taze vücudu...
I want to, you know, say hello, ask how it's going, watch their moist, nubile young bodies- -
Sadece aptalar Beta video kullanır. Yada kadınların orgazım olurken
Virtuous, heroic, nubile.
Erdemli, güçlü, çekici.
One's ruled by an evil sorceress. She drains the youth from young, nubile women
Şeytani bir büyücü tarafından yönetilen, iki kabilenin yaşadığı bir şehir buldular.
You're strong, athletic, limber, nubile.
Güçlüsün, atletiksin, esneksin,... olgunsun.
Just because you're a hot foreigner and hire two nubile lawyers you think I'm gonna give you my money? Well, okay.
Ateşli bir yabancı olduğun ve gelinlik çağda iki avukat tuttuğun için tahrik olup, sana paramı vereceğimi mi sandın?
The culmination of which is this asinine formal dinner where some young nubile whose daddy owns the bank is crowned Miss Windjammer.
Genç ve seksi bir kızın güzellik kraliçesi seçildiği... yat kulübündeki resmi bir yemek davetiyle biter.
Having obtained the first fruit of the nubile beauty's hymen must have helped him in his future combat with the Minotaur.
Kızlık zarının ilk meyvesinin güzelliğini tatmış olmak ileride Minotaur ile yapacağı savaşta ona çok yardımcı olmuş olmalı.
Nubile. Blonde.
Çıplaklar, sarışınlar.
I noticed that your goddesses are all... so young and nubile.
Sanırım senin tanrıçaların daha çok genç ve çıplak.
Young, nubile, exciting.
Genç. Seksi. Heyecan verici.
You'd be surprised what a young, nubile guard will scream out... -... when he's about...
O şey yaptığında, genç, evlenecek yaşta bir muhafızın nasıl çığlık attığını görsen şaşırırdın...
But a lot of old men pervs like to watch nubile teens
Ama çekici gençleri izlemek bir çok yaşlı erkeği baştan çıkarır.
So... are you enjoying your own nubile little slave girl?
Demek... Evlilik çağı gelmiş küçük köle kızın tadını çıkarıyorsun.
You'd think with all that legal nubile flesh around there, he'd sample that instead.
Okuldaki reşit kızlara asılır sanıyorsun ama hayır.
"so Europe's most nubile exhibitionists head to the deserted beach next to the " Monument des Poissonieres. "
Yani Avrupa'nın bütün teşhircileri Place D'Honoure anıtının yanındaki sakin plaja giderler.
Well, nubile one, your last lesson and you didn't even need it.
Bravo, genç adam, son dersindi ve hiç yardıma ihtiyaç duymadın.
I was reading in last month's Koreshian Bride... that four out of five cult leaders like their handmaidens nubile, flighty... and teetering on the edge of a breakdown.
Geçen ayın "Tarikat Gelini" dergisinde, 5 tarikat liderinden 4'ünün gelinlerinin evlenecek yaşta, ürkek ve her an ağlayacak gibi olmasından hoşlandığı yazıyordu.
Ignore her, she thinks everybody's hot for her nubile bod.
Onu dinleme, herkesin seksi vücuduna hasta olduğunu sanıyor.
All the nubile young coeds?
Genç ve seksi öğrencilere?
- You better find it, nubile one.
O zaman bul, gelinlik kız.
What sort of exercise could a strapping young man and a nubile teenage nymphet possibly...
Yapılı bir delikanlıyla, evlilik yaşına gelmiş çekici bir kız, acaba nasıl bir egzersiz...
"I removed my robe and stood before her..." taut, nubile, proud.
" Elbisemi çıkardım ve karşısına dikildim kaslı, çekici, görkemli.
All you eager, nubile, young minds on the very cusp of adulthood.
Yetişkinliğin eşiğindeki siz hevesli ve ergen beyinlerle birlikte.
I am not gonna have two nubile, sweaty teens fighting like that making me moist in my own gym!
Evlenme yaşına gelmiş iki terli gencin böyle kavga ederek kendi salonumda beni azdırmasına izin veremem!
Perhaps if we were looking for some nubile lady of the night for you to slaughter, then you'd suddenly perk up and become incredibly helpful!
Belki de, eğer katletmen için birkaç gencecik gece kadını arasaydık, o zaman birden neşen yerine gelir ve inanılmaz seviyede yardımcı olurdun!
The first thing you need in a "Friday the 13th" film is nubile young flesh.
Cuma " filminde ihtiyacınız olan ilk şey çekici genç vücutlardır.
Wouldn't you like to be on a boat full of nubile young women?
Sen genç ve çekici kadınlarla dolu bir teknede olmak istemez miydin?
Oh, please, I am not that nubile little ninny who used to prance around naked on his balcony- - oh, my God!
Yapma. Eskisi gibi, onun balkonunda çıplak hoplayıp zıplayan sersem toy kız değilim. Olamaz!
How's that any worse than under-paying some nubile Polish girl in cut-off shorts?
Yetişkin, kısa şortlu Polonyalı bir kızı ucuza çalıştırmaktan daha mı kötü?
Kaalo wanted to sacrifice nubile girls to satisfy her greed for immortality.
Kaalo, ölümsüzlük tutkusu uğruna, köyün genç kızlarını kurban etmek istiyordu.
Virile, nubile, tactile...
- Kuvvetli, çekici, elle tutulur..
Having an expense account, a car allowance... a young nubile assistant to fetch me my caramel macchiato.
Giderler için bir hesap, araba parası... Karamel macchiato'mu alması için evlenecek çağa gelmiş bir asistan...
All that remained... was her nubile body.
Bu olanlar....... onların bedenlerini zehirliyordu.
But a nubile young girl?
Fakat çekici genç bir kız mı? Daha iyisi olamazdı.
Nubile, young temptress traipsing around your house.
Gelinlik çağında, baştan çıkarıcı genç bir kadın evinde dolanıp duruyor.
This does not look like the fresh-faced nubile Bellas that we have come to know.
Bunlar hiç görmeye alıştığımız seksi Güzeller'e benzemiyorlar.
When new nubile hotties lean in to inspect your bundle of joy, you can inspect their bundles of joy.
Gelinlik çağdaki hatunlarda bebek sahibi olma isteği şaha kalkınca ben de biraz şaha kalkabilirim işte.
Was it a young, nubile...
Yoksa genç ve güzel...
Well, I had an hour between deliveries, and I met this very nubile Russian ballerina at an Internet cafe.
İki doğum arasında bir saat vaktim vardı. Bir internet kafede çekici bir Rus balerin kızla tanıştım.
"I'm nubile and of tender age."
# Ben evlenecek yaşa geldim. #
Look, Alex, you get sweet, nubile Kate.
Bak, Alex, sen tatlı genç Kate'i alırsın.
Please! Always stay this nubile little teen.
Ah ufaklık, hadi seni çocukluğuna götüreyim!
Nations tremble and nubile graduate students spread their legs.
- Bak iyi değilsin tamam mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]