English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ N ] / Nunnery

Nunnery translate Turkish

142 parallel translation
It's no place to put a nunnery, I can tell you that.
Orada rahibe manastırı olmaz. Bunu bilin.
I told you it was no place to put a nunnery.
Sana buranın rahibe manastırı yapmak için uygun olmadığını söylemiştim.
Get thee to a nunnery.
Git, bir manastıra kapan.
Go thy ways to a nunnery.
Manastıra kapan.
Get thee to a nunnery!
Manastıra kapan, hem de hemen.
To a nunnery. Go.
Bir manastıra git.
So I shuck off the old ball and chain, and you get thee to a nunnery.
Harika. Ben zincirlerimi kırayım, sen de git manastıra kapan - İyi zamanlama.
We could have stayed with them at the nunnery!
Rahibe manastırında kalabilirdik!
If they're free when you die, it's the dungeon or the nunnery for me.
- Sen ölünce onlar serbest kalırsa zindan ya da manastır fark etmez bana.
Your mother put them away on the day when she entered the nunnery.
Annen rahibe manastırına girdiği gün onları saklamıştı.
I'm not going back to the nunnery.
Manastıra geri dönmüyorum.
This is the nunnery
Burası rahibe manastırı
Nunnery is for women, right
Sadece kadınlar olmalı
We are here at the nunnery again
Manastırdayız gene!
The nunnery?
Manastır mı?
They must have gone down the secret passage to the nunnery.
Rahibe manastırına giden gizli geçide girmiş olmalılar.
Finally, you got two knights drunk and invited them to wrestle with you inside the nunnery
Nihayetinde, iki şövalyeyi sarhoş edip kafirlerin zevki olan güreş için rahibe manastırına...
The nunnery's on fire!
Rahibe manastırında yangın var!
You should be at the funeral crying and looking terrific before you enter the nunnery.
Şahane bir elbiseyle cenazeme gelmeli... iki gözün iki çeşme ağlayıp, sonra da manastıra kapanmalısın.
To a nunnery, go.
Manastıra, hadi.
Get thee to a nunnery.
Git manastıra kapan.
To a nunnery, go. And quickly, too.
Bir an önce manastra kapan çabucak.
Sing "Dreaming of the World Outside the Nunnery."
"Nunnery'nin Dışındaki Dünyayı Hayal Etmek" i söyle.
"Dreaming of the World Outside the Nunnery"... is the hardest female role.
"Nunnery'nin Dışındaki Dünyayı Hayal Etmek" en zor bayan rolüdür.
Well, I know that you couldn't organise a nun shoot in a nunnery.
Rahibe manastırında, rahibelere yaylım ateşi açamayacağınızı biliyorum.
- Get thee to a nunnery.
- Git bir manastıra kapan!
Get thee to a nunnery, go, farewell.
Manastıra kapan. Hadi, elveda!
To a nunnery, go, and quickly too. Farewell.
Manastıra kapan, hem de çabucak, elveda!
For sixpence a line, I could cause a riot in a nunnery.
Satırı altı pensten, manastırda bile isyan çıkarabilirdim
You're in better shape by the time you check into the nunnery.
Rahibeliğe yazılırken vücudun daha iyi bir durumda olur.
What's that thing you become when you first go into the nunnery?
İlk kez manastıra gittiğinde ne olarak başlıyorsun?
stuck inside the nunnery while all the other girls run around in their miniskirts and take the pill.
Yazık sana, kıskandın değil mi? Diğer kızlar mini etekleriyle hap atarken, sen manastıra tıkılmış rahibe gibisin.
MAN : " Our story concerns a nymph named Justine as pretty a maid as ever entered a nunnery with a body so firm and ripe it seemed a shame to commit it to God.
Hikâyemiz Justine adında bir peri ile alakalı. Bir manastıra girmiş en güzel kızlardan, sıkı ve hafif vücutlu- - O vücudu Tanrı yoluna adaması hakikaten de çok yazık.
Don't go to the nunnery. Your place is with me.
Manastıra gitme.
I am sending you to the nunnery in Braila.
Seni Braila manastırına gönderiyorum.
If that doesn't work, you can join me this summer in the nunnery.
Bu da işe yaramazsa, bu yaz benimle rahibe manastırına gelebilirsin.
You run along back to the nunnery.
Sen rahibeliğe geri dön
You live in a nunnery?
Bir rahibe yaşıyor?
You... why do you live in a nunnery?
Sen... neden bir rahibe manastırı içinde yaşıyorsun
After she left, I took her turtle back to her old nunnery.
O sol sonra, onu geri kaplumbağa aldı Onun eski rahibe manastırı için.
That from the nunnery Of thy chaste breast and quiet mind
Manastırdan senin göğsüne, ve huzur dolu zihnine
That would be a lifetime in a nunnery.
Bunun için hayatını rahibe okulunda geçirmen gerek.
I can totally relate to Gilda, you know, cloistered and love-starved in the nunnery.
Gilda'ya çok benziyorum. Aşktan izole edilmiş bir karakter.
Katrina's been living in a nunnery these past 12 years.
Öyle mi? Katrina, geçtiğimiz 12 yıldır manastırda yaşıyordu.
I suspect there's more puddles than dry land, each producing more mosquitoes in their slime than there are beads in a nunnery, and each mosquito as hungry as a priest.
Tahminimce kuru topraktan çok su birikintisi var her biri bir manastır dolusu tembihten daha çok sinek üretiyor ve her bir sinek de, bir keşişten daha aç.
- She should be in a nunnery, but...
- Aslında bir Rahibe olmalı ancak...
Get me to a nunnery.
Beni manastıra götürün.
Great. So I shuck off the old ball and chain, and you get thee to a nunnery.
Ben kaşık düşmanından zincirlerimi boşanayım, sen de manastıra kapan.
Go thy ways to a nunnery.
Hiçbirimize inanma.Hadi manastıra git.
I'm entering the nunnery. Why?
Manastıra giriyorum.
She loves the nunnery.
Bunu yaparken beni ne kadar sevdiğini hatırla.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]