English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ N ] / Nup

Nup translate Turkish

98 parallel translation
I swear if Eddie wasn't afraid of me shouting my mouth off he would've put a cellulite clause in the pre-nup.
Yemin ederim Eddie benim çenemi kapalı tutmak istemeseydi bu selülit aldırma operasyonuna izin vermezdi.
You're so lucky not to have a pre-nup.
Evlilik öncesi anlaşmanız olmaması büyük şans.
There was nothing to nup.
Anlaşma yapılacak bir şeyimiz yoktu.
With a pre-nup and proof of adultery?
Evlilik öncesi anlaşma ve reşit belgesiyle mi?
Now they're calling it a pre-nup.
Şimdi de buna evlilik anlaşması diyorlar.
Stan's going hot-air ballooning. and I wanted to review my pre-nup.
Stan sıcak hava balonu turuna çıkacakmış da..... evlilik anlaşmamı yenilemek istedim.
- So, what's the pre-nup like?
- Evlilik öncesi anlaşmanız nasıl? - Yok ki.
According to the pre-nup...
- Evlilik anlaşmasına göre -
Pre-nup with an escalator clause.
- Zamana göre artış maddesi.
You should have invented the pre-nup.
Keşke evlilik sözleşmesini icad etseydiniz.
Even if he makes you sign a pre-nup, this baby's your ticket.
Sana evlilik öncesi anlaşma imzalatsa bile bebek garantin olacak.
I'm signing a pre-nup, OK?
Evlilik öncesi anlaşması imzalıyorum, tamam mı?
i'm not tearing up the post-nup.
Sözleşmeyi yırtmayacağım
then tear up the post-nup.
O zaman sözleşmeyi yırt.
i'm not ripping up the post-nup.
Sözleşmeyi yırtmayacağım.
no more post-nup.
Evlilik sonrası sözleşme yok artık.
Does he know that we're talking about a dinner date here, not a pre-nup negotiation?
Burada bir akşam yemeği randevusundan bahsediyoruz, evlilik öncesi anlaşmadan değil?
-.. and I hope Dana gets a pre-nup.
-.. ve umarım Dana evlilik öncesi sözleşmesi alır.
You haven't signed your fidelity pre-nup.
Sadakat anlaşmasını imzalamadın.
But just keep in mind if you don't sign that pre-nup and agree in writing to stop directing double entry gang-bangs, there won't even be a wedding.
Ama unutma, eğer anlaşmayı imzalamazsan ve grup seksi filmlerini yönetmeyi bıraktığını yazılı olarak kabul etmezsen, bir düğün bile olmayacak.
You haven't even signed your pre-nup.
Anlaşmayı bile imzalamadın.
- Oh, yeah, the pre-nup.
- Oh, tabi, şu evlilik anlaşması.
- No pre-nup?
- Evlilik anlaşman yok muydu?
The wife has any brains, she put a cheating clause in the pre-nup.
Eşi akıllıymış, evlilik öncesi antlaşmaya dolandırıcılık maddesi koymuş.
Certainly not without a pre-nup.
Tabii ki evlilik öncesi anlaşmasız değil.
And if it ain't, well, you've got one hell of a pre-nup.
Ve eğer değilse o zaman artık süper bir evlilik öncesi anlaşman var.
Read the pre-nup, sugar.
Evlilik sözleşmesini oku, şekerim.
Look, if you can't read the pre-nup, why don't you have your lawyer or some hack read it for you?
Bak, evlilik sözleşmesini okuyamıyorsan, neden avukat tutmuyorsun, yada yazıcı okuması için.
Over 10 years of marriage and no pre-nup... I think it's a little past too late.
10 yıllık evlilik ve olmayan bir evlilik anlaşmasından sonra... biraz geç kaldım sayılır.
Who signed a pre-nup and then regretted it.
Evlilik öncesi anlaşması imzalamış ve bundan pişman olmuş bir kız.
Have lieutenant Flynn and detective Sanchez, put some undercover people together, to watch Croelick's apartment in case he shows nup.
Komiser Flynn. Dedektif Sanchez Croelick'in ortaya çıkma ihtimaline karşı dairesini gizlice gözetlemek üzere birkaç adam yerleştirdi.
And as far as signing my life over she's the one who insisted I sign a pre-nup before we got married.
Ayrıca hayat sigortamı yaptırana kadar evlenmeden önce anlaşma yapalım diye ısrar eden oydu.
You guys talking bout a pre-nup yet? I don't think this is really a good...
Henüz evli olduğunu biliyor mu?
I thought I'd never get out of that pre-nup.
Bu sözleşmeden asla sıyrılamayacağımı düşünmüştüm.
This is my pre-nup.
Bu benim evlilik sözleşmem.
Your pre-nup, Section 14, Article 3A, hinges on your standard of living, which Mr. Jenkins is obligated to provide.
Evlilik sözleşmeniz, Bölüm 14, madde 3A,... Bay Jenkins yaşam standardınıza bağlı olduğunu kanıtlamak zorunda.
If he does not, your pre-nup is null and void.
Eğer yapmıyorsa sözleşmeniz boş ve geçersizdir.
She kissed me when I told her of a way she could get out of her pre-nup and screw her husband out of millions!
Kocasını milyonlardan mahrum bıraktığım için ve evlilik sözleşmesini bitirdiğim için beni orada öptü!
Nup.
Hayır.
Nup.
- Hayır.
What does your pre-nup say?
Evlilik öncesi anlaşmanda ne yazıyor?
I don't got a pre-nup.
Benim evlilik öncesi anlaşmam yok.
A "post-nup", if you will.
Eğer isterseniz bir evlilik sonrası anlaşma.
I tried to get him and his wife to sign a pre-nup. But all it led to were pledges of ever lasting love and devotion.
Ona ve eşine bir evlilik anlaşması imzalatmaya çalışmıştım, ama bu onları sonsuza dek sürecek aşk ve bağlılık yeminine götürdü.
Nup.
Olmaz.
I mean, there was the pre-nup, so...
Yani, mal durumum incelemede, yani...
When I'm in need Holla'we want pre-nup We want pre-nup!
* Evlilik anlaşması istiyoruz * Evet!
But what ultimately convinced me was the pre-nup.
Ancak sonunda beni ikna eden şey evlilik sözleşmesiydi.
She wants me to sign a pre-nup.
Evlilik öncesi sözleşmeyi imzalamamı istiyor.
- Nup.
- Anlaşma.
She's got a pre-nup? Airtight.
Çok katısından.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]