Nutella translate Turkish
78 parallel translation
One girl comes in, bats her lashes at you, and you melt like warm Nutella.
Bir kız geliyor, pençelerini sana geçiriyor, birdenbire sıcak Nutella gibi eriyorsun.
Want some Nutella?
Nutella ister misin?
I knew it was Nutella or Marmite he'd smudged on the gusset, but it was still him going, "We think you're shit."
Üstünde Nutella veya Marmite sürdüğünü biliyorum ama o hâlâ, "Bizce bok gibisin" diye bağırıyordu.
Well, how would you feel about... some batteries and Nutella?
- Pil ve Nutella'ya ne dersin? - Tüh, öğlende onu yemiştim.
That's Nutella.
Bu, Nutella gibi...
Can I get a Nutella, please?
Bir tane Nutella alabilir miyim, lütfen?
Nutella?
Şokella mı?
Was he down past the Nutella?
Nutella'dan aşağıya inince mi?
That's Nutella the pop star.
Bu pop yıIdızı Nutella.
Yeah, you take Norah Jones, Fergie and Beyonce and mix'em together, you get Nutella.
Evet, Norah Jones'i, Fergie'yi ve Beyonce'yi aynı kapta karıştırırsan, Nutella'yı elde edersin.
- Nutella, Nutella.
- Nutella, Nutella.
Nutella thinks it's always good to see you too, Champ.
Nutella'ya göre, seni görmek de hep güzel oluyor, Şampiyon.
Good evening, Miss Nutella.
İyi akşamlar, Bayan Nutella.
Nutella thanks you, baby.
Nutella teşekkür ediyor, bebeğim.
'Cause Nutella is hungry.
Çünkü Nutella açIıktan ölüyor.
- You treat Nutella right, Nutella treats you right.
- Sen Nutella'yı rahat ettir, Nutella da seni rahat ettirsin.
Nutella's check is over $ 1000.
Nutella'nın hesabı bin doları geçti.
But I still have Nutella and, whew, it is a huge check.
Nutella hâlâ bende ve hesabı pek kabarık.
What if somebody threw in some extra crunchy Skippy?
Ya birileri çöpe kalan Crucnchy Skippy'i * atmışsa? ( * : Nutella gibi, fıstık ezmesi markası )
You could have used Nutella. It's exactly the same.
Çikolata da kullanabilirdin, görüntüsü aynı.
The plan was to slather these in Nutella and cuddle our way through the storm.
Planımız kreplere Nutella sürmek ve kasırgayı atlatabilmek.
Nutella... what?
Nutella. Ne?
Nutella.
Nutella.
And I want Nutella!
Ve Nutella istiyorum!
There's no Nutella?
Nutella yok mu?
With Nutella!
Nutella!
Jules, he got us Nutella!
Jules, bize Nutella getirmiş.
Maybe the founding fathers are a joke to D.A. "Nutella," but not for us.
Savcılık için şaka olabilir ama bizim için değil.
THEY WILL BELIEVE,'CAUSE WE WILL SPREAD THAT SHIT LIKE NUTELLA.
İnanacaklar. Çünkü bunu Nutella gibi yayacağız.
Now you get toast and Nutella.
Tost ve Nutella al.
I think technically, Nutella's a spread.
Sanırım teknik olarak Nutella kaplıydı.
Made your snacks. Gave you presents. Henri's wife, my mother.
Ekmeğine Nutella süren, doğum gününde Beşler Kulübü paranı ödeyen, annem babam, Henri'nin karısı.
Ugh, okay then, uh... Nutella waffles.
İyi, o zaman nutellalı waffle yap.
Nutella steak-and-eggs?
Nutellalı biftek ve yumurta?
I want Nutella.
Nutella istiyorum.
I want Nutella!
Nutella istiyorum.
- But I want Nutella!
- Ama Nutella istiyorum.
- There is no Nutella!
- Nutella yok!
That's got the French toast made with the sticky buns and the nutella.
Nutella ve çörekli yumurtalı ekmekler de orada.
Silver dollar with whipped cream and Nutella.
Krem şanti ve nutellalı krep.
Some of it's mustache. Most of it's Nutella.
Bir kısmı bıyık, bir kısmı da Nutella.
We got 12 bottles of water, 56 beers, two vodkas, four whiskeys, six bottles of wine, tequila, Nutella, cheese, pizza, eggs, bananas, apples, bacon, steaks, pancake mix, CT Crunch, milk, ketchup, a Milky Way,
Elimizde 12 şişe suyumuz, 56 bira, iki votka, dört viski, altı şişe şarap, tekila, Nutella, peynir, pizza, yumurta, muz, elma, pastırma, biftek, krep karışımı, CT Crunch, süt, ketçap, bir adet Milky Way,
- Your LBS starts acting up, you can have a finger scoop of Nutella, okay?
- Kan şekerin düşerse ağzına bir parmak Nutella çalarsın, tamam mı?
- One finger scoop of Nutella.
- Bir parmak Nutella. - Gayet uygun.
The little black one's called Nutella.
- Küçük siyahlı olan Nutella.
- Hang on, Nutella.
- Dayan, Nutella.
I wouldn't miss these peanut butter and Nutella fries - for anything.
Bu fıstık ezmeli ve Nutella'lı kızartmaları asla kaçırmazdım.
- Well, that's the Nutella.
- o dediğin Nutella.
Nutella, I'm sorry.
Nutella, kusura bakma.
And Nutella.
- Nutella da var.
- Nutella.
- Nutella'lı.