English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ N ] / Nuthin

Nuthin translate Turkish

44 parallel translation
- Nuthin'.
- Hiçbir şey.
No nuthin'.
Söylemeden, etmeden.
How's that, Frankie? Nuthin'huh? Well, well.
Pek iyi değil ha...
I ain't scared of nuthin!
Ben hiş birşeyden korkmam!
Nope. Nuthin'broken.
Hayır, hiçbir şey kırık değil.
Ain't nuthin'but dust an'bricks over there now.
Kulelerin orada yeller esiyordur artık.
Now listen, Beans, not for nuthin', but you know I think you're aces.
Dinle, Çekirdek, yanlış anlama ama bilirsin, bence sen işinde uzmansın
I'm not doin'nuthin'.
Hiç bir şey yapmıyorum.
Don't break nuthin'.
Hiç bir şeyi kırmayın.
They got nuthin'up here.
Burada hiç bir şeyleri yok.
- lt's not booze or nuthin'.
- Alkollü bir şeyler değil
Father, not for nuthin', but it's just the two of us?
Peder, yanlış anlamayın ama sadece ikimiz mi varız?
No. lt's nuthin'. I'm fine. Honestly.
Bir şeyim yok, iyiyim Gerçekten
Out here I got nuthin'. Not even good meat.
Burada hiç bir şeyim yok Güzel et bile bulamıyorum
Nuthin'!
Hiç bir şey!
You want nuthin'to do with them?
Onlarla birlikte hiç bir şey yapmak istemiyor musun?
I got no doctor's appointment, no colonoscopy, nuthin'.
Ne doktora gideceğim, ne de kolonoskopi geçireceğim
But you know what? I'll bet nobody's got no Naples, and nobody knows nuthin about no panzorotti.
Biliyor musun, bahse girerim kimsenin Napoli'den haberi yoktur ve kimse panzorottinin ne olduğunu bilmiyordur
Not for nuthin', but what's gotten into you, George Cheeseman?
Yanlış anlama ama sana ne oldu böyle George Cheeseman?
Well, not for nuthin'. He's good people.
O çok iyi bir adamdı, çok sevindim.
Nuthin'!
Hiçbir şey yok!
A cock push-up, my friend, is where you lay on your stomach... and lift yourself off the ground with nuthin'but your boner.
Alet şınavı dediğin, dostum, yüzüstü uzandığında... Aletinden başka birşeyin seni yukarı kaldırmamasıdır.
Ya honky man don't know nuthin'.
Siz beyaz adamlar hiçbir şey bilmezsiniz.
But the town's going belly-up if we don't do nuthin
Eğer birşey yapmazsak kasaba iflas edecek.
You really ain't gonna let nuthin'stop you until you get on top this mountain and kill Number One, is you?
Sen bu dağın tepesine kadar çıkıp, Bir Numara'yı öldürene kadar seni hiçbir şeyin durdurmasına izin vermeyeceksin, değil mi?
This thing ain't nuthin'.
Daha bu birşey değil.
Nuthin'at my house.
Evimde hiçbir şey yok.
- Nuthin'.
- Hiç.
- Nuthin', man.
- Hiç, adamım.
I ain't up in his business or nuthin'.
Ben onun işinin içinde değildim.
You ain't nuthin'but a shakedown artist.
Şantajcının önde gidenisin.
Deserve got nuthin'to do with it.
Hak edip etmemekle bir alakası yok.
Nuthin's coming.
Olmuyor.
I didn't do nuthin'to him.
Ben ona hiçbir şey yapmadım.
I'm gonna do this and I'm gonna do that and you just get drunk and you don't do nuthin'.
Bunu yapacağım, şunu yapacağım. Sonra sarhoş olup hiçbir şey yapamıyorsun.
No... nuthin's happenin'.
Hayır... Birşey olduğu yok.
I ain't had hardly nuthin'to drink.
- Sarhoşsun sen! - Neredeyse hiçbir şey içmedim.
And I ain't sayin'nuthin till I talk to a lawyer.
Ayrıca avukatımla konuşana kadar hiçbir şey söylemeyeceğim.
Nuthin'but net!
Heyt be, deliksiz!
God, we work hard in this business, sometimes for nuthin'.
Tanrım! bu iş için çok uğraşıyoruz Bazen bir hiç uğruna
Nuthin'.
Hiçbir şey olmadan.
Look, nuthin'!
Bak hiçbir şey yok!
" Don't say nuthin'" par The Roots.
Aklın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]