English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ N ] / Nuzzled

Nuzzled translate Turkish

14 parallel translation
Sam here smelt more Apaches, nuzzled me up.
Sam Apachelerin kokusunu aldı ve beni uyardı.
Probably a female from the way she nuzzled me.
Beni koklamasından anlaşıldığı kadar dişiydi.
I nuzzled into her breasts, which I'd been longing to do for over two years, the entire period of our courtship.
Göğüslerine arasına sokuldum, ki iki yıl süresince, bütün flört- - - - Dönemimiz boyunca bunu yapmak için beklemiştim.
We nuzzled.
Burun sürterdik.
Kissing what I've already kissed, Nuzzling what I've already nuzzled, Going ( blubbering )
Benim önceden öptüğümü öpmek, benim burnumla önceden dürttüğümü burnunla dürtmek, benim önceden... olduğuma... olmak.
And in that time you have kissed my shoulder four times, cupped my breast in your hand twice and once nuzzled my neck and whimpered like a dog.
Ve bu süre zarfında, dört defa omzumu öptün. İki defa göğsüme dokundun ve bir defa da boynuma burnunu sürtüp köpek gibi inledin.
Driving across country, This little bastard nuzzled his way right into my heart.
Ülkenin bir ucundan gelirken bu küçük hergele kalbimin içine sokuluverdi.
The horse nuzzled the wood.
At, burnuyla tahtaya dokundu.
The horse nuzzled the frame.
Burnuyla kameraya dokundu.
The horse nuzzled the boots of the trainer but wouldn't nuzzle Scarlett.
Burnuyla eğitmenin botlarına bile dokundu. Ama Scarlett'e dokunmuyordu.
I said, would it cost me my pension if I nuzzled them?
Eğer onları kucaklarsam bu bana emekli ikramiyesine mal olur mu?
At the very least, he nuzzled that girl.
Kızın burnunun dibine girdiği kesin ama.
He was not injured. But he sure was severely nuzzled.
Yaralanmadı ama bir hayli sırnaştılar yavrucağa.
And they feel it and just want to be like nuzzled up and...
Bunu hissederler ve sadece insanlara sırnaşmak isterler...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]