Oakley translate Turkish
193 parallel translation
You look like Emma Spencer Oakley of 46 Burnham Street, St. Paul, Minnesota.
46.Burnham Caddesi, St Paul, Minnesota'dan Emma Spencer Oakley gibi görünüyorsun.
Mr. Greene, this is my brother-in-law, Mr. Oakley.
Bay Greene, kayınbiraderim Bay Oakley.
- How are you, Mr. Oakley?
- Nasılsınız Bay Oakley?
What have you been doing, Mr. Oakley?
Ne yapıyordunuz?
A dangerous habit, Mr. Oakley.
- Sakıncalı bir alışkanlık.
If you'll just write out a deposit slip, Mr. Oakley.
- Depozito için bir fiş yazabilirseniz.
Mrs. Greene, I'd like you to meet my uncle, Mr. Oakley.
Bayan Greene, sizi amcamla tanıştırmak istiyorum, Bay Oakley.
Good-bye, Mr. Oakley.
- Hoşça kalın, Bay Oakley. - Bayan Potter.
Good-bye, Mr. Oakley.
- Hoşça kalın, Bay Oakley.
- Joe, you may see Mr. Oakley to the door.
- Joe, Bay Oakley'i dışarıda görebilirsin.
You better keep your eye on your niece, Mr. Oakley.
Yeğeninize dikkat etseniz iyi olur.
The minute the witnesses see that picture, we'll know whether or not Oakley's the man.
Tanıklar fotoğrafı gördükten sonra Oakley'in o adam olup olmadığını anlayacağız.
- Hello, Mr. Oakley.
- Merhaba, Bay Oakley.
We'll have a talk about freedom some day, Mr. Oakley.
Özgürlük hakkında daha sonra konuşmak zorundayız, Bay Oakley.
To that very good fellow, Mr. Oakley. Thank you, sir.
Çok iyi arkadaşımız Bay Oakley.
We don't get many American speakers, Mr. Oakley.
Pek çok Amerikalı konuşmacıyı anlamayız.
We'll be looking for you, Mr. Oakley.
Sana bakacağız.
It isn't Annie Oakley, Dorothy Lamour or Madame Chiang Kai-Shek.
Bu Annie Oakley, Dorothy Lamour ya da Madam Chiang Kai-Shek falan değil.
- l'm not referring to Annie Oakley...
- Annie Oakley'i falan kastetmiyorum.
Oakley, Green, this is it?
Oakley, Green, burası mı?
Meet the new Annie Oakley.
- Yeni bir silahşor yetişiyor.
Then I hear he stops wagon at Oakley.
Sonra Oakley'de vagonları durdurduğunu duydum.
Annie Oakley on the end!
Sonunda Annie Oakley, ha?
Ex cuse me, we're trying to have a conversation about Annie Oakley.
Affedersiniz ama burada Annie Oakley hakkında konuşmaya çalışıyoruz.
That's Mr. Oakley.
Oradaki Bay Oakley.
The world's foremost woman marksman the little girl of the western plains the fearless Annie Oakley!
Dünyanın önde gelen bayan nişancılarından, Batı'nın küçük kızı... ... korkusuz Annie Oakley ve...
For her grand finale, Miss Oakley will attempt a new shot the two for one axe shot.
Bayan Oakley, çifte hedefi tek atışla vurarak... ... muhteşem bir final yapacak.
I don't want Sitting Bull next to Annie Oakley.
Oturan Boğa'nın, Annie Oakley'in yanında durmasını istemiyorum. Neden?
'Cause I don't want Sitting Bull next to Annie Oakley.
Çünkü Oturan Boğa'nın, Annie Oakley'in yanında durmasını istemiyorum.
Sitting Bull will stand by Annie Oakley.
Oturan Boğa, Annie Oakley'in yanında kalacak.
I got to find a woman who can shoot like Annie Oakley ride like Belle Starr, and who ain't afraid of nothing.
Annie Oakley gibi ateş edebilen, Belle Starr gibi ata binen ve hiçbir şeyden korkusu olmayan bir kadın bulmam lazım.
D.J., go put Annie Oakley in her bunkhouse.
D.J., Annie Oakley'i kendi ranzasına koy.
Tom Oakley.
Tom Oakley.
Did you meet Tom Oakley?
Tom Oakley'le tanıştın mı?
Larry, Tom Oakley and Andy Civella are here. I wouldn't bother you... but you should hear their idea now.
Larry, Tom Oakley ve Andy Civella buradalar. Seni rahatsız etmezdim... ama fikirlerini şimdi duymalısın.
Tom Oakley. I'm Andy Civella.
Tom Oakley. Ben de Andy Civella.
This is Brother Oakley.
Bu da Kardeş Oakley.
I just have to deal with Oakley's muscle underneath the board.
Bir tek pota altında Oakley sorun.
Yeah... wall-eyed Wally. Yeah, Oakley under the boards, my butt.
"Şaşı Duvar." Oakley potanın altında, hadi oradan!
- Careful there, Annie Oakley.
- Dikkatli ol, Annie Oakley.
I'm not marrying her because she's Annie Oakley.
Onunla Annie Oakley olduğu için evlenmiyorum.
- Who's Annie Oakley?
- Annie Oakley kim?
Oh, um... Mr Oakley?
Bay Oakley?
At least tell me you'll think about it, Mr Oakley.
En azından bir düşünün Bay Oakley.
I'm sorry, but he just has to go somewhere.
Üzgünüm Bay Oakley ama bu çocuğun birinin yanında kalması gerekiyor.
Excuse me, Mr Oakley. You have got him, whether you like it or not.
Kusura bakmayın Bay Oakley ama hoşunuza gitse de gitmese de ona bakmak zorundasınız.
But it's a case of needs must, Mr Oakley.
Ama maalesef elimiz mahkûmdu Bay Oakley.
- Good evening, Mr. Oakley.
- İyi akşamlar, Bay Oakley. - İyi akşamlar.
Oakley.
Oakley.
Charles Oakley.
Charles Oakley.
Now, now, Mr. Oakley.
Bay Oakley.