English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ O ] / Obergruppenführer

Obergruppenführer translate Turkish

63 parallel translation
Viktor Lutz, SA Obergruppenführer and Chief of Staff of the Storm Troopers ( SA
Viktor Lutz, SA Üstgrup lideri ve Fırtına Birliklerinin Şefi ( SA
Adolf Wagner, Gauleiter of Munich-Upper Bavaria Adolf Bavarian Interior Minister SA-Obergruppenführer
Adolf Wagner, Münich-Yukarı Bavyera Bölge Sorumlusu, İçişleri Bakanı ve SA-Üstgrup lideri
Fritz Reinhardt, State Secretary in the Reich Ministry of Finance and SA Obergruppenführer
Fritz Reinhardt, Reich Maliye Bakanlığında Hükümet Sekreteri ve SA Üstgrup lideri
Gauleiter of Munich and Upper Bavaria and SA-Obergruppenführer Adolf Wagner
Yukarı Bavyera ve Münich Sorumlusu SA-Üstgrup lideri Adolf Wagner
Obergruppenführer - SS Julius Schaub, Hitler's personal SS-Adjutant
Üstgrup lideri-SS Julius Schaub, Hitler'sin özel SS'i
Obergruppenfuhrer WiIheIm von kleist.
Obergruppenführer Wilhelm von Kleist.
General, ladies and gentlemen...
Obergruppenführer, bayanlar ve baylar.
At your order, general.
Peki efendim, Obergruppenführer.
- General...
Obergruppenführer.
- Why shed more blood?
Neden daha fazla kan dökülsün Obergruppenführer?
- Nothing we can't handle.
Halledemeyeceğimiz bir durum yok Obergruppenführer.
- Herr Obergruppenführer. - Herr Obergruppenführer.
Bay Obergruppenfurer.
Yes, Obergruppenführer.
Başüstüne General.
Are you all right, Obergruppenführer?
İyi misiniz General?
Yes, Obergruppenführer.
- Başüstüne General.
Obergruppenführer Smith's office.
General Smith'in ofisi.
I am deeply sorry, Obergruppenführer.
- Çok özür dilerim, General.
Obergruppenführer, the subject is recovered from his exposure to the D-lysergic acid.
General, denekteki liserjik asidin etkisi geçti.
Yes, Obergruppenführer.
- Başüstüne, General.
I've only been loyal, Obergruppenführer.
Ben size sadıktım General.
Obergruppenführer, I... i-it's not true.
General, ben... Doğru değil.
It's me, Obergruppenführer.
- General, benim.
Yes... Obergruppenführer.
Evet Generalim.
Because I report directly to Obergruppenführer Smith in New York.
Çünkü direkt olarak New York'taki General Smith'e rapor veriyorum.
But Obergruppenführer Smith ordered you not to take the film with you.
Fakat General Smith size filmi yanınıza almamanız gerektiğini söylemişti.
No, Obergruppenführer, I don't believe so.
- Hayır Generalim, sanmıyorum.
No, Obergruppenführer.
Hayır, Generalim.
I'm sorry, Obergruppenführer.
Özür dilerim, Generalim.
The files you requested, Obergruppenführer.
İstediğiniz dosyalar General.
Am I being interrogated, Obergruppenführer?
Sorgulanıyor muyum, sayın General?
I'm very sorry, Obergruppenführer.
Çok özür dilerim General.
Thomas didn't just pull a muscle wrestling, Obergruppenführer.
Thomas yalnızca güreşirken kasını incitmemiş General.
Obergruppenführer, we're talking about a class A congenital disorder.
General, A sınıfı doğumsal bir hastalıktan bahsediyoruz.
Obergruppenführer.
Generalim.
Yes, Obergruppenführer.
Evet Generalim.
Have you seen Obergruppenführer Smith?
- General Smith'i gördünüz mü?
Obergruppenführer.
General.
Good night, Obergruppenführer.
- İyi geceler General.
Somebody will tell me if you managed to contact Obergruppenführer Smith.
General Smith'e ulaşılıp ulaşılmadığı konusunda birisi bilgi verecek mi?
You report to Obergruppenführer Smith, do you not, Mr. Blake?
General Smith'e rapor veriyorsunuz değil mi Bay Blake?
Obergruppenführer Smith has left word.
General Smith mesaj bıraktı.
Have you heard from Obergruppenführer Smith? Oh, yes.
- General Smith'ten haber var mı?
We are here to assassinate SS Obergruppenführer Reinhard Heydrich.
SS'in en yüksek rütbelisi Reinhard Heydrich'e suikast yapmak için buradayız.
Good morning, Obergruppenführer.
- Günaydın General.
Obergruppenführer Duncan is eager to speak with you, sir.
General Duncan sizinle konuşmak istiyor efendim.
Welcome back, Obergruppenführer.
Tekrar hoşgeldiniz, Generalim.
Obergruppenführer Smith made me aware of your service to the Reich, and I was favorably impressed.
Obergruppenführer Smith beni Reich'e karşı olan hizmetlerinizden haberdar edin, ve olumlu etkilendim.
I don't report to Obergruppenführer Smith anymore.
Artık Obergruppenführer Smith'e rapor vermiyorum.
I am Obergruppenführer John Smith.
Ben Obergruppenführer John Smith.
Her asylum is being personally sponsored by Obergruppenführer Smith.
Sığınma isteği General Smith tarafından bizzat desteklenmekte.
What document are you looking for?
- Hangi dosyaya ihtiyacınız var Obergruppenführer?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]