Obese translate Turkish
293 parallel translation
I picture him obese, smoking cigars.
Onu obez haliyle elinde purosuyla düşündüm de.
Obese.
Obez.
The French of obese.
Bilirsin, şu Fransız kadınlar.
Oh, obese woman, course I remember.
Oh, aşık olduğun kocaman bir kadın mı? Anımsamaz mıyım.
I read that kids who are deprived of sweets and candies all the time, they get obsessed by it and they turn out to be obese.
Her zaman tatlılardan ve şekerlemelerden mahrum edilen çocukları okuyorum, bu durumdan etkilenip çok şişman oluyorlar.
Grandma says "rounded"... and my cousin Svetlana, naturally, "fatty," "obese."
Büyükannem "topaç", kuzenim Svetlana ise, doğal olarak, "şişko, obez" diyordu.
Did you know that 34 million american adults are obese?
Amerikada`daki 34 milyon yetişkin insanın obez olduğunu biliyor muydunuz?
- ls there a larger model for the obese?
- Şişmanlar için daha geniş bir modeli var mı?
Today's obese woman simply feels that it's her right to be heavy and does not want to be insulted.
Bugünün obez kadını, kilolu olmayı hakkı olarak görüyor ve aşağılanmak istemiyor.
They don't call me Springfield Fats... just because I'm morbidly obese.
Bana şişko demezler... Çünkü ben hastalıklı obezim.
An obese man. Disgusting man who could barely stand.
Şişmanlıktan ayakta bile duramayan iğrenç bir insan.
All my life, I've been an obese man trapped inside a fat man's body.
Hayatım boyunca, obez bir adam olarak şişman bir vücudun içine sıkıştım.
We have with us via satellite Eric Cartman from South Park who is now so obese, he can't even get out of his house.
Şimdi, uydu aracılığıyla South Park'taki obez hatta evinden dışarı bile çıkamayan, Eric Cartman'a bağlanıyoruz.
The teenage obese acrobat.
Obez genç akrobat.
Why is the teenage obese acrobat here today?
Robin! Bu obez genç akrobat neden burada?
Your good friend is morbidly obese.
Sadık dostun obez hastalığına yakalanmış.
0r, if I'm lucky, my male counterpart... an obese man or a guy with a harelip, will invite me to coffee... and we'll pretend to love each other and tighten up... because we're so desperately afraid of growing old alone.
Ya da, eğer şanslıysam, aşırı şişman ya da... dudağı yarık kavalyem beni kahve içmeye davet eder... ve birbirimize bağlı aşık numarası yaparız... çünkü yalnız ve yaşlı olmaktan umutsuzca korkarız.
You see, Lotta is a little girl with a bow on her head and although she's morbidly obese, she still finds happiness.
Saçı fiyonklu küçük bir kızdır ve hastalık derecesinde obez olduğu hâlde mutluluğu bulur.
You're obese and she looks like a Belsen victim.
Şişmansın, ve o Belsen kurbanına benziyor.
Hercule Poirot... he is not obese.
Hercule Poirot obez değil!
Medically obese, Mr. Poirot, it's not quite the same.
"Tıbben" obez, Bay Poirot. Pek aynı şey değil.
I met him nine years ago while I was writing an article on the morbidly obese.
Onunla, dokuz sene önce, marazi obezler üzerine bir makale yazarken tanıştım.
We're a strong and diverse group of people, with members like woman-with-crab-like-body, incredibly-obese - black-person, man-with-brains - outside-of-head and Liza Minelli.
Çok güçlü üyelerimiz var... Böcek kollu kadın, İnanılmaz zenci obez,
The first group will be led by incredibly-obese-black-man.
Birinci grubun lideri : "inanılmaz obez zenci"
Excuse me, I'm not incredibly-obese-black-man. I'm incredibly-black-obese-man.
Afedersiniz ama ben "inanılmaz obez zenci" değil, "inanılmaz zenci obezim".
Obese and submissive.
Obez ve itaatkar.
Her husband was so obese that i have to remove his fat by operation...
Kocası yiye yiye obez olmuş, bir sürü yağ çıkarmak zorunda kaldık.
Just because his great-grandmother was obese?
Neden? Büyük ninesi obez olduğu için mi?
to challenge something like this. I mean, if you see a terribly obese person you don't walk up and say, "My God, your obese!"
Demek istediğim, çok şişman birini gördüğünüzde, gidip ona, "Aman tanrım, ne kadar şişmansın." demezsiniz.
In America, a third of the population is obese.
Amerika'da, nüfusın üçte biri obvez.
Maybe if she hadn't grown obese. If she'd gone to a dermatologist...
Obez olmasaydı ya da bir dermatologa gitseydi belki...
- He was just a guy. - Was he tall, skinny, obese, what?
- Uzun muydu, sıska mıydı, nasıldı?
Nearly 100 million Americans are today either overweight or obese.
Neredeyse 100 milyon Amerikalı, fazla kilolu ya da obez.
Since 1980, the total number of overweight and obese Americans has doubled, with twice as many overweight children and three times as many overweight adolescents.
1980'den bu yana, fazla kilolu ve obez Amerikalılar'ın sayısı ikiye katlandı. Bu oran çocuklarda iki katına gençlerde ise üç katına çıktı.
Mississippi - - where one in four people are obese.
Burada her dört kişiden biri obez. Ben Batı Virginia'da büyüdüm.
Would I suddenly be on the fast track to becoming an obese American?
Bu, obez bir Amerikalı olmam için ilk adım mı olur?
Your BMI, which is the body mass index, is within normal limits, which means you're not obese.
BMl normal düzeyde. Obez değilsin, ideal kilodasın.
One of the most disturbing things to me is that in the last 20 to 25 years, we've actually seen a doubling of overweight and obese children and adolescents.
Benim için en rahatsız edici şeylerden biri son 20-25 yıldır, fazla kilolu ve obez çocukların ve ergenlerin sayılarının ikiye katlanmış olması.
Somewhere in the neighborhood of about 20 % of the obese children have elevated abnormal liver function tests, and we have now started a study where we're biopsying these children to see what their livers actually look like under the microscope,
Obez çocukların % 20'sinin yaşamsal fonksiyon testlerinde normal sonuçlar vermedikleri ortaya çıktı. Biz de bu çocukları biyopsi etmek için ve mikroskop altında karaciğerlerini incelemek için bir çalışma başlattık.
A lot of people, if they're obese, and they lose 10 % of their body weight, it's beneficial.
Obez insanlar vücut ağırlıklarının % 10'unu kaybettiklerinde bunun kan basıncına ve daha pek çok şeye faydası olur.
People with hypertension who are obese, about 75 % of them will get rid of their hypertensive medications. MORGAN :
Yüksek taniyonu olan obez insanların % 75'i yüksek tansiyon ilaçlarından kurtulacaklar.
Cramming mementoes into obese suitcases.
Hatıraları ağır bavullara dolduruyorlar.
Oh, pshaw. You're not morbidly obese, honey.
Tatlım, çok da şişman değilsin.
This may be uncomfortable for the obese or older couples.
Bu şişmanlar veya yaşlı çiftler için rahat olmayabilir.
Treadwell writes in his diary that at the airport he had an altercation with an obese airline agent over the validity of his ticket.
Treadwell in günlüğüne yazdığına göre, havaalanında, biletinin geçerliliği hakkında, şişman bir görevliyle tartışmış.
15 pounds? you see? Not you are exactly obese.
Gördün mü, obez sayılmazsın.
She's just a bit obese ; nothing else.
Biraz şişmandır, o kadar.
I'm obese.
Kör gözünü iyi aç.
Obese!
Obez!
Is he obese?
Şişman mı?
- No, you don't have a tumor... but you're obese. - Why?
- Niye?