English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ O ] / Objection

Objection translate Turkish

3,667 parallel translation
Does that mean you overrule my objection?
Bu itirazımı reddedeceksiniz anlamına geliyor, öyle değil mi?
Objection.
- İtiraz ediyorum.
Objection, Your Honor.
İtiraz ediyorum, Sayın Yargıç.
Objection, Your Honor.
- İtiraz ediyorum, Sayın Yargıç.
Objection, Your Honor!
İtiraz ediyorum, Sayın Yargıç!
Objection!
İtiraz ediyorum!
Objection.
İtiraz ediyorum.
And didn't the defendant say he was never - at the concert? - Objection.
- Davalı konsere hiç gitmediğini söylememiş miydi?
Objection, hearsay.
İtiraz ediyorum, söylenti.
Your objection is overruled, Lee.
İtirazın reddedildi, Lee.
- Objection, Your Honor.
- İtiraz ediyorum, Sayın Yargıç.
Objection, leading.
İtiraz ediyorum, yönlendiriyor.
- Objection, - speculation.
- İtiraz ediyorum, spekülasyon.
- Objection.
- İtiraz ediyorum.
Objection, Your Honor, relevance.
İtiraz ediyorum, Sayın Yargıç, ilgisiz.
- Uh, objection!
- İtiraz ediyorum!
Objection, that is not the truth.
İtiraz ediyorum, bu doğru değil.
Does anyone have any objection?
Karşı gelen var mı?
- If you have no objection.
- Bir itirazınız yoksa.
Objection, your honor.
İtiraz ediyorum, Sayın Hâkim.
Objection, your honor.
İtiraz ediyorum sayın Hâkim.
Objection sustained.
İtiraz kabul edildi.
Objection, objection.
İtiraz ediyorum.
What possible objection could you have to the G.I. Zapp cartoon?
G.I. Zapp gibi bir çizgi filme ne gibi bir itirazınız var?
Objection, Your Honor.
Sayın hakim, itiraz ediyorum.
There's no objection, I hope?
İtiraz olmayacak umarım?
Three, you must show your objection is sincere.
Üç, "Reddin samimiyetini göstermek."
Mr. Griswold, what is the government's objection?
Bay Griswold, hükümetin itirazı ne?
Sir, the only question before the Court now is that his objection was selective.
Mahkemenin önündeki soru, onun itirazının seçmeli olduğudur.
It is not enough for his objection to be religious ;
İtirazının dini olması yetmez.
it must also be an objection to participation in wars in any form.
Her türlü savaşa katılmayı da reddetmesi gerekir.
Objection!
İtiraz ediyorum.
Objection, Magistrate.
İtiraz ediyorum Sayın Yargıç.
- Objection!
- İtiraz ediyorum!
And if you have even the slightest objection, I'll show you exactly how an American man reacts when you're disrespectful to his wife.
En ufak bir itirazınız varsa da, size, bir Amerikalı adamın eşine saygısızlık ettiğinizde nasıl tepki verdiğini göstereceğim.
Do you have an objection?
Bir itirazın var mı?
Although, if a desirable match were a possibility.... " yourdearhusband could have no objection, could he?
Ama diyelim ki, iki taraf da birbirini uygun gördü o zaman sevgili kocanızın bir itirazı olmaz herhalde, değil mi?
Objection to compulsory enlistment on grounds of conscience... denied.
Zorunlu askerliğe vicdani red isteği reddedildi.
CANNING : Objection.
- İtiraz ediyorum.
Your objection has been preserved for the record.
İtirazınız kayda geçirildi.
Your objection has been noted.
İtirazınız not edildi.
- CANNING : Objection.
- İtiraz ediyorum.
And if Henry were living with you alone, I wouldn't have an objection.
Eğer yalnız yaşıyor olsaydınız, hiçbir itirazım olmazdı.
Objection!
İtiraz!
Objection, your honor.
İtiraz ediyorum, sayın yargıç.
The jury shall disregard all the testimony following defense counsel's objection.
Jüri, savunma vekilinin itirazı sonrasındaki bütün ifadeyi dikkate almayacaktır.
There's no objection here, Mr. Gardner.
Burada itiraz yoktur, Bay Gardner.
PLUNKETT : Objection.
İtiraz ediyorum.
Objection, Your Honor.
Alâkası yok.
I would like to raise a formal objection. A serious error?
Ciddi bir hata mı?
I call when Florrick steps out. " Objection.
İtiraz ediyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]