English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ O ] / Offhand

Offhand translate Turkish

130 parallel translation
One can't get intimate just offhand.
İnsan biriyle öyle birden samimi olamaz.
I can't tell you just offhand.
Birden aklıma gelmiyor.
Can't say offhand, at least a couple of months.
Hemen bir şey söyleyemem, en az birkaç aydır.
Offhand, roast beef, I should say.
Fırından yeni çıkmış et.
The matter is too important to be decided offhand.
Bu konu aceleye gelmeyecek kadar önemli.
You don't know any name offhand you like better?
Şey... Aklına hiç daha çok beğendiğin bir isim geliyor mu?
He took a towel like that, and he walked over here, still chatting'about the weather, just as offhand as you please.
Buradan bir havlu aldı, ve buraya doğru yürüdü, hala hava durumu hakkında konuşuyorduk, sadece hazırlıksız yakalandık.
Well even offhand I can improve upon your suggestions considerably, but that's only natural of course.
Hazırlıksız olsam dahi senin tavsiyelerine uyarak bir fikir oluşturabilirim ama tabii tamamen doğaçlama olur.
You can't expect me to give it to you offhand, but it stands to reason.
Bunu şıp diye sana söylememi bekleyemezsin. Ama mantıklı bir sebebi vardır.
What would you say offhand is the value of a box like that, Mr. Emery?
Böyle bir kutunun değerinin ne olduğunu hemen söyleyebilir misiniz, Bay Emery?
Well, it's hard to say offhand but I think it would bring about five or six hundred pounds today.
Hemen söyleyebilmek güç fakat sanırım bugün beş ya da altı sterlin getirebilir.
Well, I can't say offhand.
- Şu an bilemiyorum.
I don't know offhand.
Bunu bilemem.
The parties greeted each other in an offhand, nonchalant way.
Her iki taraf da birbirini kaba ve soğuk bir şekilde selamladı.
I would be interested to hear. Offhand, would you say that Mindy sells more cheesecake or more strudel?
Hiç düşünmeden söyle sence Mindy daha çok peynirli kek mi satıyordur, yoksa elmalı pay mı?
Now, the first shot will be offhand.
İlk atış rastgele yapılacak.
- Offhand, Id say no.
- Düşünmeden, hayır derim.
It's hard just offhand, but there have been plenty of them.
Düşünmeden söylemek zor, ama oldukça fazla var.
- No, not offhand. - No?
- Düşünmeden olmaz.
No, not offhand.
Hayır, şu anda etmiyor.
Not offhand...
Hazırlıksız olmaz...
Offhand, I'd say we got married.
Boşboğazlık etsem, evlendik derdim.
Charlie, offhand, I would say Browning tried to cross us.
Charlie, Browning bize yamuk yaptı sanırım.
- Well, offhand I would say, but it'd all depend on the circumstances.
- Düşünmeden söylerdim, ama tümüyle koşullara bağlı olurdu.
I can't see any reason offhand why it shouldn't go through.
Olmaması için bir neden göremiyorum.
That cretina... and rather offhand manner that I am!
Salak... ne seresmlik yaptım.
I can think of several things offhand but at the moment I'm looking for Willard Whyte.
Aklıma bir çok şey geliyor ama şimdi Willard Whyte'ı arıyorum.
Offhand, I can't think of what they are but I'm sure there's something.
Öte yandan, ne olduklarını düşünemiyorum bile ama eminim birşeyler vardır.
Offhand, son, I'd say you have got a problem.
Oğlum sana bir sorunun olduğunu söylemeliyim.
Stupid, offhand.
Aptalca, laubali.
Offhand, I think it was based on a multiple 1975 earnings with the base period in 1975.
Galiba 1975 yılında yaptığımız kârın, yılın başında yaptığımız kâra bölünmesi baz alınıyor.
The freedom is... it is... difficult, so offhand.
Özgürlük... şey... zor ve ulaşılmazdır.
I can't think of any offhand.
Aklıma gelmiyor şu an.
I can't think of anything, not offhand.
Başka bir yer gelmiyor aklıma.
Although, I can't think of one offhand. Yes, they have.
Ama rastgele olduğunu sanmıyorum.
Well, offhand I can't think of what else to suggest.
Başka makul bir önerim yok.
Blessed if I know, offhand.
Keşke bilebilsem.
Offhand, I'd say Rita just made a decision to have her husband killed.
Kaba bir tahminle, ben derim ki Rita kocasını öldürtmeye karar verdi.
- Not offhand.
- Şu an, aklıma gelen bir yer yok.
I simply couldn't think of sacrificing it in such an offhand manner.
böyle bir fedakarlığı düşünmeden, sorumsuzca yapamam.
Frankie made an offhand comment about this lady
Frankie bu bayan hakkında öylesine bir yorum yaptım.
Offhand, I can't think of any.
Düşüneceğimi sanmıyorum.
Vegetation, well, I'd say offhand... dates back to the Mesozoic period... the Tigris-Euphrates River Valley, the cradle of civilization.
Bitki örtüsüne gelince, şey... Mezozoik döneme kadar uzandığını hiç düşünmeden söyleyebilirim... Medeniyetin beşiği Dicle-Fırat nehirlerinin oluşturduğu vadi gibi.
Offhand, I can deduce very little.
Çok azını anlayabilirim.
- Not offhand, no.
- Hem de hiç.
Not offhand.
Anlam veremedim.
And I made some offhand remark about the shuttle's engine efficiency not being what it should.
Ve mekik motorunun... gerektiği kadar etkin çalışmadığına dair düşüncesizce bir yorumda bulunmuştum.
The following morning 1 had my first opportunity to write home... being careful to include in the letter an offhand reference to my participation... in the capture of Geronimo.
Ertesi sabah ilk kez eve mektup yazma fırsatını buldum. Mektupta, Geronimo'nun yakalanmasında benim de bir rol oynadığıma... şöyle bir değinmeyi ihmal etmedim.
- No, not offhand.
- Hayır, gelmiyor.
Well, I don't know offhand.
Şey, böyle bir anda aklıma gelmiyor.
NOW, LET ME TELL YOU, MAN. IT'S A ONE-TO-FIVE PROPOSITION OFFHAND.
Sana düşünmeden 5'te 1 teklif ediyoruz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]