Offside translate Turkish
104 parallel translation
- Okay I'm offside.
- Güzel maksadımı aştım.
- I'm not in an offside position, am I?
- Ofsaytta değildim, değil mi?
I was never offside.
Hiç ofsayda düşmemiştim.
That was offside, wasn't it?
Bu ofsayttı, değil mi?
Offside.
Ofsayt.
Surely that was offside.
Kesinlikle ofsayttı.
! - Offside?
- Ofsayt mı?
How could that have been offside?
Nasıl ofsaytta kalabilir ki?
Offside!
Offside!
Offside, referee!
Offside, hakem!
It's the Arsenal offside trap, isn't it? - You what?
Arsenal'in ofsayt tuzağı değil mi bu?
- The Arsenal offside trap.
- Ne? - Arsenal'in ofsayt tuzağı.
Offside trap.
Ofsayt tuzağı.
Bowl it on the offside!
Topu ofsayda at!
No way was that offside!
Ofsayt değildi!
Offside, onside.
Ofsayt, ofsayt değil.
- Offside, onside.
- Ofsayt, ofsayt değil.
I'm trying to teach your mother the offside rule.
Annene ofsayt kuralını öğretmeye çalışıyorum.
The offside rule is when the French mustard has to be between the teriyaki sauce and the sea salt.
Ofsayt kuralı... Fransız hardalı teriyaki sosu ile deniz tuzu arasında olduğu zaman.
- No, Father, he was offside.
- Hayır, peder, ofsayt.
Offside!
Ofsayt!
Offside-trap!
Ofsayt taktiği!
You're offside!
- Ofsayt!
- I'm not offside!
- Ofsayt değil!
I thought that I was offside?
- Ofsayt sanmıştım.
That was offside.
Ofsayttı.
There's an opportunity there, but no, he's offside.
İyi bir fırsat ama hayır top ofsayt'a çıktı.
No, offside.
Hayır, ofsayt.
The players were offside.
Ofsayt diyor.
- Definitely offside.
- Kesinlikle ofsayt.
There's no offside!
Ofsayt, mofsayt yok! Bal gibi gol!
You are offside.
Ofsaytta kaldın.
Damiani from behind faces the goalkeeper He's not in offside.
Arkadan gelen Damiani, kaleciye karşı karşıya. Ofsayt yok.
For an offside.
Ofsaytla.
Aufhauser, the goal was from offside, I've seen.
Aufhauser, gol ofsayttı, gördüm.
That is a offside.
Ofsayttı.
- Man, that was offside.
- Ofsayttı. - Ne!
- I guess it was offside.
- Sanırım ofsayttı. - Emin misin?
- Offside?
- Ofsayt?
- Offside.
- Ofsayt.
There is offside, so...
Ofsayttı, yani...
- It's offside.
- Ofsayttı.
From here, it looked as a offside.
Buradan ofsayt gibi gördüm.
The offside?
Ofsayt?
No offside from Holland.
Hollanda için ofsayt yoktu.
Two minutes in the offside, my friend said.
Arkadaşım iki dakıkadır ofsaytta olduğunu söyledi.
7 and 8 are in the offside.
7 ve 8 ofsaytta.
That's offside!
Bu ofsayttır!
and Marx is claiming it was offside.
Ama Konfüçyüs son düdüğü çalıyor.
Offside!
Hocam ofsayt!
- He was offside.
- Ofsayt.