English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ O ] / Ogling

Ogling translate Turkish

118 parallel translation
When she gets here, I don't want any whistling, sighing, ogling or anything else that you consider wit and humor.
Kız buraya geldiğinde ıslık çalmanı, ahlamanı, onu kesmeni veya aklındaki şu espri ve mizahlarını yapmanı istemiyorum.
While I continue with the tiresome task of ogling these young ladies our poor players will present tonight's story.
Ben bu genç bayanlara hayranlıkla bakma yorucu görevime devam ederken zavallı oyuncularımız bu gecenin oyununu sunacaklar.
Ogling her plunging neckline I gave her the old line
O Angers'li göğüsleriyle döndüğünde sordum.
No, just keep your eyes on the road and stop ogling the chicks.
Öyle değil mi? Sana sadece şunu söylüyorum : kadınları dikizlemek yerine... önüne bak.
It saved me from ogling young men in the office.
Çocuk, beni işyerindeki genç çocukların bakışlarından korudu.
There's looking, and then there's ogling!
- Eve gidelim. Çok manidar bakıyordu!
Hey, Lieutenant, stop ogling those girls and come in here.
Hey, Komiser, Kızları süzmeyi bırak da içeri gel.
But, you're ogling?
Ne yapıyorsun? Benimi dikizliyorsun? - Ben mi?
Yes, okay, I too was ogling.
Tamam. bende dikizliyordum.
Hey, Lieutenant, stop ogling those girls and come in here.
Komser, kızlara göz süzmeyi kesip buraya gel.
You're here, ogling me Ogling every inch of me Behind refrigerated glasses
Buraya gelmiş o renkli gözlüklerinizle her bir yerimi arzuyla süzüyorsunuz.
And you're ogling at everyone.
Sen herkese sesleniyorsun.
In this day and age, aren't we beyond ogling women?
Bu günde ve bu zamanda, kadınlara arzu dolu bakmayı aşmadık mı?
Or you ogling Nan Wesson.
Ya da Nan Wesson'a olan ilgin hakkında yazabilirsin.
Quit ogling him!
Adamı kesmeyi bırak!
Our husbands have been ogling the repair girl.
Kocalarımız tamirci kızı arzulayarak dikizliyorlardı.
The girls caught the guys ogling, and figured what's good for the gander is good for the goose.
Kızlar, erkekleri dikizlerken yakaladı. Erkek Kaz'a hoş gelen Dişi Kaz'a da hoş gelmeli diye düşündüler.
How can you stand it.All these complete strangers ogling her?
Onun fotolarına bakan bunca yabancı insana nasıl katlanıyorsun?
It's better than you ogling her in the flesh.
En azından sadece gazetede bakıyorlar.
The age of the ogling, swim-suited jiggle festivals of the past is dead.
Gözlerin süzülerek baktığı, kıvrak mayo yürüyüşlü gösterilerin dönemi artık sona erdi.
He keeps ogling you.
Sana göz süzüp duruyor.
A man lounging around the Beverly Hills Hotel ogling Starlets... looks to me like a man not having fun.
Beverly Hills Oteli'nin lobisinde güzel kızları kesen bir adam bana zevk almayan biri gibi gelir.
Suzuhara's ogling us!
Suzuhara bizi süzüyor!
The one you were ogling.
Gözünle süzdüğün kız.
She's constantly ogling me.
Gerçeği mi söylüyorum? Evet.
You were ogling.
Süzüyordun.
- Ogling? - Yeah.
- Süzmek mi?
Yesterday, you were ogling girls on the terrace.
- Dün kız arkadaşın intihar etti.
Making money from guys ogling my goodies.
- Bu bana para kazandırıyor.
You were ogling Peter like a horny schoolgirl.
Peter'ı liseli azgın kızlar gibi süzüyorsun.
I don't like you ogling her.
Ona göz süzmeni sevmiyorum.
The fairy's ogling teenage boys!
İbne genç oğlanları süzüyor!
He was ogling boys. It turned my stomach!
Oğlanları süzüyor, midemi bulandırdı!
- Backfire? - You misused magic to make him the object of ogling, and the spell backfired and did the same thing to you.
- Büyüyü onu bir arzu objesi yaparak kötüye kullandın ve büyü ters teperek aynısını sana yaptı.
You put the eggs on the side so my breakfast is not ogling me.
Genellikle yumurtamı kenara koyarsın. Böylece kahvaltım gözlerini dikmiş bana bakmaz.
I've learned a lesson about not ogling cans I won't forget.
Popolara bakmamak konusunda unutamayacağım bir ders aldım.
It would be terrible to have straight men hassling and ogling us... while we're trying to work on our even tan lines.
Yoksa biz güneşlenmeye çalışırken normal erkekler bize asılıp rahatsız edeceklerdi.
Stop fucking ogling them by the pool.
Onlarla uğraşmayı bırak.
There's only boring horny creeps... like those two ogling you the whole time.
Beate gidelim artık. Burası abaza hıyarlarla doldu tüm gece gözlerini senden ayırmayan şu ikisi mesela.
What are you morons ogling at?
Neye bakıyorsunuz salaklar?
- Make sure that's all you're ogling.
- Gözlediğin tek şey o olsun.
[Sighs] I'd appreciate it if you'd keep the others from ogling.
Diğerlerinin göz süzmesini engellersen minnettar olurum.
Anyway, you're the only man I want ogling me.
Her neyse, bana göz süzmesini istediğim tek adam sensin.
Oh, we're gonna do a little more than just ogling.
Göz süzmekten fazlasını yapacağız.
And stop ogling Linda.
Ve Linda'yı dikizlemeyi bırak, domuz!
Comic-gon is just a bunch of pathetic virgins ogling some porn star dressed as Cat Woman.
Festival, "Kedi Kadın" kılığına girmiş bir porno yıldızından gözlerini ayırmayan bakirlerden ibarettir.
"All day he's ogling books..."
"Bütün gün kitap okuyor."
- Ogling?
Bir şey sorayım.
Everyone is ogling at me.
Herkes bana bakıyor.
You know Laxman? He still keeps ogling at girls Take him there.
Laksman'ı bilirsin hala kızların peşinde oraya götür, öğreneceksin hayır Tawari Radha'ya bak başkası değil düşün Laksman, düşün benden korkma zavallı genç çok üzgün biliyorsan söyle ona ama bilmiyorum tüm bunlar benim yüzümden oldu ben sadece görevimi yapıyordum, üzgün olduğumu söyledim, doğru değil mi?
Stop ogling!
Göz süzmeyi bırak.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]