English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ O ] / Oho

Oho translate Turkish

166 parallel translation
Young man, you don't expect me to hire you as my lawyer and let you bring condemnation proceedings to tear down my own houses? - Oho.
Genç adam seni avukatım olarak işe alıp kendi evlerimi yıkmak için kamulaştırma davaları açmana müsaade etmemi beklemiyorsun ya?
You can get us back to normal size? Oho, yes!
Normal boyutumuza dönebiliriz, değil mi?
Oh, it's so nice of you to come!
Oo oho, seni görmek ne hoş!
The number was 28-70 OGO.
Plakası 28-70 OHO.
You bet.
Oho hem de nasıl.
Oho! Oh, he is vicious!
Çok tehlikeli adam, çok!
- Oho! Nice try!
- İyi denemeydi!
Hi, Mr. Reede!
- Merhaba, Bay Reede! - Oho!
Oho!
Ooo!
Oh, right. Okay. Nah.
Neden bunun içi, oho..
Oho, good for him!
Onun için iyi!
Oho, you must have beat up a lot of suspects as a cop.
Bir polis olarak birçok şüpheliyi dövmüş olmalısın.
Whoa! Oho! Whoa.
Ben ölmedim!
Boy, do you still think I'm pretty? Oho.
Hala güzel olduğumu düşünüyor musun çocuk?
Oho.
Aa.
- [Farts] - Oh!
oho..
If you're in charge...
Oho... O iş sana kaldıysa...
Oh-Ho, gross!
Oho, iğrenç!
We will.
Oho, kalacağız.
Oho, you want to revenge that country boxer to death!
Görmem lâzım. Ölümü davet ediyorsun gibi.
Oho kick fucking ass, dude!
Hassiktir, müthiş bi'şey bu ya!
Whoa!
Oho?
"Don't tell lies."
- Yalan söylemeyin! - Oho!
"Don't be guilty of blasphemy?"
- Yalan yere yemin etmeyin! - Oho!
"Been broken by you"
- Oho! - Birer birer bozuyorsunuz.
"Don't tell lies?"
- Yalan söylemeyin! - Oho!
"Been broken by you."
- Oho! - Birer birer bozuyorsunuz.
Oh, I hired him a hundred years ago to find out if your father was cheating on me.
Oho! Baban beni aldatabilir diye milyon yıl önce kiralamıştım onu.
Oho, yeah, during cocktail hour while I was pouring his McKallen 18, three fingers, one ice cube, you know, I had to report in about my day at school and just give him a sort of...
Evet. İçki saatinde, tek buzlu bir Macallan koyarken öğretti. Raporlarımda okulda günümün nasıl geçtiğini ve diğer- -
We've been doing these characters for ten years. - Oho!
Biz bu karakterleri 10 yıldır yazıyoruz.
No.
Öhö, hayır.
Ja, euh...
- Ja! Öhö...
If I didn't ask her, I wouldn't know what she wanted me to do.
Ona sormazsam, benden ne yapmamı istediğini bilemem ki. - Öhö!
BRING HIM OVER.
Öhö öhö.
Oho, the carriage of that bloodly young woman.
Şu lanet güzel bayanın arabası!
He said, "I work for cough cough cough."
Dedi ki, "Ben, öhö öhö öhö... için çalışıyorum."
( clearing the throat )
Ehe öhö öhöm.
Open your moot, cough, breath...
Aç ağzını, öhö öhö de... Sırtını aç, nefes al...
- Ahem.
- Öhö.
- Ahem- -
- Öhö.
Oho?
askeri mahkemeye çıkacaksınız!
C - Guards! C
Öhö-muhafızlar!
Ahem.
Öhö.
- Ahem.
- Öhö öhö.
Yeah.
Öhö, evet
Hrrmm...
Öhö, öhö...
[Imitating Peter Falk As Columbo] Uh, one more thi -
Bir şey d - Öhö-öhö.
Ahem!
Öhö!
[Clears Throat] Ahem!
Öhö! Öhö vesaire!
Oho!
Oho!
Oho yes!
Oh, evet!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]