Olga translate Turkish

- OLGA ZHIZNEVA

- OLGA ZHİZNEVA

Olga brought him around a few days ago.

Birkaç gün önce Olga getirdi.

Say, you're not trying to sell him to me, are you, Olga? Ha-ha-ha.

Onu bana satmaya çalışmıyorsun, değil mi, Olga?

- You believe me, Olga?

- Bana inanıyor musun, Olga?

Not between us, Olga.

Aramızdakileri değiştirmez, Olga.

Olga you can't go back on a gang.

Olga mafyada geri dönüş yoktur.

- You lay off Olga.

- Olga'yı karıştırma.

- Olga.

- Olga.

But, Olga, you don't know that guy!

Ama, Olga, o adamı tanımıyorsun!

- Olga, you've got to!

- Olga, gelmelisin!

Olga, don't!

Olga, hayır!

Olga, open this door!

Olga, aç şu kapıyı!

Olga.

Olga.

Sergeant Flaherty, this is Olga Stassoff.

Komiser Flaherty, ben Olga Stassoff.

Wait, Olga!

Dur, Olga!

I have a wire from Aunt Olga.

Olga haladan telgraf geldi.

A telegram from Aunt Olga.

Olga teyzeden bir telgraf.

Olga?

Olga?

And then I think we ought to drink to Aunt Olga.

Sonra Olga halaya içmeliyiz...

You made a mistake, Aunt Olga.

Hata yaptın Olga hala.

Olga Danilovna, allow me to send matchmakers to your father.

Olga Danilovna, babana aracılar yollamama izin ver.

Tell us, Olga Danilovna, which one of us shall be your groom?

Söyle bize, Olga Danilovna, hangimizi damat olarak seçeceksin?

Don't forget the agreement about Olga.

Olga için yaptığımız antlaşmayı da unutma.

Olga Danilovna.

Olga Danilovna.

Olga... is yours.

Olga... senindir.

Olga, Fario, Mario is picking twice as many apple than you do.

Olga, Fedya. Kardeşin senden iki kat fazla elma topluyor, Maria.

He used to receive a weekly carton of cigarettes from Olga Kirshen's lunch stand.

Her hafta "Olga Kirshon'ın Yemek Standı" ndan bir karton sigara gelirdi.

Olga Kirshen?

- Olga Kirshon?

- Anybody else there?

- Olga'nın Yemek Standı'nda. - Orada başkaları da var mı?

But I wondered why Duke was taking me to Olga's.

Ama Duke'ün neden beni Olga'nın yerine götürdüğünü merak etmiştim.

Pick up Olga Kirshen and move in on that lunch stand quick.

Olga Kirshon'ı nezarete alın ve o restoranı arayın. Çabuk olun.

Hello, Digger.

- Merhaba Kazma. - Bu Olga, bu da Güdük.

That's Olga and shorty. There's a lot of heat on.

- Ortalık fena kızıştı.

Olga Kirshen, shot. Duke Malloy, hanged.

Olga Kirshon vuruldu, Duke Malloy asıldı.

And here comes that exotic star, Olga Mara!

Ve işte gelen egzotik yıldız, Olga Mara!

What is it, Olga?

Ne oldu, Olga?

MADAME OLGA

MADAM OLGA

Hey, Olga, Volga!

Hey, Olga, Volga!

Hey Olga Volga, wait for me!

Hey Olga Volga, bekle beni!

Olga. Come out here for a moment.

Olga'cım, bir dakika gelebilir misin?

Thanks, Olga.

Sağ ol Olga. - Alberto!

Olga, where are you going?

Olga, nereye gidiyorsun?

Was it Olga?

- Olga mıydı?

And Olga used to say...

- Olga şöyle derdi... - Yeter!

It was mostly Gene and Olga, darling.

Çoğunu Gene ve Olga ödedi, hayatım.

Olga, I'll never forget this.

Olga, bunu asla unutmayacağım.

- Hey, Olga, how's your back?

- Hey, Olga, sırtın nasıl?

Olga and Mary Lou are in 41 2.

Olga ve Mary Lou, 412'ye.

- At Olga's lunch stand.

Nerelerde takılıyorsun?

How about Olga Kirshen?

Peki ya Olga Kirshon?

Do me a favor.

Olga bana biraz borç verir misin?