Oman translate Turkish
99 parallel translation
Oman, leader of Palandria.
Oman, Palandria'nın lideri.
But you're allowed to fall in love in the force.
Ama ordu aşık omanıza izin veriyor.
He saw himself photographed, in a rocking chair by the Gulf of Oman.
Umman Körfezi'nde sallanan bir sandalyede kendini fotoğrafını çektiğini gördü.
The allies have landed in Casablanca, Algeria and Oman.
Müttefik kuvvetleri Casablanca, Cezayir ve Umman'a varmışlar.
The Soviet Union has protested strongly to the United States about dangerous provocations by American ships in the Gulf of Oman.
Sovyetler Birliği, tehlikeli provokasyon olarak nitelendirdiği Uman Körfezindeki... Amerikan gemileri konusunda Birleşik Devletleri sert bir şekilde protesto etti.
Oman.
Oman.
Oman's collection puts passion before fashion.
Oman'ın koleksiyonu modadan önce tutku yaratır.
Oman, you can stay.
Oman, sen kal.
Oman.
Oman!
Oman, what are you waiting for?
Oman! Daha ne bekliyorsun?
Why, Oman?
Neden Oman?
In the south-west to Bandar Abbas, then across the Gulf by boat to Oman.
Güneybatıda, önce Bandar Abbas'a, oradan da körfezden botla Umman'a.
Boy, I'll tell you, when I saw the Gulf of Oman, it was unbelievable.
Dostum, Size söyleyeceğim tek şey. Umman Körfezi gördüğümde. İnanılır gibi değildi.
Oman's collection puts passion before fashion.
"Oman'ın kolleksiyonu tutkuyu modanın önüne taşır."
You know I might as well go back to Oman, because I got a good thing going there with the king's sister.
Phillipan! Biliyor musun, dahası Umman'a geri dönebilirim... çünkü orada kralın kız kardeşiyle güzel giden birşeylerim vardı.
W • OMAN 2 : Have you been enjoying yourself?
İyi eğleniyor musun?
We can fire a missile off a ship in the Gulf of Oman.
Umman Körfezindeki bir gemiden bir füze ateşliyoruz.
They want him to fortify their base in Oman.
Umman'daki üssü bombalamak istediler.
OMAN : Come on, Jaina.
Hadi, Jaina.
I'm Cal Oman, the director of this film, and I assure you everything's in order.
Adım, Cal Oman. Bu filmin yönetmeniyim. Her şeyin kanuna uygun olduğunu garanti ederim.
If we're thinking mob, check into this pornographer, Cal Oman, see if he's a connected guy.
Mafyayı düşünüyorsak, Cal Oman denen şu pornocuyu araştırıp mafyayla bağlantısı var mı, öğrenin.
Then give us your statement so we can put Cal Oman away.
O zaman ifade ver de Cal Oman'ı tutuklayalım.
Since Cal Oman lied about his alibi, maybe we should bring him in and do a Iittle two-on-one.
Cal Oman, tanığıyla ilgili yalan söylediğine göre belki de onu alıp çapraz sorgu yapmalıyız.
Okay, so we pull our witness in and do a lineup.
Tamam, tanığımızı alıp, Oman'ı teşhis için sıraya sokalım.
He IDs Oman, we lock him down, with no way out.
Oman'ı teşhis ederse onu tutuklarız ve bir daha dışarı çıkamaz.
It's Cal Oman.
Bu Cal Oman.
We're gonna need the clothes you were wearing the day Cal Oman was shot.
Cal Oman'ın vurulduğu gün giydiğin giysileri almamız lazım.
We know you shot Cal Oman.
Cal Oman'ı vurduğunu biliyoruz.
MMM. OMAN MYTHOLOGY.
kazandırmaya çalışıyoruz.
I thought she dumped him for Shane Oman.
- Regina onu Shane için bırakmıştı. - Fark etmez!
Somebody told him about Shane Oman. Who?
- Biri ona Shane'den bahsetmiş.
The winner of the Spring Fling King,
Yeni Bahar Şenliği Kralı Shane Oman!
- Shane Oman.
- Evet!
And the reason that prisoners go on hunger strike, for example, and may starve themselves to death, Is, in the words of Omar Deghayes, " I'm dying slowly here in Guantanamo as it is.
Örneğin mahkumların açlık grevlerine gitmelerinin sebebi kendilerini açlıktan öldürmek içindir, diğer bir söyleyişle Oman Deghayes'in dediği gibi, "Guantanamo'da zaten ağır ağır ölüyorum en azından hayatımı kendi ellerimle alayım"
-... Syria, Oman, Libya and Ethiopia will also be struggling for a larger supply. " "
... Suriye, Umman, Libya ve Etiyopya'nın da daha büyük stoklar için mücadele edeceğini öngörüyor.
Lebanon, Kuwait, Bahrain, Oman, Saudi Arabia, every country in the Middle East.
Lübnan, Kuveyt, Bahreyn Umman, Doha, Suudi Arabistan... adını sen söyleyebilirsin her Orta Doğu ülkesinden insan bu gece bunun için burada.
And he's come to meet me in Oman.
Ve beni Umman'da karşılamaya geldi.
This place near the coast of Oman sits right on the edge of the monsoon region of the Indian Ocean.
Umman kıyısına yakın bu yer Hint Okyanusu muson bölgesinin tam sınırında yer alır.
I'm at sea, just off the coast of Oman, a coastline that our ancestors may have passed along - except that 70,000 years ago the coast Wouldn't have been there because the sea level Was much lower.
Denizdeyim, Umman kıyısının hemen açıklarında, atalarımızın boydan boya geçmiş olabileceği bir kıyı şeridi, tabi 70.000 yıI öncesinde deniz seviyesinin çok düşük olması nedeniyle kıyının orada olmaması kaydıyla.
The flyers were delivered to Aisha Oman's bookshop in Nørrebro
El ilanları Aisha Oman'ın Norrebro'daki kitapçısına teslim edilmiş.
Hi. We're looking for Aisha Oman
Affedersiniz ama Aisha Oman'ı arıyorduk.
Ms. Oman...
Bayan Oman.
Oman...
Oman.
Oman ) hello?
Alo? Kimsiniz?
Telegraph Island, Oman.
Telgraf adası, Omaha'dan.
The wave bearing down on the coast of oman...
Umman sahil kıyısından dalga çekiliyormuş...
Deep inside the middle eastern country of Oman, a mysterious cavern lies hidden far beneath the surface.
Umman devletinde, gizemli bir mağara yüzeyden uzaklarda saklanmış durur.
Luckily, a friend wrote to me from Oman.
Allah'tan, Umman'dan bir arkadaşım bir şey göndermiş.
Oman!
Oman!
Every Thursday he thinks she's doing SAT prep.
Aaron onun her Perşembe SAT sınavına hazırlandığını sanıyor, ama projeksiyon odasında Shane Oman'la buluşuyor.
But really, she's hooking up with Shane Oman in the projection room above the auditorium, and I never told anybody that, because I'm such a good friend.
Bundan kimseye bahsetmedim, çünkü ben iyi bir arkadaşım.